Resmi Gazete’de, Olağanüstü Hal (OHAL) kamsamında iki yeni Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yayımlandı. Bu kararnameler, OHAL’deki 4. ve 5. kararnameler oldu.

 

Bu KHK’lara ilişkin ipuçlarını, pazartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında yapılan bakanlar kurulu toplantısı devam ederken basının karşısına çıkan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş vermişti.

 

Yeni KHK’larla, geçmiş kararnamelerin aksine, bu kez TSK yerine Emniyet’ten büyük tasviyeler yapıldı.  

 

Hükümetin hazırladığı kararnameden:

 

– İçişleri ve dışişleri bakanlıklarında yeni ihraçlar…

 

– 2010 KPSS’de soru çalanların atamaları iptal edilecek.

 

– Emniyet’te, aralarında birinci sınıf emniyet müdürlerinin olduğu 2360 polis memurluktan çıkarıldı. (5 sivil ile bir mahalle bekçisi de var)

 

– Özel Harekat Polisliği için, KPSS aranmaksızın, fiziki yeterlilik ve mülakat sınavları yeterli olacak. 

 

– TSK’dan toplam 163 personel atıldı. (Daha önceki kararnamelerde atılan toplam personel sayısı 3185)

 

– Herhangi bir nedenle TSK’dan ayrılan veya ilişiği kesilen pilot subaylar, gerekli şartları sağlamaları ve başvurularının uygun görülmesi durumunda TSK’da görevlendirilebilecek. TSK ayrıca, dış kaynaklardan da pilot temin edebilecek. 

 

– Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan (BTK) çoğu bilişim uzmanı 196 kişi ihraç edildi.

 

– Telekomikasyon İletişim Başkanlığı kapatılarak yetkileri BTK’ya devredildi Böylece, istihbarat dinlemelerini yeni merkezi BTK oldu.

 

– Genelkurmay Başkanı’nın atamasını Cumhurbaşkanı yapacak. Genelkurmay Başkanı’nın görev ve yetkilerini çerçeveleyen hükümler de KHK’da yer aldı. Ayrıca, “Genelkurmay Başkanı kuvvet komutanları arasından olur” şartı da kalktı.

 

– Kuvvet komutanlarının Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması kararında geri adım atıldı. (27 Temmuz’da yapılan düzenlemede, sadece savaşta kuvvet komutanlıkları Genelkurmay teşkilatına dahil olacaktı. Yeni KHK’da barış ortamında da komutanlıkların Genelkurmay Teşkilatı içerisine dahil olduğu belirtildi)

 

– GATA hastaneleri Sağlık Bakanlığı’na devredildi.

 

38 BİN KİŞİYE TAHLİYE

 

– 1 Temmuz’dan önce işlenen suçlarda koşulu salıverme 1 yıldan 2 yıla çıkarıldı. Koşullu salıverme şartlarında yapılan değişiklikle de, cezaevinde kalma süresi 3’te 2’den yarıya (1/2) düşürüldü. 

 

Bu iki önemli düzenlemenin sonuçlarıyla ilgili açıklama, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan geldi. 

 

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A’daki koşullu salıverilmeye dair “bir yıl” ibaresinin “iki yıla” çıkarıldığını ifade eden Bozdağ, buna göre, koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin cezalarının, koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilebileceğini, bunun bir yıl erken tahliye anlamına geldiğini kaydetti.

 

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107. maddesinde düzenlenen koşullu salıvermeye ilişkin de bir düzenleme yapıldığını aktaran Bozdağ, 107. maddenin ikinci fıkrasına göre, süreli hapis cezalarına mahkum edilmiş olanların, cezalarının “üçte ikisini” infaz kurumunda çekmeleri halinde koşullu salıverilmeden yararlanabildiğini hatırlattı. Bakan Bozdağ, KHK kapsamında yapılan düzenlemeyle “üçte ikilik” oranın “yarıya” indirildiğini belirtti.

 

“DÜZENLEMENİN DIŞINDA OLANLAR”

 

Bozdağ, bu kapsamda, süreli hapis cezalarına mahkum olanların, cezalarının “yarısını” infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıvermeden yararlanabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Ancak aşağıdaki suçları işlemiş olanlar bu düzenlemenin kapsamı dışındadır. Bu suçlar şunlardır: Kasten öldürme (madde 81,82), altsoya, üstsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumunda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama veya neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar (madde 102,103,104,105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132,133,134,135,136,137,138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti (madde 188), devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar. Bu düzenlemenin sonucu ilk etapta kapalı ve açık ceza infaz kurumlarından yaklaşık 38 bin kişi tahliye olacaktır. Düzenleme, bir af değildir. Koşullu salıverilme tarihine kadar geçecek sürede ceza, dışarıda denetimli serbestlik olarak infaz edilecektir.”

Bekir Bozdağ, düzenlemenin 1 Temmuz 2016’dan önce işlenmiş suçları içerdiğini, bu tarihten sonraki suçların kapsam dışında olduğunu belirterek, düzenlemenin mahkumlar, yakınları, millet ve ülke için hayırlı olmasını diledi.