Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 23. MÜSİAD Olağan Genel Kurulu toplantısına katılımcılara hitap etti.
“Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaşmaktan ne yaparlarsa yapsınlar alıkoyamayacaklar” diyen Erdoğan, “Her hesabın üzerinde bir hesap olduğuna inanan insanlar olarak bu mücadeleye devam edeceğiz. Daha çok üreteceğiz, daha çok ihracat yapacağız, daha çok istihdam oluşturacağız, dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara kollarımızı daha çok açacağız, zalimlerin karşısında daha gür sesle itirazlarımızı dile getireceğiz çünkü ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek yola devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Gezi olaylarının dışarıda da uzantıları var”
Gezi olaylarını ve 17-25 Aralık darbe girişimini adeta kutsayanların katiline aşık kurbanlar gibi olduğunu belirten Erdoğan, “Gezi olaylarında faiz nereye düşmüştü? 4,6’ya kadar düşmüştü. Hedefimiz onu 2,5’a düşürmekti. Bunu gördüler. Baktılar ki ‘Ya bu adamlar 2,5’a inecekler’, hemen orada vurgunu vurdular. Bu iş, Gezi olayları sadece içeride tezgahlanmış bir olay değil, dışarıda uzantıları var” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Malum medya dünyada, yazılı ve görsel medya, nasıl zil takıp oynadıklarını gördünüz. Neler yazdılar, neler görüntülediler bunları hep gördünüz. Benzer şeyleri bundan sonra da yapabilirler. Onlara ekonomik kriz üzerinden siyasi sonuç elde etme aklı verenler, elbette ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Bu oyuna alet olanlar ise gözlerini bürümüş kinden ve hırstan kendilerini kurtaramadıkları müddetçe birer maşa olarak kalmaya mahkumdur.”
“Vaatleri sorumsuzluklarının ürünü”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçim sürecinde bu şekilde ortaya saçılan vaatleri, nasıl olsa iktidara gelemeyeceğini bilenlerin sorumsuzluklarının ürünleri olarak görüyorum. Sırtlarında yumurta küfesi olmadığı için akıllarına düşeni, ağızlarına geleni vaat diye ifade ediyorlar. Birisi çıkıyor bakıyorsunuz ‘1500’ diyor. Birisi çıkıyor bakıyorsunuz ‘1600’ diyor. Birisi çıkıyor diyor ki ‘5 bin.’ Eğer bu vaatlere oy verilecekse herhalde 5 bine oy vermek lazım. Böyle bir şeyin olması mümkün mü?” ifadelerini kullandı.
“Amaçları imam hatiplerin kapısını kilitlemek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin imam hatip okullarına olan teveccühünü gördüler, hemen bunun önünü kesmenin arayışına girdiler. Amaçları; imam hatiplerin kapısını yeniden kilitlemek. Türkiye’nin önüne eğitim projesi diye 28 Şubat uygulamasını getirenler, milletimizin buna vereceği cevaba şimdiden hazır olsunlar” dedi.
Cumhuriyetin ilk kurumlarından olan Diyanet İşleri Başkanlığına karşı gösterilen bu husumeti anlamakta zorlandığını kaydeden Erdoğan, “İmam hatip okullarını ve Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden bu milletin inancına saldıranlar, milli birliğimize ve beraberliğimize çok büyük zarar veriyorlar” şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü.
“Bu vatan topraklarında kök salma iddiasındaki her parti milli birliğimizin ve bekamızın sembolü olan kutsallarımıza ve onun kurumlarına saygı duymak mecburiyetindedir. Kendi dünya görüşüne ve hayat biçimine saygı gösterilmesini isteyen herkes önce bu milletin kahir ekseriyetinin inancına hürmetle yaklaşacak.”
Erdoğan, “İmam hatipler bu milletin bağrında filizlenmiş okullardır. Diyanet İşleri Başkanlığı da yine milletimize hizmet veren böyle bir kurumdur. Bu kurumlara saldıranlara, yanlış yolda olduklarını, bunun yerine ülkenin ve milletin hayrına işlere yönelmelerini tavsiye ediyorum. Hem milletin değerlerine saldırıp, hem de kazanamadıklarında millete hakaret edenler, hatta milleti tehdit edenler en büyük demokrasi düşmanları. Ağızlarından hiç düşürmedikleri özgürlükleri sadece kendileri için isteyenleri samimiyete davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Önce kendi tarihlerindeki lekeleri bir bir temizlesinler”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ermeni iddialarına destek veren ülkeleri önce kendi tarihlerindeki lekeleri bir bir temizlemeye davet ediyorum” diyerek, “Bu konuda en son söz söyleyecek ülkelerden bir tanesi Almanya. Rusya, Fransa… Almanya’nın, geçtiğimiz yüz yılda yol açtığı 2 ayrı dünya savaşında yaşananlar ortada. Kaldı ki Almanya bu açıklamaları yaparken, 1 milyona yakın bizim soydaşımız, onların vatandaşı. 2 milyon da vatandaş olmayan Türkler var. 3 milyon Türk’ün yaşadığı Almanya’da Cumhurbaşkanı’nın böyle bir tavrın içerisine girmesi anlaşılır bir şey değildir” şeklinde konuştu.
