Son dönemde, “Fetullahçı terör örgütü” olarak adlandırılan “Paralel Yapı”nın devlet içindeki ağını çökertmeye yönelik pek çok soruşturma yapıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen “Paralel Yapı” soruşturmasında, Fetullah Gülen hakkında yakalama kararı çıkarılması talebinin ardından farklı kurumlarda yapılanan söz konusu örgüte karşı yeni soruşturma ve operasyonlar başlatıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyunda “devleti itibarsızlaştırıp iş yapamaz hale getirmek” algısı oluşturmak amacıyla, Ankara Organize Suçlarla Mücadele Şubesine ait bir otomobil, çeşitli malzemeler, bilgi ve belgeleri suç örgütlerine aktardığı öne sürülen 4’ü polis 7 kişi hakkında dava açtı. Başsavcılığın iddianamesinde, şüphelilerin, “Fetullahçı Terör Örgütü üyesi oldukları” belirtildi. Böylece, yapılanmanın adı “terör örgütü” olarak ilk kez kayıtlara geçmiş oldu. İddianame, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Yargı ayağı HSYK’da
Bu arada, iddianameyi hazırlayan savcının “Paralel Devlet Yapılanması terör örgütünün” (Fetullahçı terör örgütü) paralel bir yargı gücü oluşturduğu iddiasıyla yaptığı ihbar üzerine, HSYK 3. Dairesince dosya açıldı. Dosyayla ilgili görevlendirilen müfettişin incelemesi sürüyor.
“Böcek” davasında savcının görüşü bekleniyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde çalışma ofisine “böcek” olarak adlandırılan dinleme cihazı konulmasına ilişkin 13 kişi hakkında açılan davanın 6. celsesi 25 Mayıs Pazartesi Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı.
Sanıklardan, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürü Ali Özdoğan, eski Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amiri Serhat Demir ve o dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürlüğünde görevli Komiser Yardımcısı Enes Çiğci’nin halen firari bulunduğu davada 2 sanık ise tutuklu yargılanıyor.
“Böcek” davasıyla bağlantılı bir başka soruşturma dosyası ise halen savcının önünde bulunuyor.
Dinleme cihazlarına ilişkin sahte bilirkişi raporu düzenlendiği iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz ile Gökhan Vıcıl ve Hamza Turhan, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme ile resmi belgede sahtecilik” suçlarından halen tutuklu bulunuyor.
TÜBİTAK’ta usulsüz işe alım ve sahte rapor tanzimi
Paralel Yapı’nın en çok kadrolaştığı belirtilen yerlerden TÜBİTAK’ın kimi görevlileri hakkında da davalar açıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıkları arasında eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve BİLGEM Başkanı Hasan Palaz’ın da bulunduğu bazı kişiler hakkında bugüne kadar 4 dava açtı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davalardan birinde, Palaz ile TÜBİTAK görevlisi 6, diğerinde ise yine Palaz’ın da arasında bulunduğu 4 zanlı, iki kişinin kurumda işe başlatılmasında usulsüzlük yapmakla suçlanıyor. Palaz, Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesinde de Başbakanlık Teftiş Kurulu Müfettişi Mehmet Emin Baysa’ya iftirada bulunmaktan yargılanacak.
Palaz ile TÜBİTAK Bilişim Sistemleri Müdürlüğüne bir süre vekalet eden Bünyamin Dursun hakkında da “bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma” suçundan Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
Kurumda “usulsüz işe alım yapıldığı ve terör örgütüne ‘himmet’ adı altında para toplandığı” gerekçesiyle 8 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame de Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edildi. 3 sanığın tutuklu bulunduğu soruşturmayla ilgili 2 kişi ise aranıyor.
Yasa dışı dinleme
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, devlet büyüklerinin kriptolu ve normal telefonlarının usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve TÜBİTAK görevlisi 28 kişi hakkında yürüttüğü soruşturmaya ilişkin iddianame, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Bu soruşturma kapsamında, 1’i TİB, 3’ü TÜBİTAK görevlisi, “Terör örgütüne üye olmak” ve “Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme” suçlarından tutuklu bulunuyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu kurum ve kuruluşlarındaki önemli kişilerin, farklı isimler üzerinden alınan kararlarla dinlenildikleri iddiasıyla yürütülen “usulsüz dinleme” soruşturması kapsamında geçen günlerde 34 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Halen 10 şüphelinin tutuklu olduğu soruşturma çerçevesinde, geçen hafta 9 zanlı hakkında yakalama emri çıkarılması kararlaştırılmıştı.
Zanlıların, başta siyasiler olmak üzere, Cumhurbaşkanlığı danışmanları, gazeteciler, hakimler ve iş adamlarının da aralarında olduğu 48 kişiyi, emniyette soruşturması devam eden dosyalara farklı isimlerle dahil ederek dinledikleri savunuluyor.
Dosya Yargıtayda
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Paralel Yapı” iddialarına ilişkin 54 kişi hakkında bir başka davayı ise Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesine açtı.
Dava dosyası görevsizlik kararıyla, “terör ve devlete karşı suçlara” bakan Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Bu mahkemenin de karşı görevsizlik vermesi üzerine dosya, yargı yerinin belirlenmesi için Yargıtaya gönderildi. İddianamede şüphelilerin, gazeteci, bürokrat, siyasetçi ve askerlerin de arasında bulunduğu birçok kişiyi, farklı adlar için alınan kararlarla usulsüz dinledikleri öne sürülüyor.
