Van Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polisleri, 21 Şubat’ta “şüpheli” sıfatıyla Sömer’in ifadesini aldı.
Avukatı hazırken ifade veren Sömer, aslen Beytüşşebaplı olduklarını ve iki nesildir Van’da ikamet ettiklerini belirtti.
“Daha önce hiç gözaltında bulunmadığım gibi örgüt ya da örgütle bağlantılı bir yapılanma içerisinde yer almadım. Herhangi bir parti ya da derneğe üye değilim” diyen Sömer, oğlu Abdulbaki Sömer’in, 20 yıl kadar önce vefat eden ilk eşinden olduğunu bildirdi.
Oğlunun, Eylül 2005’te Gürpınar’ın Tüzek Köyü’nde bağ bahçe işleriyle uğraşırken kendisine, “Van’a giderek, lise 2. sınıfa kayıt yenileme işlemi yapacağını” söylediğini anlatan Musa Sömer, 2 gün boyunca oğlundan haber alamaması üzerine polise kayıp müracaatında bulunduğunu ifade etti.
Kuzey Irak’ta yakın akrabalarının olduğunu ve bazen pasaportuyla bu akrabalarını ziyaret ettiğini kaydeden Musa Sömer, oğlunun akıbetini araştırmak için de 4 kez Kuzey Irak’a gittiğini bildirdi.
Örgüt mensuplarına oğlunun fotoğrafını göstererek, orada olup olmadığını sorduğunu beyan eden Musa Sömer, “Bana, hiç görmediklerini ifade ettiler” dedi.
Oğlunun “Zinar” kod ismini kullandığını saldırıdan sonra medyadan duyduğunu aktaran Musa Sömer, “Kuzey Irak’taki araştırmalarım neticesinde ve Van’daki yaşamım boyunca oğlumla ilgili herhangi bir bilgi ya da belgeye ulaşmadığım gibi örgüt ya da örgüt tarafından gönderilmiş kişilerden bir bilgi elde etmediğim için oğlumun akıbeti hakkında 2005’ten bu yana herhangi bir bilgi sahibi değilim” beyanında bulundu.
Televizyonda yayınlanan fotoğraflardan tanıdım
Musa Sömer, Abdulbaki Sömer’in saldırıyı gerçekleştirdiği bilgisini nereden aldığı sorusu üzerine şunları kaydetti:
“Bu konuyu kimseyle paylaşmadım ve bu konu hakkında kimseye hiçbir şey söylemedim. Benim gibi yakın akrabalarım da televizyondaki haber programlarından edindikleri bilgiler ve televizyonlardaki haber bültenlerinde yayınlanan fotoğraflar neticesi benim gibi aynı şüpheye kapılarak, ‘Başın sağ olsun. Bizim Abdulbaki Sömer’e benziyor’ dediler. Ben de sizin gibi aynı şüphelerle ilgili endişeler yaşadım.”
“Geri getiririm umuduyla gittim”
“PKK terör örgütü kamplarına giderken kendisine yardımcı olan, öncülük eden olup olmadığının” sorulması üzerine, Sömer, bunu kimseye söylemediğini belirterek, “Bu kamplara oğlumu bulur ve ikna edip, geri getiririm umuduyla gittim” dedi.
Kuzey Irak’taki terör kamplarına, Duhok’tan ticari taksiyle gittiğini belirten Sömer, kimsenin kendisine öncülük etmediğini söyledi.
Musa Sömer, “Kampın girişinin güvenliğini sağlayan, silahlı, üzerinde şalvar-yelek bulunan şahıslara oğlumun fotoğrafını göstererek, kamplarda olup olmadığını soruyordum. Ancak bu gittiğim kamplarda oğlumun olmadığını öğrenip, geri dönüyordum” ifadesini kullandı.