İtalyan basını, Verona Opera Festivali’nde, 4 farklı rolde sahneye çıkan DOB Genel Müdürü tenor Murat Karahan için “İtalya’nın Türk’ü” tanımlamasını kullandı ve başarılı performansıyla ülkedeki sanatseverlerin gözdesi olduğunu belirtti.
Karahan, Arena di Verona’da 21 Haziran-7 Eylül’de düzenlenen Verona Opera Festivali’nde “Il Travatore”, “Carmen”, “Tosca” ve “Aida” operalarında sahneye çıkıyor.
İtalyan basınının ilgi gösterdiği Karahan ile yapılan röportaj, La Repubblica’da “İtalya’nın Türk’ü” başlığıyla yer aldı. Röportajda, Arena di Verona’da 4 farklı eserde yer almaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Karahan, “Tarihi bir yerde olduğumun bilincindeyim. Operada rol alanlar tarafından alkışlandım. Bu demek oluyor ki yeterli bir İtalyancayla eseri söylemeyi başarıyorum.” ifadelerini kullandı.
Karahan’ın güçlü sese sahip, duygusal bir tenor olduğu belirtilen röportajda, geçen yıl Arena di Verona’da Turandot’ta sergilediği başarılı performans da hatırlatıldı.
“Napoli, Parma ve Torino’daki başarılarından sonra kolayca ağlayan duygusal tenor İtalyan halkının gözdesi oldu.” ifadesine yer verilen röportajda Karahan, 11 yıl önce Renato Scotto ve Bruno Cagli’den eğitim almak üzere Roma’daki Santa Cecilia Konservatuarı’na gittiği günlere ilişkin anılarını da anlattı.
Röportajda Karahan’ın, “Scotto’dan bir tenorun sınırlarının olmadığını öğrendim. Şayet iyi bir tekniğin varsa ve iyi çalıştıysan, kolay veya zor bir rol yoktur. Cagli ve Scotto ‘Appoggio, maschera, petto’ (destek, maske, göğüs) ifadelerini defalarca tekrarladılar.” sözleri yer aldı.
“Annemi herkes beni ayakta alkışladığında anladım”
Karahan, röportajda opera sanatına ailesinin özellikle de annesinin ısrarı üzerine yöneldiğini, kendisinin ise siyaset eğitimi almak istediğini anlattı.
Konservatuvar seçmelerini “O Sole Mio”yu söyleyerek kazandığını aktaran Karahan, şöyle devam etti:
“Kapana kısılmış gibi hissettim. Bu kadar ısrar ettiği için annemi protesto ediyordum. O da bana ’35 yaşına geldiğinde ve bir yıldız olduğunda bunu anlayacaksın.’ dedi. İlk defa Ankara’da Devlet Operası’nın orkestrasıyla ‘Onegin’i söylediğimde, ustalarım ve koro beni ayakta alkışlamaya başlayınca, annemin sözlerini bir kez daha düşündüm. 27 yaşındaydım. Eve koştum, gözyaşları içinde ona sarıldım.”
Etkilendiği büyük operacıları da anan Karahan, “İçimden idollerime, tekniği için Pavarotti’ye, tutkusu için Domingo’ya teşekkür ediyordum. İki yıl önce Viyana’da Staatsoper’de Placido ile karşılaştım. Orada ağladım. O bir kral.” değerlendirmesinde bulundu.
“Hükümetimiz sanata büyük yatırımlar yapıyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karahan’ı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü olarak atayarak uluslararası ününü göz ardı etmediği vurgulanan röportajda, Taksim’de yapımı devam eden Atatürk Kültür Merkezi’nin dünyaya tanıtılması görevinin de Karahan’a düşeceği ifade edildi.
Röportajda Murat Karahan’ın “Hükümetimizin sanata büyük yatırımlar yaptığını, sanatçılara saygı gösterildiğini ve sanatçılarımızın durumunun Avrupa’dakilerden daha iyi olduğunu söyleyebilirim.” sözlerine de yer verildi.