ASLIHAN AYDIN

 

Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Bursa Şubesi Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin ve Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin’i ağırladı. Önceki akşam Almira Hotel’de gerçekleştirilen toplantıda son dönemdeki ekonomik gelişmeler değerlendirildi.

Toplantı öncesi soruları yanıtlayan Emre Alkin, son dönemde küresel konjonktür, teknolojik değişim ve sınırlarımızdaki sıcak gelişmeler gibi yatırımcıların çekindiği ne varsa birçok olumsuzluğun üst üste geldiğini kaydetti. Bir çok ülkede döviz kurlarının kendi para birimlerine karşı yükseldiğine dikkat çeken Alkin, “Türkiye de maalesef negatif ayrışan ülkelerin arasına girdi.

Bu bize, Türkiye’nin bugüne kadar getirdiği üretim modelinden daha farklı, çarpıcı, marifetli bir üretim modeline geçmesi gerektiğine işaret ediyor. Bu şu an mevcut sektörleri unutarak değil, onların üstüne yüksek teknolojiyi koyarak devam etmesi gerekiyor” diye konuştu.

DOLARDA 4 LİRA BEKLENTİSİ 

Kerem Alkin ise döviz kurlarındaki hareketlilikle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Mart ve nisan aylarının tam sıkışma dönemi olduğunu ifade eden Alkin, ”O da ister istemez döviz kurlarına yansıyor.

Amerikan ekonomisinde gözle görülür bir canlanma var. Bu nedenle FED’in 3 kez faiz artıracağı şekillendi. Buna bağlı olarak dolar-TL kurunun aşağı yukarı 4 lira civarında yılı kapatmasının bekleniyor” dedi.

ÇOK CİDDİ BİR TEHLİKE

TÜGİAD Bursa Şube Başkanı Onur Özkul da, reel sektörde döviz girdisinin çok yüksek olduğunun altını çizdi. Dövizdeki anlık artışların girdi maliyetlerini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Özkul şöyle devam etti: “Zaman içinde bu kalem öyle bir hale geliyor ki kambiyo zararı diye kaydettiğimiz bu zarar kalemi karlılığımızdan çok ciddi bir erozyona sebep oluyor. Dolayısı ile stabil gitmeyen döviz kuru, reel sektör için çok ciddi bir tehlikedir.

Ama bu tek başına bir konu değil. Faizlerin yüksek olması, girdi maliyetlerinin yükselmesi, finansmana ulaşmanın güç ve pahalı olması bizim için sıkıntı yaratıyor. Döviz bunlardan birisi. Reel sektör olarak beklentilerimiz yüksek. Dünya arenasında rekabet edebilmek adına girdi maliyetlerimizin stabil olması bizlerin en büyük talebidir.”