Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP lideri hafta sonu Cumartesi Anneleri’nin 1000’inci kez Galatasaray Meydanı’nda buluşacağını ifade ederek, “Türkiye’yi utandıracak değil, hep birlikte normalleşmenin, hak aramanın aslında Anayasal bir hakkın kullanımına şahitlik etmek istiyoruz.” dedi.
KOBANİ DAVASINDAKİ KARARLAR
Özel, konuşmasında Kobani davasında verilen kararlara da değindi. CHP lideri, davada alınan kararların hukuki değil, siyasi olduğunu söyledi.
HDP’nin eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a attıkları tweetler ve daha önce yaptıkları konuşmalardan dolayı ceza verildiğini ifade eden Özel, “O olaylarda hayatını kaybeden 16 yaşındaki evladımız Yasin Börü’nün öldürülmesinden sorumlu tutuluyorlardı. Yargılama yapıldı, bitti. Ne Demirtaş ne de bir başkası Yasin Börü’nün ölümüyle bağlantılı bulunmadı. Hiç birisi o süreçle ilgili ceza almadılar.” dedi.
BAHÇELİ’YE 4 SORU YANIT
CHP lideri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında kendisine yönelttiği 4 soruya da değindi. “Sorular ülkenin kurucu partisi CHP’nin genel başkanına sorulacak sorular değil.” yanıtını veren Özel, MHP’ye Sinan Ateş cinayeti üzerinden eleştirilerde bulundu.
9’UNCU YARGI PAKETİ
Özel, 9’uncu Yargı Paketi’ni yakından takip ettiklerini de söyledi. CHP lideri, “6284 sayılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kanunu’nun en önemli maddelerinde bir tanesi, eşine şiddet uygulayanların uzaklaştırılması, kurala uymuyorsa zorlama hapsine çarptırılmasına itiraz yolu açıyorlar.” ifadelerini kullandı.
EKONOMİ ELEŞTİRİLERİ
Hükümete ekonomi üzerinden eleştirilerini sürdüren Özel, “Enflasyonla mücadele edemedikçe dar gelirlinin yüzünü güldürmek yerine onlara kemer sıktırmaya, emekliyi perişan etmeye devam ediyorlar. Memurun servisiyle uğraşıyorlar, öğretmenin atamasını yapmamayı marifet sayıyorlar.” dedi.
Özel’in konuşmasından satır başları şöyle:
“Son haftalarda hakkını teslim etmek lazım sayın Ali Yerlikaya belli sayıda Cumartesi Annesi’nin Galatasaray Meydanı’na ulaşmasına izin veriyor ama etraflarına utanç bariyerleri çekiliyor. Bu hafta 1000’inci hafta. Sayın Ali Yerlikaya’dan talepleri vardı. Sayın Bakan randevu vereceğini söyledi. Ve bu hafta Cumartesi Anneleri’nin 1000’inci haftasında Türkiye’yi utandıracak değil, hep birlikte normalleşmenin, hak aramanın aslında Anayasal bir hakkın kullanımına şahitlik etmek istiyoruz.
CHP yöneticileri her hafta olduğu gibi yine orada olacağız. 12 Eylül darbe döneminde yaşayan kayıpların anaları var orada… 80’lerin, 90’ların karanlık dönemlerinde yaşanan kayıpların anneleri var orada. Bu hak aramaya kapıları kapıyorsanız o bütün hukuksuzluklara sahip çıkıyorsunuz demektir. Buradan çağrımız, Cumartesi Anneleri’nin etrafındaki utanç bariyerlerini kaldırın.
“KOBANİ DAVASINDA KARARLAR HUKUKİ DEĞİL, SİYASİ”
“Ülkemizin siyasetini ve yargısını uzun süredir işgal eden bir siyasi davanın karar duruşması vardı. 10 kişiye yakın bir milletvekili heyetimiz Kobani davasının karar duruşmasını takip ettiler. HDP’nin eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da yargılandığı davada hukuki değil, siyasi kararların verildiğine hep birlikte şahitlik ettik.
O olaylarda hayatını kaybeden 16 yaşındaki evladımız Yasin Börü’nün öldürülmesinden sorumlu tutuluyorlardı. Yargılama yapıldı, bitti. Ne Demirtaş ne de bir başkası Yasin Börü’nün ölümüyle bağlantılı bulunmadı. Hiç birisi o süreçle ilgili ceza almadılar. Attıkları tweetlerden, Attıkları tweetlerden, başka zamanlarda kullandıkları ifadelerden ceza aldılar.
