Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, NTV’de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Anayasa değişikliğinin CHP tarafından Anayasa Mahkemesine taşınacağının belirtilmesi üzerine Bozdağ, CHP’nin anayasa değişiliğine yönelik itirazını rejim değişikliği üzerine kurduğunu ifade etti.
Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirildiğine yönelik iddiaları yalanlayan Bozdağ, değişikliğin devletin yönetim şekli olan cumhuriyeti değiştirmediğini bildirdi. Bozdağ, “Şu anda objektif olan hiç kimse cumhuriyetin niteliklerinde doğrudan ya da dolaylı bir değişiklik olduğunu iddia edemez. Ama taraf olmuş kişi bunun aksini iddia edebilir. Aksine bu teklif, cumhuriyetin niteliklerinden olan demokratik, hukuk devlet niteliğini güçlendirmektedir.” dedi.
Anayasa değişikliğinin vatandaşa ilk defa doğrudan ülkeyi yönetecek iktidarı seçme yetkisi verdiğine vurgu yapan Bozdağ, yürütmenin doğrudan vatandaşın güvenine dayanacağına işaret etti.
“Oylar, gizlilik kurallarına uygun kullanıldı”
Bozdağ, anayasa değişikliği teklifinin oylanmasındaki “açık oy” tartışmalarına da değinerek, şöyle devam etti:
“Oyların kullanış şekline ilişkin CHP şekil yönüyle bir denetim malzemesi üretmeye çalıştı. Anayasa, ‘Anayasa değişikliklerinin oylaması gizli yapılır’ diyor. Bu gizliliğe ilişkin usul TBMM İç Tüzüğünün 148’inci maddesinde düzenlenmiş. Değişikliğin gerek tümünün oylanması, maddelerin oylanması gerekse birinci tur, ikinci tur oylamalarının tamamı gizlilik kuralına uygun şekilde yapılmıştır. Gerek AK Partili gerek MHP’li milletvekilleri gerekse diğer partili milletvekillerinin tamamı oylarını anayasa ve iç tüzüğün öngördüğü gizlilik kuralına uygun bir şekilde kullanmışlardır. Bunda hiçbir tereddüt yok. Ancak CHP, Anayasa Mahkemesine açacağı davaya sahte delil üretmek maksadıyla daha ilk günden başlayarak ‘Oylamalar gizliliğe riayet edilmeyerek yapılıyor’ diye itirazlarda bulunmuştur.”
Bir soru üzerine, anayasa değişikliğinin “tek adamlığı” imkansızlaştırdığını belirten Bozdağ, “Türkiye’de hiç kimse bundan sonra tek adamlık hayali kuramaz, tek adam da olamaz.” değerlendirmesinde bulundu.
“14 günlük gözaltı süresi AİHM içtihadına uygun”
Bozdağ, olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkartılan kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) gözaltı sürelerinin düşürülmesindeki ve avukatla görüşme yasağının kaldırılmasındaki gerekçelerin sorulması üzerine, darbe girişiminin ardından ifadelerin sağlıklı alınması amacıyla gözaltı sürelerinin uzatıldığını hatırlattı.
Gözaltı süresinin uzatılmasının geçici bir tedbir olarak uygulandığına değinen Bozdağ, yoğunluğun azalması nedeniyle geçici tedbirlerin de ortadan kaldırıldığını belirtti.
Bozdağ, “Gözaltı konusunda getirilen 14 günlük süre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin gözaltı konusundaki içtihadına uygun bir süredir. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de 14 günlük süreyi makul bir süre olarak kabul ediyor. Avukatla görüş yasağını da tamamen kaldırdık. Çünkü artık buna da ihtiyaç kalmadı.” diye konuştu.