DİLEK ATLI

 

Nâzım Hikmet’in 115. doğum yıldönümü kapsamında Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen “Nâzım’ı Yazanlar” sergisi, önceki gün Nâzım Hikmet Kültürevi’nde kapılarını edebiyat ve sanatseverlere açtı. Nâzım Hikmet’in yaşamı, yapıtları ve siyasi mücadelesi hakkında kitaplar kaleme alan, eserlerinde ünlü şairin izini günümüze taşıyan isimler, düzenlenen sergi ve hazırlanan kitapla ilk kez bir araya getirildi. 

Serginin açılışı ve kitap tanıtımının yapıldığı günde edebiyat ve sanat dünyasının birçok değerli ismi hazır bulunurken, Bursalılar sergiye yoğun ilgi gösterdi. Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezi ve İş Bankası Kültür Yayınları işbirliğiyle hazırlanan “Nâzım’ı Yazanlar” kitabı ise aynı gün satışa sunuldu. 

Sanat yönetmenliğini fotoğraf sanatçısı Attila Durak’ın üstlendiği serginin fotoğraf çekimlerini Kemal Arslan ve Ersin İleri gerçekleştirdi. Projenin editöryel konsepti Boğaziçi Üniversitesi’nden Zeynep Uysal ve Murat Gülsoy’a ait. 17 Mart’a kadar ziyarete açık olacak sergi için edebiyat ve sanat dünyasından 121 önemli isim objektif karşısına geçti. 

 

BOZBEY: ‘ONU YAŞATIYORUZ…’

Hıfzı Topuz, Ayşe Kulin, Nebil Özgentürk, Işıl Özgentürk, Biket İlhan, Refik Durbaş gibi isimlerin yer aldığı açılışta konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Bozbey, “Büyük usta Nâzım Hikmet’i, 115 yaşında bir kez daha sevgiyle, özlemle anıyoruz. Nâzım’ın sesini, umutlarını, sanatını bir kez daha Nilüfer’de dillendiriyor, onu yaşatıyoruz” dedi.

​Geçmişten günümüze ‘Nâzım’ etkisini ele almayı ve bunu gelecek kuşaklara aktarmayı hedeflediklerini belirten Bozbey, şunları söyledi: 

“Özgürlüğe, demokrasiye, güzel günlerin bir gün mutlaka geleceğine olan inancıyla Nâzım bugün de umutlarımızı diri tutuyor. Gücünü bu topraklardan alan şiiriyle, yeryüzünün sesi olmayı başaran usta, aynı zamanda sanatın evrenselliğinin ve yaşam üzerindeki güçlü etkisinin de önemli bir örneği. Sanattan, sanatçıdan korkanların, onları katledenlerin, ateşe atanların hiç birini bugün anımsıyor musunuz? Hayır. Ama Nâzım, ölümünün üzerinden geçen onlarca yıla rağmen, yeni kuşaklar tarafından geleceğe taşınıyor. Ben, Nilüfer’den Nâzım’a bir selam gönderen bu çalışmada emeği geçen tüm isimlere, tüm sanatçılarımıza kendim ve kentim adına, ülkem adına teşekkürü bir borç biliyorum. Nâzım’ın umudu sizleri hiç terk etmesin, işiniz gücünüz yaşamak olsun.”

Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç da, projenin tarihe düşülen bir belge olduğunu belirterek, “Sonsuzluğa uğurladığımız, saygıyla andığımız Refik Erduran’ın son fotoğrafını, son gülüşünü ve belki de Nâzım Hikmet’le ilgili son sözlerini bu kitapta bulmanız, bu sergide karşılaşmanız mümkün. Edebiyat işte tam da böyle bir şey” dedi. 

Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi Müdürü yazar Murat Gülsoy ise, “Bizler, serginin ve kitabın hazırlık aşamasında yaptığımız işten büyük zevk aldık. Nâzım Hikmet çalışmalarına ve Nâzım’ın mirasına küçük de olsa bir katkıda bulunduğumuz için mutlu olduk. Umarım sizler de bu sergi vesilesiyle Nâzım’la tekrar buluşmaktan mutluluk duyarsınız” diye konuştu. 

Attila Durak da geride bıraktıkları bir buçuk yılda geçirdikleri yoğun çalışmalara değindiği konuşmasından sonra Başkan Bozbey ile birlikte projede yer alan ve etkinlikte bulunan isimlere, sergideki portre fotoğraflarını ve “Nâzım’ı Yazanlar” adlı kitabı armağan etti. 

Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Bukle Erman da, projede emeği geçenlere günün anısına İkinci Dünya Savaşı’nda Hiroşima’ya atılan atom bombasının ardından Nâzım Hikmet’in yazdığı şiire, Japon çocuklarının bir teşekkürü olan mektupları simgeleyen turna heykelciklerini armağan etti.