Ekonomistler, Moody’s’in cuma günü yapacağı Türkiye değerlendirmesinde kredi notu ve negatif görünümü değiştirmeyeceğini tahmin ediyor.
Mayıs 2013’te Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkaran Moody’s, bu yıl ikinci gözden geçirmesini 7 Ağustos Cuma günü yapacak.
Kuruluş, daha önce değerlendirme takviminde yer alan 10 Nisan’da Türkiye’nin kredi notu ve görünümünde güncellemeye gitmeyerek, Türkiye’ye yönelik değerlendirmesini böylece üçüncü kez ertelemiş oldu.
Türkiye’ye yönelik son revizyonunu 11 Nisan 2014 tarihinde yapan Moody’s, not görünümünü “durağan”dan, “negatif”e çevirirken, “Baa3” ile “yatırım yapılabilir” seviyede bulunan kredi notunu teyit etmişti.
Moody’s genel seçimin ardından 10 Haziran’da yaptığı açıklamada seçim sonuçlarının siyasi belirsizliği artırma ihtimaline dikkati çekmişti. Moody’s’in Türkiye’ye ilişkin bu yılki son değerlendirme toplantısının 4 Aralık’ta yapılması bekleniyor.
AA muhabirine Moody’s’in bu hafta cuma günü yapacağı gözden geçirme öncesi değerlendirmede bulunan ekonomistler, kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye’nin kredi notu ve negatif görünümünü teyit edebileceğini ya da hiçbir açıklama yapmayarak kararını erteleyebileceğini öngörüyor
“Moody’s ya teyit eder ya da kararı erteler”
Erste Securities İstanbul Başekonomisti Nilüfer Sezgin, en son yaptığı değerlendirmelerde politik gelişmelerin kredi notu üzerinde riskler yarattığına vurgu yapan Moody’s’in cuma günü Türkiye’nin kredi notunu ve negatif görünümü teyit edebileceğini veya hiç bir açıklama yapmayarak kararını erteleyebileceğini ifade etti.
Ancak, belirsizliklerin derinleşmesi ve jeopolitik gelişmelerin de not üzerindeki negatif baskıyı artırdığını belirten Sezgin, bu gelişmelerin Türkiye’nin kredi notunun bu toplantıda olmasa da ileriki bir tarihte indirilmesi riskini giderek artırdığına dikkati çekti.
“Moody’s’in Türkiye notu diğer kurumlara nazaran daha önemli”
Moody’s’in Türkiye’yi 15 aydır negatif görünümde tuttuğunu ve genel teamülün 12 ila 18 ay içerisinde negatif görünümde olan ülkelere ilişkin bir karar verilmesi yönünde olduğu bilgisini veren Sezgin, yani bu sene içerisinde Moody’s’in muhtemelen Türkiye’yi yeniden nötr görünüme yükseltmesi veya riskler yeteri kadar büyümüşse not indirimi için izlemeye alması gerekebileceğini anlattı.
İzlemeye aldıktan yaklaşık üç ay sonra not indiriminin gerçekleşebileceğini söyleyen Sezgin, Moody’s’in Türkiye notunun diğer kurumlara nazaran daha önemli olduğunu ifade etti.
Nilüfer Sezgin, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Çünkü S&P zaten Türkiye’yi yatırım yapılabilir seviyenin altında derecelendiriyor ve halihazırda riskleri muhtemelen nota yansıtmış durumda. Diğer yandan, Fitch ki Türkiye’yi yatırım yapabilir seviyede derecelendiren bir kurum, Türkiye’nin görünümünü pozitifte tutuyor. Yani riskler artarsa not indirimi yerine görünümü negatife çekmek için alanı var.”
“Moody’s pas geçebilir”
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz ise Moody’s’in bu haftayı pas geçebileceğini ifade ederek, son dönemde Türkiye’de varlık fiyatlarının asıl belirleyicisinin ülke risk primi olduğunu dile getirdi.
Risk priminin şu anda hem iç politik hem de jeopolitik gelişmelere göre fiyatlandığını belirten Yılmaz, her iki tarafta da henüz tetikleyici gelişmelerin gerçekleşmediğine dikkati çekti.
Yurtiçinde yeni hükümetin kurulması yurt dışında ise Suriye’de güvenli bölge oluşumu ve NATO güçleri ile işbirliğinin tetikleyici olaylar gibi göründüğünü söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti:
“Moody’s bu konularda somut gelişmeler görmeden ülke kredi notuna ilişkin değerlendirme yapmamayı tercih edebilir. Türkiye’nin şu anda en güçlü yanı Merkez Bankası’nın para politika çerçevesini Fed’le birlikte normalleştireceğini açıklaması.”
“Reformlar gecikecek”
Berenberg Türkiye Ekonomisti Wolf-Fabian Hungerland ise bir kredi derecelendirme kuruluşunun sorduğu ana sorunun, “Kendi grubundaki ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin borç ödeme kabiliyeti nedir?” şeklinde olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’nin ekonomik büyümesinin fark edilir şekilde yavaşlarken, siyasi belirsizliklerinin arttığını ifade etti.
Düşük enerji fiyatlarının cari açık üzerindeki baskıyı hafifletmesine rağmen uluslararası rezervlerin halen düşük seviyede olduğunu dile getiren Hungerland, bu nedenle Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, Türkiye’nin net uluslararası yatırım pozisyonunun (UYP) geçen yıla kıyasla kötüleştiğini belirtti.
Moody’s’in haziran ayında yayımladığı raporda Türkiye’nin kamu borcu ve borçlanma gereksinimlerinin nispeten düşük ve “Baa3” puanına sahip birçok ülkeyle karşılaştırıldığında daha iyi durumda olduğunu anımsatan Hungerland, “Bu yüzden Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu aynı şekilde bırakmasını bekliyoruz” dedi.
“Esas sorulması gereken soru; ‘Siyasi cephede neler olacak?” diyen Hungerland, sözlerini şöyle tamamladı:
“Eğer barış geri gelmezse Türkiye’nin ciddi ölçüde ihtiyacı olan ekonomik reformlar gecikecektir. Bunun anlamı yeni hükümete kritik bir önem addedilecek. Yeni hükümet, yatırımcı güvenini yeniden kazanmak ve uluslararası sermayenin çıkışını önlemek zorunda.”