“MAHKEME HEYETİ, AYM’NİN BAL GİBİ BOZACAĞI BİR KARAR VERDİ”
Sayın Demirtaş, Yüksekdağ ve bazılarına çok ağır cezalar verdiler. Bu cezalar aslında Erdoğan’ın siyasi adreslemesiyle uyumlu. Erdoğan’ın ‘yatsın’ dediklerini yatıran, ceza veren ama cezaları konuşmalardan veren yani istinaf, Yargıtay olmadı AYM’nin bal gibi bozacağı bir kararı mahkeme heyeti verdi. Sorumluluğu siyasilerin sırtına bıraktı.
BAHÇELİ’YE 4 SORU YANITI
Bugün Bahçeli bana 4 tane anormal soru sormuş. Ben ona saat sormayınca o bana soru sormuş. Dört tane soruyu okumaya utanırım. Sorular ülkenin kurucu partisi CHP’nin genel başkanına sorulacak sorular değil. Sayın Bahçeli, size bu soruları yazan o arsız metin yazarları var ya bu 4 soruya cevap versinler bakalım…
Bu iki kişinin isimleri Sinan Ateş cinayeti iddianamesine nasıl ve kimler tarafından iddianameden ayıklanmıştır. Ülkü Ocakları genel başkanlığı yapmış bir ismin sokak ortasında ölümünden sonra, kimse tweet atmayacak, cenazeye gitmeyecek, taziye bildirmeyecek hangi ikisidir? Bu talimatı bütün partiye hangi ikisi yaymıştır? Tetikçiyi kaçıran aracın, bu aracın ceza yemeyecek, trafikte durdurulmayacak bir statüye kavuşturulmasına hangi ikisi katkı sağlamıştır? İran Cumhurbaşkanının ölümünün üzerindeki sis perdesi aralanmalıdır diye bugün promptera yazanlar Sinan Ateş davasının üzerine sis çöktürürken, bu ikisinin bu sisteki payı nedir? Bunları cevaplayın, benim 4 soruya bakarız.
“9’UNCU YARGI PAKETİ’Nİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”
9’uncu Yargı Paketi’ni çok yakından takip ediyoruz. 6284 sayılı Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Kanunu’nun en önemli maddelerinde bir tanesi, eşine şiddet uygulayanların uzaklaştırılması, kurala uymuyorsa zorlama hapsine çarptırılmasına itiraz yolu açıyorlar.
6284’ün içini boşaltacaklar diyordu kadın örgütleri, şimdi başladılar. Bunu daha önce Danıştay iptal etmişti. Şimdi kanunla getirmeye çalışıyorlar. AYM’nin bir kararı var. Kadın isterse, evlenmeden önceki soyadını tek başına kullanabilir. Onu yasaklayan kanun maddesi getirmişler. Yani AYM kararlarının bağlayıcı olduğuna ilişkin 153’üncü maddenin yine arkasından dolanıyorlar.
Ülkenin milli yapısını zedeleyecek, birlik bütünlüğümüze zarar verecek etki ajanları varmış. Onları yakalayıp, cezalarını vermemiz lazımmış. Otoriter liderler birbirlerinden öğrenirler. Şimdiden uyarıyorum, ya çekersiniz ya da bu rezil filmi Putin’le birlikte çekersiniz.
ATA EMRE AKMAN CİNAYETİ
Ata Emre Akman, motokuryelik yapıyor. Önüne bir araç geçiyor ve 23 yerinden bıçaklanarak hayatını kaybediyor. Babası Albay Erol Akman’ı aradım. ‘Benim evladım gitti. Lütfen bu konuda bütün siyasetçiler bir şey yapın, ben yandım, başka babalar yanmasın’ diyor. Kurye Hakları Derneği’nin sesine bir kulak vermemiz lazım. Diyorlar ki; mesleki yeterlilik belgesi aranmadığı için motorun üzerine çıkan herkes kurye… Bu konuda mutlaka tedbirler alınmalıdır diyorlar. Her gün trafikte yanımızdan geçen, sipariş verdiğimizde geciktiğinde yüzümüzü asmaya kalktığımız o insanlar aslında hayata pamuk ipliğinde bağlılar.
EKONOMİ ELEŞTİRİLERİ
OVP’de enflasyon hedefi bu yıl için yüzde 33’dü, şimdi 38 olarak revize ettiler. Enflasyonla mücadele edemedikçe dar gelirlinin yüzünü güldürmek yerine onlara kemer sıktırmaya, emekliyi perişan etmeye devam ediyorlar. Memurun servisiyle uğraşıyorlar, öğretmenin atamasını yapmamayı marifet sayıyorlar… Bir yandan da geçtiğimiz hafta köprü ve otoyollara zam yaptılar.”