“Biz arşivlerimizi açmaya hazırız”
Erdoğan, “Biz, arşivlerimizi açmaya hazırız. Bizim 1 milyon şu anda belge, bilgi, arşivlerimizde. Gerekirse askeri arşivimizi de açarız. Ermenistan’ın varsa arşivi, o da açsın. Üçüncü ülkelerde varsa, onlar da açsınlar. Bırakalım tarihçilere, bırakalım araştırmacılara, onlar araştırmalarını yapsınlar. Bütün çalışmalarını hazırlasınlar, getirsinler bizim önümüze, ondan sonra yüzleşmekse biz yüzleşmeye varız, biz rahatız” dedi.
“Bir kez daha Ermeni toplumuna ve onları destekleyenlere seslendiğini belirten Erdoğan, “Tarihteki olayların hesabının bugün verilmesi gibi bir yol açılacaksa, bu konuda en rahat olan ülke, hiç şüpheniz olmasın, Türkiye’dir, hiç endişeniz olmasın. Yine iddia ile söylüyorum; ey Avrupa Birliği bize akıl verme, kendine sakla. Niye? Bak, diyorsun ki, ‘Arşivlerinizi açın’. Biz 15 yıldır arşivlerimizi açmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz. Bunların kulakları var duymuyor, gözleri var görmüyor, dilleri var hakikati konuşamıyor” ifadelerini kullandı.
“Düşmanlığın tarafında saf tuttular”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz isterdik ki Sayın Putin, Ermenistan’a gitmesin, Sayın Hollande Ermenistan’a gitmesin. Biz Çanakkale’de Ermenistan’a yönelik herhangi bir cevap vermedik, böyle bir adım da atmadık. Oraya 2 tane devlet başkanı gitti, hamdolsun bize 20 tane devlet başkanı geldi” dedi.
Erdoğan, “Biz dünyaya barış mesajı vermek için mücadele ederken aralarında Rusya, Fransa, Almanya, Avusturya gibi devletlerin de bulunduğu kimi ülkeler, Ermenilerin yalanları üzerine inşa edilmiş bir iddiaya destek vererek, kinin, nefretin, husumetin, düşmanlığın tarafında saf tuttular” şeklinde konuştu
“Şimdi bol keseden atıp tutuyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatırlayın bir zamanlar SSK’nın başında kim vardı? Kim vardı? Şimdi bol keseden atıp tutuyor. Suçlu kim? Hemen uyduruyor. ‘Suçlu o zamanki siyasiler’ diyor. Yani o siyasinin genel müdürü olarak beyefendinin hiç suçu yok” dedi.
“Siyasetçi kiminle çalışır, bürokratıyla çalışır, teknokratıyla çalışır” ifadelerini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Demek ki yanlış yapmış. Sizler gibi eksik, yanlış adamı bulmuş ve bundan dolayı da çok ağır bedel ödemiş, iktidar kaybetmiş. Bürokratıyla siyasetçi güç kazanır. Eğer o bürokrat yanlışsa, sakatsa, eksikse iktidarlar kaybolur gider. Tabi burada da seçmede bir hata yapılmış. Böyle yanlış tipler seçilmiş.”
“Gördüğüm yanlışlar varsa uyarmak görevim”
Erdoğan, “Ben şu anda herhangi bir partinin genel başkanı değilim ama sorumluluk makamında olan bir Cumhurbaşkanıyım. Cumhurun başkanıyım. Gördüğüm yanlışlar varsa bunları uyarma gibi de bir görevim var. Bu benim tarafsızlığımın da gereğidir. Tarafsızlığım zaten bunu gerektirir. Çünkü ortada bakıyorsunuz bir cinayet var. Seyir mi edeceğiz? Yoksa müdahale mi edeceğiz? Müdahale etmeye mecburuz” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin 12 yıllık birikimini yok etmeyi hedefleyen her saldırı aynı zamanda milletimizin hanesine yazdırmak için mücadele ettiğim kazanımlara yöneliktir” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Dolayısıyla bir yerde de şahsıma yöneliktir. Cumhurbaşkanı olmakla ülkenin geleceğine ilişkin sorumluluklarımdan azad olmuş değilim. Tam tersine bu sorumluluklarımın daha da arttığına inanıyorum” dedi.