Beslenme psikiyatrisi, Amerika’da son yıllarda gelişen bir uzmanlık alanı. Yaptıkları araştırmalar beslenme şeklinin ve özellikle de mide-bağırsak sisteminde yaşayan bakterilerin nasıl hissettiğimiz ve nasıl davrandığımızla olan ilişkisi üzerine yoğunlaşıyor.
Mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin %95’i mide-bağırsak kanalında üretiliyor. Serotonin ruh halimizi etkilemenin yanı sıra uyku ve iştahımızı düzenleyen, ağrı eşiğimizi belirleyen bir nörotransmiter. Temel işlevi sinir hücreleri arasında sinyal taşımak.
Mide bağırsaklarda bulunan milyonlarca bakterinin, sinir hücrelerini ve serotonin üretimini etkilediği düşünülüyor. Bu bakterilerin sağlıklı bir dengede kalması için doğru beslenmek çok önemli. Araştırmalar probiyotik, yani iyi bakteriler açısından zengin gıda takviyeleri alan kişilerin, anksiyete ve stres seviyelerinin azaldığını gösteriyor.
Beslenme psikiyatrisi alanında yapılan başka bir çalışmaya göre, geleneksel Akdeniz ve Japon beslenme tarzını uygulayan kişiler, Batı diyetini uygulayanlara göre %25-30 daha az depresyon riski taşıyor. Uzmanlar bunu Japon ve Akdeniz mutfaklarının sebze, meyve, tam tahıllar, fermente besinler ve deniz ürünleri açısından zengin olmasına bağlıyor. Batı mutfağının tersine şeker, et, sütlü ürün ve işlenmiş gıda kullanımı daha az.
Diğer taraftan işlenmiş şeker tüketimi fazla olan kişilerde beyin sağlığının olumsuz etkilendiği ve depresyon oranının arttığı görülmüş.
Yediklerinizin nasıl hissettiğinize etkisini gözlemleyin
Yediklerinizden nasıl etkilendiğinizi anlamanın en etkili yolu 2 hafta boyunca tamamen temiz beslenmek. Bütün işlenmiş şekeri, ambalajlı hazır gıdaları, gazlı ve alkollü içecekleri, tahılları ve sütlü ürünleri tüketmeyi bırakın. 2 hafta sonra teker teker, ikişer gün arayla bu besinleri tekrar tüketmeye başlayın ve size nasıl hissettirdiklerini gözlemleyin.
Bunu deneyenler ilk başta biraz zorlanmakla beraber, hem fiziksel hem de ruhsal olarak ne kadar iyi hissettiklerine şaşırıyor ve yaptıkları tespitlerle kendileri için çok daha sağlıklı ve mutlu bir beslenme düzeni oluşturuyorlar.