Askeri ve siyasi casusluk
“Usulsüz dinleme” iddialarıyla ilgili 17’si polis 18 kişi hakkında, “askeri ve siyasi casusluk”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üyesi olmak”, “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek” suçlamalarından açılan dava, halen Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor.
İddianamede, sanıkların, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın oğlu Erkan Bülent Haberal, eski MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Taytak ve gazeteci Ahmet Şık’ın eşi Yonca Verdioğlu Şık’ın da arasında bulunduğu bazı kişileri usulsüz dinlediği ileri sürülüyor.
Bazı polislere, usulsüz taltif
“Bazı polislere, hak etmedikleri halde usulsüz taltif verildiği” iddiasıyla 17 kişi Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor.
İddianamede, Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Dairesi Başkanlığında çalışan sanıkların 2011-2013 yıllarında ülke genelinde meydana gelen olaylarla ilgili 27 personel için hazırlanan taltif teklif dosyalarında, senelik veya mazeret izinli, geçici görevli, doktor raporlu ve henüz birime ataması yapılmamış, olay tarihinden sonra atanan personelin göreve başlamasından önceki olayda görevliymiş gibi gösterilerek, taltif listesine dahil edildiği belirtiliyor.
Bazı polis memurlarına hak etmedikleri halde taltif verildiği ileri sürülen iddianamede, sanıkların ayrı ayrı “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçlarından 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
KPSS’deki usulsüzlük iddiaları
KPSS’de usulsüzlük iddialarına ilişkin soruşturma kapsamındaki operasyonlarda 120’si devlet memuru 160 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı, 5’i kadın 60 kişi tutuklandı.
20 Nisan’da düzenlenen ikinci operasyonda 29 ildeki 69’u devlet memuru 78 şüpheli hakkında gözaltı kararı alındı, bunlardan 67’sine ulaşıldı. Ulaşılamayan 11 şüpheliden 4’ünün halen yurtdışında bulunduğu tespit edildi. İlk etapta tutuklanan 32 kişiyle soruşturma kapsamındaki tutukluların sayısı 49’a yükseldi.
KPSS soruşturmasının yeni dalgası ise dün yapıldı. Ankara merkezli 19 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonda haklarında yakalama kararı çıkartılan 44 şüpheliden 25’i gözaltına alındı.
Bu arada, dün ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, 2010’daki KPSS’de usulsüzlük iddialarına yönelik operasyon kapsamında, “soruşturmanın gizliliğini ihlal” ettiği gerekçesiyle “Fuat Avni” adlı Twitter hesabına yönelik soruşturma açıldı.
Hükümeti yıkmaya teşebbüs
Paralel Yapı’nın usulsüz faaliyetlerine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmalar da sürüyor.
“Sözde Kudüs Ordusu terör örgütü” soruşturmasında usulsüzlükler yapıldığı iddialarına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, “terör örgütü kurmak ve yönetmek”, “kurulan örgüte üye olmak”, terör örgütünün faaliyeti kapsamında siyasal ve askeri casusluk”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçlarından çok sayıda kişi tutuklandı.
İstanbul merkezli, emniyette ”Paralel Yapı” iddialarına ilişkin 12 ilde düzenlenen operasyonda ise gözaltına alınan 21 polisten, 17’si tutuklanmıştı.
Son operasyonlar
Paralel Yapı’ya yönelik son operasyon, 22 Mayıs’ta 19 ilde Konya merkezli düzenlendi. Soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilen 18 şüpheliden 5’i tutuklandı. Tutuklananlar arasında, eski Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve polis başmüfettişi, eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün kardeşi Anadolu Atayün de bulunuyor.
Soruşturma kapsamında “Fetullahçı terör örgütü’ne üye olmak”, “Soruşturmanın, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, gizlemek veya değiştirmek” suçlamasıyla 31’i emniyet mensubu 66 şüpheliden 44’ü gözaltına alınmıştı.
Yurtdışına kaçtılar
Paralel Yapı’yla mücadele kapsamında birçok ilde operasyonlar yürütülürken, hakkında tutuklama kararı alınan aralarında Emre Uslu’nun da yer aldığı bazı kişiler yurtdışında bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde çalışma ofisine “böcek” konulmasıyla ilgili davanın 13 sanığından dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürü Ali Özdoğan, dönemin Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amiri Emniyet Amiri Serhat Demir ve dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürlüğünde görevli Komiser Yardımcısı Enes Çiğci halen firari durumda bulunuyor.
KPSS firarileri
KPSS’deki usulsüzlük iddialarına yönelik ilk operasyonda 83 şüpheliden Fetullah Gülen dahil 7’sinin yurtdışında firari olduğu belirlendi.
Soruşturmanın ikinci etabında ise hakkında gözaltı kararı alınan 78 şüpheliden 4’ünün yurtdışında bulunduğu, 2’sinin ise yurtiçinde firari durumda olduğu öğrenildi.
KPSS soruşturmasında dün yapılan üçüncü dalga operasyonda da hakkında gözaltı kararı bulunan 44 kişiden 19’u ise yakalanamadı.