Nurseli İdiz’in açıklamalarından satır başları:
– Beren’in psikolojisinin iyi olduğunu düşünmüyorum. Sıkıntılı bir dönemde olduğunu düşünüyorum. Evliliği iyi gitmiyor olabilir, bir projesi iptal olsun ne olur? Vız gelsin bunlar Beren’e… 35 yaşında kız için nedir bunlar? Evliliği kötü gitse ne olur? Millet 30 kere ayrılıp boşanıyor. Çocuk olunca ayrılık daha zor. Kendine yeni bir hayat kurar, yeni bir evlilik yapar. Güzel bir ailenin kızı… Beren hayatın ortasında değil, başında. Biz 58-60 yaşında insanlar 20-25 sene yaşayalım diyoruz. Ona ne oluyor? Sus kız Beren! Duymayayım bir daha!
– Ben Beren’i Türkiye’nin Yıldızları’ndan tanıyorum. Son derece yetenekli bir kız. Biz ona bir müzikal verdik, 2 saat sonra İngilizce olarak hazırlayıp geldi. Öyle kabiliyetli bir kız.
– Efe’yi de tanıyorum. O kadar masumane bir şey ki… Beren’in evli olması bir şey değiştirmez. 50 yaşındayken de onu hatırlayabilirsin. Çocuk ölmüş gitmiş. İnsan kırıldığında en masum ilişkisini hatırlar.
– Onun vesilesiyle yarışmaya girdiğini, çok masumane bir ilişki olduğunu ve onun ölümüyle Beren’in yıkıldığını hatırlıyorum.
– Beren ve Engin’i ilk gördüğümüzde ‘bunlar tamam’ dedik. Beren baştan parlayan bir yıldızdı.
– Ahmet Kural’ı tanımıyorum ama agresifliğiyle ünlü biliyorum. Çok fazla haber çıktı…
– Serenay’ı izledim Alice Müzikali’nde… Müthiş bir kız. O artık Avrupa standartlarında. Broadway yıldızı. Bir de o fırlama çocuk Enis… İkisi oyunu götürüyorlar. Serenay’ın önünde saygıyla eğiliyorum.
– Müzikali izledikten sonra, Ezgi Mola’ya ’15 yaş küçük olsaydım, rolün benimdi’ dedim. Yerlere yattı gülmekten…
– Eğer bir oyuncu görselliğe takılıyorsa, iyi oynayamıyor. Artık güzel bir kadın koyayım, yanına da yakışıklı bir adam koyunca olmuyor diziler. 30 yaşında estetik yaptırmak nedir? Kafayı mı yedi bunlar. 40 yaşına 50 yaşına gelince ne yapacaklar?
– Ben adam parası yiyemem. Ben zengin adamla yapabilseydim yalım satılır mıydı, bu kadar borcum olur muydu? Ben daha çok kazanıyorsam hesabı ben öderim. Benim evim varsa bende otururuz.