Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batman Adalet Caddesi’nde düzenlenen toplu açılış töreninde halka hitap etti.
Erdoğan, eğitimde, okullarda her türlü ihtiyacı süratle giderdiklerini de aktararak, Batman’da üniversite, hastane açtıklarını, 300 yataklı yeni bir hastane açılacağını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi birileri çıkmış diyor ki ‘Biz gelince Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağız’. Hale bak. Diyanet’i kaldıracak. Niye? Çünkü bunların dinle işi yok. İşte bakıyoruz. Kaldıracağız dedikleri Diyanet, şu anda ‘Qur’ana Piroz a Kurdi’ adıyla Kürtçe Kur’an mealini yayınladı” diyerek, elindeki Kürtçe Kur’an mealini vatandaşlara gösterdi.
“Kamplarda Zerdüşt dininin eğitimini veriyorlar”
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bütün bunlarla beraber biz adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Ne diyor? Bakın çok ilginç, ‘Kudüs Yahudilerindir’ diyecek kadar ileri gidiyorlar. Değerli kardeşlerim, eğer zerre kadar buların İslam’la alakası olsa bu ifadeyi kullanamaz..Dağlardaki kamplarda işte elimize geçen belgeler, bunlar Zerdüşt dininin eğitimini veriyorlar. Bunları çok iyi tanımamız, çok iyi bilmemiz gerekiyor ve bunları da benim Kürt kardeşlerime iyi anlatmamız gerekiyor. Bir oyuna geldik, bir daha aynı oyunlara gelmeyelim.”
Erdoğan, “Çocuklara isim verilmesinden yerleşim yerlerinin adlarına kadar tüm yasakçı uygulamaları ortadan kaldırdık. İşte bunun için ben ‘ülkemizde artık bir Kürt sorunu yoktur’ diyorum. Niye? Kürt vatandaşımın sorunu vardır, o sorunlarla da zaten ilgileniyoruz” dedi.
“Bizim olduğumuz yerde o musluklardan kan değil berrak su akar”
Çözüm Süreci konusunda samimi olduklarını belirten Erdoğan, “Bu sürecin mimarı, bizzat şahsım. Bu sürece tüm vücudumu koydum. Şahsımı Çözüm Süreci’ni bitirmekle itham edenler, bugüne kadar sözlerini tutmayarak bu sürece en çok zararı vermiş olanlardır. Çözüm Süreci, onların sayesinde değil onlara rağmen bugünlere geldi. Örgüte ve güdümündeki partiye kalsa… İşte Van’da bilboardlara bazı afişler asmışlar. Basın mensupları, gördünüz değil mi? Bir musluk, musluktan ne akıyor? Kan akıyor. Şu hale bak. Siz, bununla ne kastediyorsunuz? Kendilerini tanımlıyorlar, çünkü onların olduğu yerde kan var. Bizim olduğumuz yerde o musluklardan kan değil berrak su akar, su. Farkımız bu.” ifadelerini kullandı.
Bulunduğu makamın şikayet etme yeri olmadığını, tespitle birlikte teklif de ortaya koymak durumunda bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
Benim teklifim, Türkiye’nin 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra yeni anayasasını hazırlaması ve bununla birlikte başkanlık sistemine geçmesidir. Yeni Türkiye’nin inşası için yeni anayasa şart. Yeni anayasayla birlikte başkanlık sistemine geçmek de aynı şekilde artık bir zorunluluk haline geldi. Bu formül Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasının garantisidir.
Bu ülkenin, bu milletin kazanımlarını kimseye yağmalatmayız. Yeni Türkiye’nin inşasının önünde kimse duramaz. Su akar yatağını bulur. Bu millet 1990’lı yılların karanlık günlerinden bugünkü Türkiye’ye giden yolu açtı. İnanıyorum ki 2023 Türkiye’sinin, yeni Türkiye’nin yolunu da aynı şekilde açacaktır.”
“Kürt kardeşlerimin hakkını savunmanın peşinde değiller”
Çözüm Süreci’nin tüm vatandaşlarla birlikte Kürtlerin de hakkının, hukukunun, taleplerinin, beklentilerinin tartışıldığı ve çözüm yollarının arandığı bir süreç olduğunu belirten Erdoğan, “Çözüm sürecini sadece belirli bir bölgeyle, kesimle sınırlandırmak her şeyden önce Kürt kardeşlerime haksızlıktır. Çözüm Süreci’ni, sadece Kürt sorunu parantezinde tutmak isteyenlerin dertleri başka. Onlar, Kürt kardeşlerimin hakkını, hukukunu savunmanın, sorunlarını çözmenin peşinde kesinlikle değiller. Onlar bu mesele üzerinden kendilerine inisiyatif alanı, bir istismar alanı oluşturmak istiyorlar. Çünkü tüm siyasi ikballerini buna borçlular. Geçmişte Kürt ifadesini yasaklayanlarla bugün aynı ifadeyi istismar edenlerin arasında, inanın bana göre hiçbir fark yok” dedi.
“İstismarını yapmasınlar”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçmişin Kürt kavramı üzerinden Kürt’e ve diğer etnik gruplara uygulanan ayrımcılık hastalığını, bugün Kürt kavramı üzerinden Türk’e yine diğer etnik gruplara teşmil etmeye çalışıyorlar. Diyorlar ki ‘Kürtlerin temsilcisi biziz’. Hadi canım. Hadi canım. Ben, ‘Kürtlerin temsilcisiyiz’ diyenleri şu anda arka sokaklarda görüyorum. Pislikten geçilmiyor. Eğer temsilcisiysen buraları temizle. Öyle mi? Kürt vatandaşıma hizmetkar ol.
Ben şimdi buraya geldim. Türkiye’nin Cumhurbaşkanıyım. Yüzde 52 oyla ilk defa milletin seçtiği bir cumhurbaşkanı. Tabi kendime göre bir plan yaptım. Dedim ki ‘Valiliği ziyaret ederim, belediyeyi de ziyaret ederim’. Fakat sağ olsun belediye başkanı havaalanına gelme nezaketini bile göstermedi. Şimdi havaalanına gelme nezaketini göstermeyen bir belediyeyi, bir Cumhurbaşkanı olarak benim ziyaret etmem doğru mu? Dolayısıyla, bunu bilmenizi istiyorum ki bunun istismarını yapmasınlar.”