Niğde’deki Patates Araştırma Enstitüsü’nde yapılan ıslah çalışmaları kapsamında, patatesin DNA’sı incelenerek yüksek verimli çeşitlerin yanı sıra, hastalıklara dayanıklı yerli türler geliştiriliyor.
Türkiye’de alanında ilk ve tek araştırma enstitüsü olan Patates Araştırma Enstitüsü, yerli ve milli patates tohum ıslahı çalışmaları kapsamında yüksek verimli sanayilik ve yemeklik çeşitlerin yanında, hastalıklara dayanıklı çeşitler üzerinde de araştırmalar sürdürüyor.
Bugüne kadar “Onaran 2015”, “Nam”, “Nahita”, “Ünlenen”, “Leventbey”, “Muratbey”, “Çağrı”, “Fatih”, “Niğde Sarısı” ve “Saruhan” çeşitleri geliştirilip, tescillenerek ülke tarımına kazandırılan enstitüde, binlerce patates tohumluğunun DNA’sı laboratuvarlarda incelenerek dayanıklı genler tespit ediliyor ve melezleme yöntemiyle çoğaltılıyor. Enstitüde son olarak patates siğili hastalığına dayanıklı iki yerli ve milli çeşit geliştirildi.
Enstitü müdürü Uğur Pırlak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enstitüde yapılan ıslah çalışmaları neticesinde 10 yerli ve milli patates çeşidini ülke tarımına kazandırdıklarını söyledi.
İki yeni çeşidin de tescil aşamasında olduğunu anlatan Pırlak, şöyle konuştu:
“Sadece yemeklik ve sanayilik patates çeşidi geliştirmekle kalmıyoruz aynı zamanda hastalıklara dayanıklı çeşitleri de geliştirmeye çalışıyoruz. Enstitüde ıslah ve genetik bölümümüzde moleküler markörler kullanılarak yaptığımız çalışmalarla, patatesin DNA’sını inceleyerek geliştirdiğimiz hastalığa dayanıklı yerli ve milli patates çeşitlerimizi ülke tarımına kazandırmayı hedefliyoruz. Bu bağlamda ilk etapta patates siğili hastalığına karşı iki yerli ve milli çeşidimizi geliştirdik, ileride tescile sunacağız. Bunun yanında patatesin en önemli ana hastalıklarından olan patates mildiyösü, patates Y virüsü, X virüsü ve patates yaprak kıvırcıklığı virüslerine karşı da DNA düzeyinde çalışarak üreticilerimizin bu hastalıklara dayanıklı çeşitlerimizle buluşmasını sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz.”
Enstitü Islah Genetik Bölüm Başkanı Levent Abdullah Ünlenen de patatesin gen kaynağının Güney Amerika olduğunu ifade etti.
Patates ıslah çalışmalarında Avrupa ülkelerindeki yöntemlerin aynısının uygulandığını belirten Ünlenen, “Avrupa ülkelerinde geliştirilerek ülkemize gelen çeşitlerde geliştirme ve ıslah aşamasında uygulanan metotlar neyse biz de aynı metotları uyguluyoruz. 2005-2006’da ıslah çalışmalarına başladığımızda bölge çiftçilerimizin önemli sorunlarına eğildik. Amacımız ilk aşamada yüksek verimli çeşitler elde etmekti.” ifadelerini kullandı.
Ünlenen, yüksek verimli çeşitlerin yanında özellikle tohumluk üretiminde hastalıkların önlenmesine yönelik çalışma yaptıklarına işaret ederek, şöyle konuştu:
“Islah çalışmalarımızı son 5 yıldır markör yardımıyla seleksiyon aşamasına geçirdik. Bugün Avrupa ülkelerinin çoğunda bile bu çalışmalar yapılmamaktadır. Daha kısa sürede bu çalışmalara adapte olduk ve elimizde çok sayıda genotip bulunmaktadır. Bu gen kaynakları da ayrıca korunmaktadır. Patatesin gen kaynaklarından dayanıklı olan çeşitlerle bölge çiftçilerimizin kabul ettiği yüksek verimli çeşitler ıslah yöntemiyle melezlenmektedir. Daha sona bunların hastalıklara karşı dayanıklı olanları moleküler markörler yöntemiyle seçilmektedir. Şu an enstitüde yapılan çalışmalar sonucunda özellikle Y virüsüne dayanıklı yeni çeşitler elde edilmiştir. Nematod hastalıklarına dayanıklı yerli ve milli çeşitler geliştirme çalışmaları da sürüyor. Önümüzdeki yıllarda bu çalışmalar hız kazanarak pek çok hastalığa karşı ilaç kullanmadan yerli çeşitleri geliştirerek çiftçilerin hizmetine sunacağız.”