Reuters haber ajansına bir röportaj veren Obama, “İran daha olası bir nükleer silahı üretmeden bir yıl önce bu olasılığın ortaya çıktığını görebilecek durumdayız” dedi ve Mart’ın sonunda tamamlanacak olan müzakerelerden bir anlaşma çerçevesi çıkması için İran’ın adım atması gerektiğini vurguladı.

Obama röportaj’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun tartışmalı Washington ziyaretini de değerlendirdi ve Netanyahu’nun Beyaz Saray’ı bilgilendirmeden ABD Kongresi’ne gelip İran’la devam eden nükleer görüşmeleri eleştirmesini “İlişkilerimizi sekteye uğratabilir ancak kalıcı hasar vermez” sözleriyle yorumladı.

ABD Başkanı, İsrail ve ABD’nin ortak hedefi olan, ‘Tahran’ın nükleer silah üretmesinin önüne geçilmesi’ amacına nasıl ulaşılacağı konusunda ciddi görüş ayrılıkları olduğunu da ifade etti.

İsrail Başbakanı Netanyahu ise İran ile üzerinde mutabakata varılacak bir anlaşma çerçevesinin Tahran’ı durdurmayacağını ve İran’ın nükleer silah üretme tehdidinin devam edeceğini savunuyor.

Tahran yönetimi nihai amacının nükleer silah üretmek olduğu yönündeki tüm iddiaları reddediyor.

‘Kişisel problemimiz yok’

Netanyahu’nun son Washington ziyareti öncesi Obama yönetiminin üst düzey yetkililerinden gelen sert açıklamaları da değerlendiren Obama, “İçine düştüğümüz görüş ayrılıkları kişisel değil” dedi.

Obama, 17 Mart’ta İsrail’de düzenlenecek olan genel seçimleri kazanması halinde Netanyahu ile memnuniyetle görüşeceğini de ifade etti.

Beyaz Saray’dan yapılan son açıklamada, ABD’nin genel politikası gereği genel seçimlere iki hafta kalan ülkelerin liderleriyle ABD Başkanı’nın görüşmediği hatırlatılmıştı.

‘Kilit konu denetim’

İran ile nihai bir anlaşma için koyulan son tarih olan 30 Haziran’a kadar sonuç alınıp alınamayacağı konusuna da değinen Obama, “Anlaşmanın olup olmayacağını İran’ın sıkı denetimleri kabul edip etmeyeceği belirleyecek” dedi.

Obama sözlerine şöyle devam etti:

“Eğer denetimi kabul ederlerse, İran’ın nükleer programı üzerindeki en etkin kontrol mekanizması kurulmuş olacak. Olası bir askeri müdahaleden, İsrail’in askeri müdahale ihtimallerinden ve hatta yaptırımlardan daha etkin bir mekanizma.”