Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırşehir kent meydanında düzenlenen toplu açılış töreninde, Ahi Evran’ı, Cacabey’i ve merhum halk ozanı Neşet Ertaş’ı rahmetle, hürmetle, minnetle yad etti, 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine verdiği yüzde 53 oranındaki destek nedeniyle Kırşehirlilere teşekkürlerini sundu.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde halka “farklı bir cumhurbaşkanı olacağım” diye söz verdiğini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Halkın oylarıyla seçilmiş cumhurbaşkanı olarak ülkeyi, devleti, milleti ilgilendiren her konunun, her meselenin takipcisi olacağımı söylemiştim. Bu makamda 5 ayımızı geride bıraktım, 16 ülkeye resmi ziyaretlerde bulundum. Türkiye’de 3 devlet başkanını, 6 cumhurbaşkanını, 7 başbakanı ve diğer üst düzey devlet adamlarını ağırladık. Türkiye ve dünyada 8 uluslararası zirveye katıldık. 5 ayda çıkarılan onlarca kanunu inceledik, onayladık. Şehirlerimize ziyaretlerimiz oldu, açılışlar yaptık. Çok sayıda misafir heyeti kabul ettik, çok sayıda toplantıya katıldık. Sizin verdiğiniz emanetin gereğini yerine getirmek için Allah’a hamdolsun durmadan, duraklamadan, ara vermeden ‘durmak yok, yola devam’ dedik.
Bizim acelemiz var, on yılların birikmiş sorunlarını tek tek çözüme kavuşturuyoruz, mücadelemizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Türkiye’yi büyütmek için, kalkındırmak için Türkiye’yi dünyanın en güçlü ülkeleri arasına yükseltmek için gayret gösteriyoruz. Bizim 2023 hedeflerimiz var bunun için her türlü enerjiyi, gayreti ortaya koyacağız, her türlü emeği ortaya koyarken ter dökeceğiz. Şunu bilmenizi istiyorum, Türkiye emin ellerdedir, son derece sağlam bir zeminde geleceğe ilerliyor. Ekonomimiz, demokrasimiz, sosyal hayat, dış politikamız emin ve tecrübeli ellerde daha da güçleniyor, büyüyor.”
“Taviz vermeyeceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İster gezici, ister paralel, ister yerli, ister yabancı medya olsun, milletin iradesinden asla taviz vermeyeceğiz” dedi.
Erdoğan, Somali ziyaretine ilişkin eleştirileri hatırlatarak, “Adama sorarlar; ‘Acaba sizin 10 bin kilometreyi aşkın mesafeden gelip de Irak’ta, