Tarihi boyunca insanlık dışı pek çok eylemin faili olan kanlı terör örgütü PKK, son dönemde, silahlı ve bombalı saldırılarla sivilleri katletmesinin neden olduğu tepkiyi bertaraf etmek ve karşı karşıya kaldığı olumsuzlukları gidermek amacıyla eylemlerinin farklı alt birimlerince üstlenilmesi yoluna gidiyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 15 Ağustos 1984 akşamı saat 21.30’da Eruh ve Şemdinli’de gerçekleştirdiği silahlı eylem ile adını duyuran terör örgütü PKK, aldığı dış desteklerin de yardımıyla 32 yıl boyunca düzenlediği alçakça saldırılarla, Türkiye’de huzur ve kardeşliği bozmak, anayasal düzeni silahla yıkmak gibi beyhude çabaların peşinde koştu.
Terör örgütünün propaganda faaliyetleriyle kamuoyunda farklı bir imaj çizme uğraşları, kadın erkek, genç yaşlı, çocuk yetişkin diye ayırt etmeksizin sivillerin katledilmesine neden olan bombalı saldırılarıyla boşa çıktığı için eylemlerin faili olarak farklı oluşumların ismi ortaya atılıyor.
PKK, Suriye yapılanması için PYD ismini kullanırken, bu yapılanmayı da siyasi ve silahlı olarak iki alt kola ayırıp, silahlı güçler için YPG adını kullanıyor. Terör örgütünün, İran’daki uzantısı da PJAK adıyla faaliyet yürütüyor.
Alfabenin her harfini kullanıyorlar
Saldırılarında özellikle sivillerin ölmesiyle kendi tabanının gözünde zor duruma düşen terör örgütü, bundan kurtulmak için her seferinde “estetik” ameliyata girerek, eylemin komuta kademesi ile bir ilgisinin olmadığı, toplumun tabanından gelen farklı grupların, gençlerin, kadınların, bağımsız grupların amaçlarına dönük süreci inşa ettiklerine yönelik imaj ortaya koymaya çalışıyor.
1987-1991 yılları arasında Kürdistan Devrimci Yurtsever Gençlik Birliği, 1991-2003 yılları arasında ise Kürdistan Gençlik Birliği adı altında kurduğu alt gruplarla çeşitli eylemler gerçekleştiren örgüt, 2003- 2005 yılları döneminde ise Kürdistan Özgür Gençlik Hareketi adını aldı. Bu oluşum Türkiye’de ise Bağımsız Gençlik Hareketi adıyla faaliyet gösterdi.
Örgüt yönetimi tarafından kurulan ve 2005 – 2007 yılları arasında “Demokratik Gençlik Konferederalizmi” adını alan yapı, Türkiye’de Yurtsever Özgür Gençlik Hareketi (YÖGEH) olarak kendini gösterdi. Bu yapı önce 2008 de isim değişikliğine giderek Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H), sonrasında ise Yurtsever Devrimci Gençlik Meclisi (YDGM) adını aldı. Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi (DYGM) olarak faaliyetlerine devam etti. Örgüt son olarak YPS (Yekineyen Parastina Sivil) adıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere, Türkiye genelinde eylemlerini sürdürmeye çalışıyor.
Bu arada, örgütün silahlı eylem güçleri de bu süreç içerisinde birkaç kez isim değiştirdi. Halk Savunma Güçleri (HPG), Sivil Savunma Birlikleri (YPS), Öz Savunma Birliği (ÖSB) gibi alt kümelenmelerle kanlı eylemlerini sürdüren terör örgütü PKK, zaman zaman çatı ismini de değiştirip KCK, Kongra-Gel, KKK gibi isimler alsa da kamuoyunda çift isimle (PKK/KCK, PKK/Kongra-Gel) olarak anıldı.
Diğer taraftan HPG’yi yetersiz görerek Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) adıyla 2004 yılından itibaren faaliyete geçen farklı bir alt yapılanma ise özellikle büyük şehirlerde ve turistik bölgelerde sivillere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarıyla adını duyurdu.
Sivillerin zarar gördüğü, TAK tarafından üstlenen saldırılardan bazıları şöyle:
“- 16 Temmuz 2005: Kuşadası’nda bir otobüsün patlatılması sonucu 3’ü Türk, 2’si turist, 5 kişi hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı
– 5 Nisan 2006: AK Parti İstanbul temsilciliğine saldırıldı
– 28 Nisan 2006: Marmaris’te bir otele düzenlenen saldırıda 2 kişi hayatını kaybetti
– 28 Ağustos 2006: Antalya’da gerçekleştirilen saldırıda 4 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı
– 22 Haziran 2010: İstanbul’un Halkalı ilçesinde askeri personel taşıyan otobüse uzaktan kumandalı bombayla gerçekleştirilen saldırıda 4 asker ile 1 sivil hayatını kaybetti
– 31 Ekim 2010: İstanbul Taksim’de 32 kişinin yaralandığı saldırı
– 20 Eylül 2011: Ankara Kızılay’da 3 kişinin ölümüne, 34 kişinin yaralanmasına yol açan bombalı saldırı
– 23 Aralık 2015: İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na düzenlenen saldırıda 1 kişi hayatını kaybetti
– 17 Şubat 2016: Ankara’da Merasim Sokak’ta askeri servis araçlarının geçişi sırasında gerçekleştirilen bombalı saldırıda 28 kişi hayatını kaybetti (TAK, PKK ve YPG’yi aklamak için olayı saldırıdan iki gün sonra üstlendi)
– 13 Mart 2016: Kızılay Güvenpark yakınlarında saat 18.45’te gerçekleştirilen saldırıda, aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu 35 kişi öldü, 125 kişi yaralandı.”
Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da yakalanmasından sonra söylem değişikliğine giden, “Çözüm Süreci”ni lojistik destek ve yeni eleman kazanma süreci olarak gören ve bu süre zarfında özellikle kent merkezlerine silah ve mühimmat yığınağı yaptığı değerlendirilen terör örgütü, son dönemde, sosyal medya ile siyasi ve akademik sempatizanlarını da kullanarak “demokrasi” ve “barış” kavramlarının arkasına saklanmaya çalışıyor. Örgütün sözde söylemlerine rağmen, bu süreçte “bağımsız devlet” hayalinden vazgeçmediği ve Murat Karayılan ve Cemil Bayık elebaşlığında da bu durumun değişmediği gözlemleniyor.
Yurt dışında ise özellikle Suriye’deki kolları üzerinden DAEŞ ile mücadele eden uluslararası koalisyon güçlerine destek veriyormuş gibi görünen PKK, bu şekilde uluslararası arenada sempatisi yaratmaya çalışıyor.