Alınan bilgiye göre, Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının ardından vakıf yönetimini devralan kayyumlar, Orhangazi Üniversitesine yeni mütevelli heyeti atadı.

Mütevelli heyetinin bugün görevine başlayacağı öğrenildi.

Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Terör ve Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, geçen cuma günü bünyesinde Orhangazi Üniversitesi ve iki öğrenci yurdu bulunan Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti adına tüm yetkileri kullanmak üzere kayyum atamıştı.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri nezaretinde alınan güvenlik tedbirleri ile mahkeme kararı, Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü görevlileri ve kayyumlar tarafından vakıf yöneticilerine tebliğ edilmiş, kayyumlar, vakıf yönetimini devralmıştı.

Ayrıca, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturma kapsamında, ocak ayında Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı ve bu vakfa ait üniversite ile iki adreste arama yapılmış, bazı belgelere el konulmuştu. 

Operasyon kapsamında Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı, vakfa ait Orhangazi Üniversitesi ve vakfın 2008-2012 döneminde başkanlığını yapan H.C’nin Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki tekstil fabrikası ile Nilüfer ilçesinde H.N.A’ya ait olan ve FETÖ ile ilgili birçok belgenin saklandığı ileri sürülen binanın bodrum katında arama yapılmış, bazı belgelere el konulmuştu. 

A.K’nin başkanlığını yürüttüğü vakıf aracılığıyla, “Öğrencileri okutuyoruz” denilerek vatandaşlardan “yardım” adı altında arsa, para, çek ve senet alındığı, çek ve senet verenlerin ödememesi durumunda mallarına icra yoluyla el konulduğu, kayıt dışı toplanan paranın FETÖ’ye aktarıldığı öne sürülmüştü. 

Vakfın eski başkanı H.C’nin, “yardım” adı altında toplanan kayıt dışı parayı fabrikasındaki “gizli oda”da sakladığı öne sürülmüştü. 

Orhangazi Üniversitesinde bir odanın, vakıfta hiçbir görevi olmamasına rağmen “FETÖ’nün il imamı” C.S’ye tahsis edildiği ve vakıf parasıyla “kral dairesi gibi döşendiği” iddia edilmişti.