“Düşkün Leylekler Evi” anlamına gelen Gurabahane-i Laklakan, tarihi Irgandı Köprüsü’nün yanında, Osmangazi Belediyesince restore edilen sivil mimari örneği binada, belediyenin veteriner işleri müdürlüğüne bağlı olarak kedi, köpek, kuş gibi hayvanlara hizmet veriyor.

Aşı, enjeksiyon, pansuman gibi tedaviye yardımcı hizmetlerin verildiği merkezde, ciddi vakalar ise Sahipsiz Hayvanlar Doğal Yaşam ve Tedavi Merkezine sevk ediliyor.

“Kedi, köpek ve kuşlar getiriliyor”

Osmangazi Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Dilek Yosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, veteriner hekim ve teknikerden oluşan tecrübeli ve profesyonel bir ekibin sokak hayvanlarının dertlerine çare aradığını söyledi.

Merkezin öncelikli olarak leylekler, daha sonra da göçmen kuşların tedavi, bakım ve rehabilitasyonunun yapılması amacıyla Osmanlı Devleti zamanında kurulduğunu anlatan Yosun, “Merkez, yaklaşık 6 yıldır da Osmangazi Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğüne bağlı olarak hizmet veriyor. Yılda yaklaşık 160 hayvana bakım hizmeti veriyoruz.” dedi.

Yosun, özellikle yakın çevredeki hayvanseverlerin getirdiği hayvanları tedavi ettiklerini dile getirerek, “Genellikle yavru kedi, ergin kedi, yavru köpekler, nadir olarak da kuşlar getiriliyor. Onların aşı, enjeksiyon, pansuman gibi tedavilerini burada yapıyoruz. Osmanlı döneminden itibaren sokakta yaşayan sahipsiz hayvanlar da dahil olmak üzere tüm göçmen kuşların tedavisinin sağlandığı bu merkez, Osmanlı döneminde hayvanlara ve canlılara verilen önemi korumaya devam ediyor.” diye konuştu.

Veteriner Veysel Ertunç da yaklaşık 4 yıldır burada görev yaptığını belirterek, “Bölgedeki vatandaşlar, evlerinde ya da sokakta baktıkları daha ziyade kedileri, kuşları getiriyor. Onların bakımlarını yapıyoruz. Genelde göz hastalıkları, öksürük problemleri oluyor. İnsanlara ve hayvanlara yardımcı olunca seviniyoruz, onlar da memnun oluyor.” ifadelerini kullandı.

“Gurabahane-i Laklakan”

Ünlü edebiyatçı Ahmet Haşim’in, “Bilmem Bursa’yı gezerken gördünüz mü? Haffaflar Çarşısı’nın ortasında bir meydan var. Bu meydan malul hayvanların düşkünler yurdudur. Kanadı, bacağı kırık leylekler, bunamış kargalar halkın sadakasıyla yaşarlar.” diye bahsettiği Gurabahane-i Laklakan, Anadolu kültüründe “uğurlu” ve “bereketli” görülen leylekler için özel ihtisas hastanesi ve rehabilitasyon merkezi olarak hizmet verir.

Seyyahların, tarihçilerin ve edebiyatçıların eserlerine de konu olan bu merkez, göç yolunda sakatlanarak, sürünün ardında kalan leyleklerin yanı sıra diğer göçmen kuşları da bir sonraki göçe kadar iyileştirme hedefiyle yıllarca faaliyet gösterir.

“Dünyanın ilk leylek hastanesi” olarak bilinen Gurabahane-i Laklakan, 1931’de sahipsiz kalmasının ardından 2010’da geçirdiği restorasyonla sokak hayvanları hastanesi olarak hizmet vermeye devam ediyor.