AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, TVNET’teki özel yayında gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Başbakan Davutoğlu, Ankara saldırısının ardından bazı mitinglerini iptal ettiğini, mitinglerinin çok coşkulu, yüksek katılımlı ve halkın sandığa gitme iradesini yansıttığını belirtti.
İstanbul mitinginin de çok büyük coşku ve büyük bir katılımla gerçekleştiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Hava muhalefeti, bir de şu var. Açık söylüyorum bir ihanetle karşı karşıyayız. Soğuk havaların etkisi var. İstanbul mitingi için bir de saat değişimi vardı. Onlar doğal, kontrol altında olmayan şeyler. Fakat bazı çevreler tam da teröristlerin istediği şekilde panik havası oluşması için özel çaba sarf ediyorlar. Mesela Fuat Avni denilen Twitter hesabı, benim Şanlıurfa ve Kayseri mitinglerinde terör saldırısı olacağı propagandası yaptı ve birtakım çevreler. bu iki şehirde ‘aman terör olacak’ diye korkutmaya çalıştı. Halk korkmadı hamdolsun.
AK Parti’nin İstanbul mitingine ilişkin de çeşitli spekülasyonlar yapılmak istendiğine işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
“İstanbul’da, bir partinin il başkanı, spekülatif, tahrikkar bir haberle, burada saldırı olacağı gibi bir haber yayıyor. Hatta ‘hastaneler boşaldı, terör saldırısı olacak, oraya taşınacak hastalar’… Meclis’te grubu bulunan bir partinin il başkanı, MHP’nin İl Başkanı. Teröre karşı mücadele ettiğini veya karşı olduğunu iddia eden bir parti, tam da teröristlerin istediği ortamın oluşması için kara propaganda yapıyor. MHP olması daha da şaşırtıcı. Herkesin ortak kader bilinciyle davranması gereken günlerdeyiz. Siyasi rakibiz ama birbirimizin düşmanı değiliz. Siyasi rakibiz ama nihayet ülkenin istikrarı, huzuru hepimize lazım. Öyle bir hava estiriliyor ki, (AK Parti zarar görsün, ülkede istikrarsızlık olsun, AK Parti’nin oyu düşsün de sonra ne olursa olsun.)”
“Onları bir araya getiren, negatif misyonla AK Parti’den kurtulmak”
Davutoğlu, öyle bir tablo ile karşı karşıya olduklarını belirterek, “Bazı siyasi partiler, terör çevreleri ne derseniz deyin, Türkiye için neyi istediklerini söylemiyorlar. Neyi istemediklerini söylüyorlar. O da AK Parti” değerlendirmesinde bulundu.
Onları bir araya getiren hususun, pozitif bir mutabakatla Türkiye’yi birlikte bir vizyona taşıma hususu olmadığını ifade eden Davutoğlu, bir araya getirdikleri hususun negatif bir misyonla AK Parti’den kurtulmak olduğunu anlattı.
Bunun yolunun seçime girmek olduğunu dile getiren Davutoğlu, “AK Parti bir parti. Kurtulmanın yolu, eğer bizden böyle bir şeyse. Millet karar verir, millete gidersiniz. Ama öyle bir tablo doğdu ki bunların hepsinin kendi derebeylikleri vardı. PKK’nın bir derebeyliği var kendince, güç birimi anlamında söylüyorum Kuzey Irak’ta. Paralel Yapı’nın bürokrasi içinde kendi içinde bir derebeyliği kurma çabası vardı. CHP’nin belli toplumsal kesimleri üzerine, MHP’nin başka şekilde. AK Parti’nin mevcudiyeti 2002’den beri bütün bu güç odaklarını zayıflattı ve geriye sadece milli irade ve seçimle şekillenen güç kaldı. Bunlarda tek başına iktidara gelme ümitleri olmayan partiler, yapılar oldukları için bir araya gelerek AK Parti’den kurtulurlarsa geride kalan gücü paylaşmayı düşünüyorlar. Herkes pastadan pay alacak” diye konuştu.
“Kimin yaptığı önemli değil”
Çözüm sürecini en sert şekilde eleştiren Paralel Yapı’nın şimdi her yerde “HDP’ye oy verin” diye kampanya yürüttüğünü söyleyen Davutoğlu, “HDP’nin oy artışında Paralel Yapı’nın etkisi açık bir şekilde var. Alanda da ‘HDP’ye oy verin’ diye kampanalar yürütüldü. Herkes herkesi, istediği partiyi destekleyebilir buna karşı değilim ama bu kesimin tabanı bunu gördü. Şu anda fark etti mi? Güçleri azaldı mı? En önemli güç azalmasının sebebi meşruiyet kaybıdır. Halk nezdinde, hatta kendi taban nezdindeki meşruiyet büyük ölçüde kalmadı” şeklinde konuştu.
Diyarbakır’da Hazreti Peygamber’e yapılan hakareti anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Bu Danimarkalı bir karikatürcü bunu yaptığında, Diyarbakır halkı, milyonlarca Diyarbakırlı, milyonu aşkın bir kabalıkla Danimarka’yı telin etmişti. Şimdi Diyarbakır halkına sesleniyorum. Kimin yaptığı önemli değil ki Hazreti Peygamber’e hakaret önemli. Diyarbakırlı kardeşim bunu değerlendirecektir ama kendisini ‘İslami cemaat’ demeyeyim artık öyle tanımlayan yapı, bunu hem hazmediyor hem ilişkiye geçiyor hem de ‘Bunlara oy verin’ diye, Allah rızasını kullanarak kandırdığı kitleleri, oya teşvik edebiliyor”
“Demokratik şartlarda siyasi mücadelemizi sürdürürüz”
Türkiye’de terörü meşrulaştıran yapılarla nasıl mücadele edileceğine yönelik soruya Davutoğlu, “Onlarla demokratik şartlarda mücadele edeceğiz. Terör silah unsurunu terk ederse, zaten bunların dayandığı en büyük destek zaten kendileri de ‘Biz sırtımızı dağa verdik’ dedikleri için, onlar da zayıflayacaktır. Ama Türkiye’de her türlü aykırı fikir tartışılabilir, gündeme gelebilir, her türlü aykırı fikir için dahi parti kurulabilir. Biz onlarla demokratik şartlarda siyasi mücadelemizi sürdürürüz. Hukuki olarak suç teşkil eden bir husus varsa, demokratik hukuk kuralları içinde onun gereği yapılır” yanıtını verdi.
Davutoğlu, Türkiye demokrasi ve kalkınma üzerinden bölgeyi etkilerken, Arap Baharı buna ivme katacakken, birilerinin burada oluşacak büyük potansiyeli gördüğü için işi tersine çevirip, oralardaki kaosu Türkiye’ye getirme çabası içine girdiğini belirterek, “Bölgedeki son demokrasi, istikrar ve kalkınma kalesi olarak Türkiye’yi sarsarlarsa ‘bir daha bölgeden ümit çıkmaz, hatta İslam dünyasında bir daha ümit ve başarı hikayesi yazılamaz’ diye nihai darbeyi Türkiye’ye vurmak istiyorlar” dedi.