“Mucize”, “Yeşil Deniz” ve “Beni Böyle Sev” gibi dizi ve film projelerinde rol alan Turak’ın 213 kez oynadığı oyunu Ergun Üğlü yönetiyor.
Ünlü oyuncu, Mahsun Kırmızıgül’ün yazıp yönettiği “Mucize 2: Aşk” filmindeki rolüyle de 6 Aralık’ta sinemaseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Turak, Boris Vian ve John Steinbeck’in metinlerinden yola çıkarak Gökhan Aktemur’un uyarladığı oyunu ve “Aziz” karakterini canlandırdığı filmi AA muhabirine anlattı.
“Oyunda teknolojinin imkanlarını kullanmıyoruz”
Oyunda, savaşla birlikte dünyası kabusa dönen 20 yaşındaki bir genci canlandırdığını belirten Turak, “Ben yolculuğu olan rolleri seviyorum. Bu anlamda hem sinema hem de tiyatro kariyerim adına biraz şanslıyım. Rol aldığım oyunlar, diziler ya da filmler de hep böyleydi. Oyunda, sevgilisine mektuplar yazan bir asker, aç ve susuz kaldığında, psikolojisi yavaş yavaş değişmeye başladığında savaştan kaçmaya karar veriyor ve bu kararı verdiğinde de mayına basıyor. Oyunun son yarım saatini tek ayak üzerinde oynuyorum. Orada da zaten savaşın bir çocuğa neler yaptığını görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Turak, sahnede tek başına hikayeyi anlatırken yer yer zorlandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Oyunu oynarken, ‘en önde oturan ve saçları kırmızı, sakız çiğneyen o kız ilk defa geliyorsa onun sıkılmaması lazım. Eyvah üçüncü sıradaki sevgililerden biri diğerini dürtüyor, oyun kötü mü gidiyor acaba Mert, neye sahipsen hepsini ver. Yarın bir tane daha oyun var ama olsun ver, bütün duygunu ver.’ şeklinde düşünüyorum.”
Oyunda teknolojinin imkanlarını kullanmadıklarını vurgulayan oyuncu, “Oyun başı 720 kalori yakıyorum ama feda olsun. Geceleyin başımı yastığa koyduğumda huzurlu uyuyorum. Tek başına oynamayı küçükken hep zor bir iş olarak duyuyorduk. Ancak kondisyon bizim meslekte çok geç farkına vardığımız bir şey. ‘Allah’ım öldüm, bittim. Çarşamba iki tane, perşembe ve cuma bir tane, cumartesi iki tane daha var. Öldüm, bittim yorgunluktan’ dediğin anda bir bakıyorsun çok zor bir sahneyi kendiliğinden oynarken buluyorsun. ‘Yorulmadım, dünkü gibi bitmedim, bir şeyler iyiye gidiyor’ demeye başlıyorsun.” diye konuştu.
“Tek kişilik oyunun yolculuğunu hiç bitmiyor”
Turak, oyundaki mayına basma sahnesinde geçen sene sağ ayağıyla oynadığını bu sene ise sol ayağını denediğini ve tek kişilik oyunların gelişimiyle yolculuğunun sürekli devam ettiğini söyledi.
“Karıncalar-Bir Savaş Vardı” oyununu Adana Tiyatro Festivali’nde sahnelediğini aktaran Turak, “İki gün üst üste oynadık. Tabii benim fabrika ayarlarımda haftada beş oyun oynamak olunca nasıl olsa iki kere oynayacağım diye rahat rahat oynadım. O zaman da oyunların dozajı biraz yükseldi. Adana ve Bursa’da çok beğenildi oyun, daha çok turne yapsak keşke diyorum. Gerçi bizim millet derbi maç olunca kalkar İstanbul’a gelir ancak mevzu tiyatro olunca bilet bulamaz. Sen gel Ankara’dan, Eskişehir’den bilet buluruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Akşam sıcak ballı sütümü, kış çayımı yaparım”
Mert Turak, oyunun sahneleneceği haftalarda sosyal hayatına dikkat etmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Tek başına oynamak çok güzel bir duygu ve sahnede savaşma nedeni. Hayatınızı ona göre ayarlıyorsunuz, oyun haftası mesela ben gece 24.00’te telefonumu kapatıyorum. Çünkü 8-9 saat uyumam lazım. Akşam sıcak ballı sütümü, kış çayımı yaparım. Çünkü dikkat etmem lazım, sigara içemem. Oyun hem performans istiyor hem de bir aktörün zaten sesi her şeyi. O anlamda oyun beni de biraz topladı. Ama arada da kuliste böyle makara yapacak birini istemiyor musun? ‘Bir arkadaşım olsaydı da kuliste şöyle iki makara yapsaydık.’ diyorum bazen.”
“Geldiğimiz yeri unutursak işimiz çok zor”
Devam filmlerinin genellikle maddi kaygılar güdülerek yapıldığını düşündüğünü belirten oyuncu, “Mucize 2: Aşk”ta oynamayı “Aziz” karakterinin düzelme sürecinde yaşadıklarını anlatmak için kabul ettiğini dile getirdi.
Turak, oynayacağı rolleri seçerken titiz davrandığına dikkati çekerek, “Geldiğimiz yeri unutursak işimiz çok zor yani. Biz kendimizi unutmayacağız, sokaktaki insanı, çocuğu unutursan kimi yansıtacaksın?” dedi.
Filmde Fikret Kuşkan’la birlikte oynadığı için kendisini çok şanslı hissettiğini söyleyen Turak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bana fiziksel olarak nasıl yaptın diye soruyorlar. İnanın, onun manevi tarafı daha zordu. Fiziksel olarak onu bir şablona oturturum ama doğunun bağrından kopup İzmir’e gelen çocuğun nelerinin değiştiğini, nelerinin hiç değişmediğini, adaptasyon sürecini anlatıyor bu film. Bir de Aziz’in karısı ne yaşadı, hikaye onun ağzından anlatılıyor, bu da ayrı bir yolculuk. Onun isyan ettiği yerler var.”