Pandemi meslek tercihlerinde de etkili olacak

İstanbul Bilgi Üniversitesi Vekil Rektörü Prof. Dr. Kübra Doğan Yenisey, koronavirüs sonrası hayatın birçok alanında olduğu gibi meslek seçimlerini de etkileyeceğini belirtti. Sağlık alanındaki mesleklerin bu süreçte önem kazandığına dikkat çeken Prof. Dr. Doğan Yenisey, yaşanan pandemiyle birlikte psikoloji, bilgisayar mühendisliği gibi bölümlerin yanı sıra ilaç geliştirmeyle ilgili genetik ve biyomühendislik bölümlerinin de gözde meslekler arasında yer alacağının altını çizdi.

Pandemi meslek tercihlerinde de etkili olacak

COVID-19 pandemisinin, pek çoğumuzun hayata bakış açısını değiştirdiği gibi bu yıl adayların meslek tercihlerinde de etkili olması bekleniyor. Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de sağlık alanındaki mesleklerin bu süreçte önem kazanması dikkat çekiyor.

Sağlık sektörünün tıp ve sağlık bilimleri alanındaki tüm bölümlere olan ihtiyacının yanında, meslek yüksekokulu mezunu, teknik anlamda uzmanlaşmış sağlık personeli ihtiyacını ortaya çıkardı.

Yine pandemi sürecinde aşı ve ilaç geliştirme konusunun gündemde olması, genetik ve biyomühendislik alanını ön plana aldı. Psikolojinin de pandeminin insan psikolojine etkilerini sıkça tartıştığımız bu süreçte öne çıkan bölümler arasında yer alması bekleniyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Vekil Rektörü Prof. Dr. Kübra Doğan Yenisey, pandemi sürecinin küresel olarak yaşam biçimimizle birlikte çalışma biçimlerimizi de değiştireceğine dikkat çekiyor: “COVID-19 pandemisinin yarattığı sosyal izolasyon koşullarında dijital olanakları daha fazla kullandığımız ve dış dünyayla ilişkimizi online olarak sürdürdüğümüz bir süreç yaşadık. Dijitalleşme gündelik alışkanlıklarımızı, çalışma biçimlerimizi, iş modellerini ve endüstrileri ciddi ölçüde dönüştürüyor. Bu noktada başta bilgisayar mühendisliği ve bilgisayar bilimleri olmak üzere dijital teknolojilerin geliştirilmesinde rol oynayan mühendislik bölümlerinin, yönetim bilişim sistemlerinin ve veri ile uğraşan her mesleğin önümüzdeki dönemde önem kazanacağını düşünüyorum. Dünya Ekonomik Forumu’nun geleceğin mesleklerine ilişkin bu yıl yayınladığı raporda yeni teknolojilerin benimsenmesiyle veri ve yapay zekâ ekonomisi, mühendislik, bulut bilişim ve ürün geliştirme ile ilişkili mesleklere talebin arttığı belirtiliyor. Pandeminin yaşam biçimimiz ve toplumsal ilişkilerimiz üzerindeki etkileri, ekonomi, hukuk, sosyoloji, felsefe, siyaset bilimi gibi geleneksel olarak nitelendirebileceğimiz disiplinlerde farklı bir bakış açısı geliştirilmesini gerekli kılacak görünüyor.”

İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kübra Doğan Yenisey

Okuduğunuz bölümden çok o bölümde kazanılan yetkinlikler önemli

Gençlerin önünü açacak olan fırsatların okudukları bölümlerden çok o bölümlerde kazandıkları yetkinlikler olacağını vurgulayan Prof. Dr. Doğan Yenisey, “21. Yüzyılda meslekler ve iş yapış biçimleri köklü bir biçimde değişiyor. Teknolojinin gelişimine paralel olarak iş dünyasında yaşadığımız bu hızlı değişim, sahip olduğumuz becerileri de hızla geçersiz hale getiriyor. Dolayısıyla öğrencilere yalnızca meslek odaklı beceriler kazandıran bir üniversite öğretimi geleceğin çalışma dünyası için yeterli olmayacaktır. Gençlerin değişime liderlik edebilmeleri eleştirel düşünme, yaratıcılık, çözüm üretme, belirsizliği yönetme gibi yetkinlikleri kazanabilmelerine bağlı. Bu nedenle hangi bölüm olursa olsun, bu yetkinlikler üzerinde yoğunlaşan, öğrencilerinin sorgulamayı ve öğrenmelerini sağlayan, onların karşılaştıkları yeni durumlara uyum sağlama ve farklı problemlere çok yönlü bir bakış açısıyla çözüm üretme kapasitelerini geliştiren bir üniversite öğretimi fark yaratacak. Örneğin bizler BİLGİ olarak, öğrencilerimizin bu yetkinlikleri kazanarak yarının profesyonel dünyasında öne çıkabilecekleri bir eğitim almalarını her bölümümüzde önceliğimiz olarak görüyoruz. Bu yetkinlikler, kuşkusuz yalnızca sınıfların dört duvarı arasında kazanılamaz. Öğrencilerin öğrenim süreçlerinde hayata temas etmeleri, öğrendiklerini hayatta pratiğe dökebilmeleri son derece önemli. ‘Okul için değil, yaşam için öğrenmeli’ anlayışıyla yola çıkan bir üniversite olarak eğitimi yaşamla bütünleştiren bir felsefeyi benimsiyoruz. ‘Yaparak öğrenmeye’ dayalı bir eğitim modelimiz var. Bu model sayesinde öğrencilerimiz öğrenim süreçlerinde mesleki deneyim kazanabiliyor, sektörle ortak projelerde yer alabiliyor, kendi girişimlerini hayata geçirebiliyorlar” dedi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hakkında:

İstanbul Bilgi Üniversitesi, 1996 yılında Türkiye’de üniversite yaşamına yeni bir soluk getirmek amacıyla “Okul için değil yaşam için öğrenmeliyiz” ilkesiyle yola çıkarak kurulmuştur. Yaklaşık 1500 kişilik bir öğretim kadrosuna sahip olan üniversitenin 20.000’e yakın öğrencisi ve 45.000’e yakın mezunu vardır. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler, Hukuk, İşletme, İletişim, Sağlık Bilimleri, Mimarlık ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri fakültelerinin yanı sıra yüksekokulları, meslek yüksekokulları ve enstitüleri çatısı altında 150’yi aşkın ön lisans, lisans ve doktora programı sunmaktadır. Kurulduğu günden bu yana öğrencilerine uluslararası gelişim fırsatları sunan İstanbul Bilgi Üniversitesi, Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu QS’in 2020 yılı “Gelişmekte olan Avrupa Ülkeleri ve Orta Asya Üniversiteleri Sıralaması”nda en iyi 130 üniversite arasında yer almaktadır. İstanbul’un merkezinde, santralistanbul, Dolapdere ve Kuştepe olmak üzere üç kampüsü bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi hakkında ayrıntılı bilgiye www.bilgi.edu.tr adresinden ulaşılabilir.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X