Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanları Toplantısı kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, dünyada giderek derinleşen terörizm ve mülteci sorunlarının merkezinde Müslüman toplumlar ve İslam dünyasının yer aldığını söyledi.
Erdoğan, “Diğer ülkelerde terörizme ve mülteci krizinin yol açtığı sorunlara karşı artan tepkiler, topyekun İslam dünyasına, tüm Müslümanlara yönelmeye başladı. Suriye başta olmak üzere bölgemizde yaşanan insani dramlar devam ederken, şimdi bir de Müslümanlara yönelik nefret saldırılarının, ırkçı tutumların yükselişiyle karşı karşıyayız”dedi.
“Dünyadaki 1,7 milyar Müslümanın izzetini, bir avuç teröristin insafına terk edemeyiz, terk etmemeliyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu aziz dinin sahibi ve koruyucusu, elbette yüce Allah’tır ama biz Müslümanların da en azından kendi haysiyetimize, kendi istiklalimize, kendi istikbalimize daha sıkı şekilde sahip çıkma sorumluluğumuz vardır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, şöyle konuştu:
“(G20) Zirvede temsil edilen, nüfusu Müslüman ülkelerin liderleri olarak aşırıcılığa, radikal akımlara karşı ortak mücadele verme konusunda görüş birliği içinde olduğumuzu gördük. İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde temsil edilen tüm ülkelere bu noktada çok önemli görevler düşüyor. Müslümanlar olarak sorumluluğumuz çok büyük. İslam adını kullanarak Müslümanlara en büyük zararı veren DAEŞ, El-Kaide, Boko Haram gibi örgütler karşısında hep birlikte, bir defa el ele vererek net ve ilkeli bir tutum ortaya koymalıyız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peygamberimiz, merhamet peygamberidir, barışın timsalidir. Merhamet dini olan, sevgi dini olan, vicdan dini, dayanışma dini, ilim dini olan İslam’ın, terörle, zulümle, ölümle, cehaletle birlikte anılmasının önüne geçmek hepimizin boynunun borcudur. Şimdi mücadele zamanıdır. Teröre, zulme, cehalete, adaletsizliğe, kine, öfkeye, israfa, aşırıcılığa, dinimizin yasakladığı her türlü kötülüğe, her türlü yanlışa karşı mücadele zamanıdır. Eğer bu mücadeleyi hemen vermeye başlamazsak yarın hepimiz için daha karanlık olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Müslümanlar sosyal adaletsizliği asgari düzeye indirmeli”
Terörizmin en önemli gerekçelerinden bir tanesinin fakirlik olduğunu ve terörün arkasındaki güçlerin, fakiri, yoksulu seçtiğini belirten Erdoğan, “Canlı bombayı onların içinden seçip alıyor. Ve onu, o şekilde araziye gönderiyor. Yoksulu seçiyor, yoksulu araziye gönderiyor. Terörizm ve göç sorunu bataklıkta üreyen sinekler gibidir. Öyleyse bu bataklığın kurutulması lazım. Bu bataklığın adı nedir biliyor musunuz? Sefalet bataklığıdır” diye konuştu.
Erdoğan, “Sosyal adaletsizlik küresel bir sorun ama biz Müslümanların en azından kendi içimizde bu sorunu asgari düzeye indirmemiz gerekiyor. Kur’an-ı Kerim’de defalarca geçen ‘infak’ tavsiyesini, yardımlaşma emrini, hiç değilse kendi aramızda hayata geçirmeliyiz. Gerek ikili münasebetlerimizde gerek İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere uluslararası kuruluşlarımız aracılığıyla bu konuda bir seferberlik başlatmalıyız. Bunu başardığımızda, terörizm ve göç meselesinin çözümünde de önemli mesafe katedeceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Ensar olmaya devam edeceksiniz”
Suriyeli sığınmacıların durumuna ilişkin de “Biz bu meseleye insani, vicdanı, ahlaki ve İslami bir vazife olarak bakıyor, çalışmalarımızı o şekilde yürütüyoruz” değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, “Ben halkıma şöyle sesleniyorum. ‘Gelenlerin hepsi muhacirdir, siz ise ensar olmaya devam edeceksiniz’ diyorum. Çünkü bu varil bombalarından kaçan Suriyeli muhacirlere bir ensar gerekiyordu, işte bu görev de hamdolsun bize düştü. Biz de bunu yapıyoruz. Batı destek verse de vermese de başkaları destek verse de vermese de biz bunu sonuna kadar yürütmeye devam edeceğiz” dedi.
“Sağlık alanında katettiğimiz mesafe tam bir devrimdir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sistem, altyapı, insan kaynağı ve hizmet kalitesi bakımından sağlık alanında katedilen mesafenin tam bir devrim olduğunu söyleyerek, “Öyle ki kendi vatandaşlarımız yanında her yıl yurt dışından gelen 400 bin kişiye de sağlık hizmeti verebilir hale geldik. İlaveten Suriye ve Irak’tan ülkemize gelen 2,5 milyon kardeşimizin sağlık hizmeti ihtiyaçlarını da yine aynı sistem içinde, hiçbir ciddi aksaklığa meydan vermeden karşılamayı başardık.” diye konuştu.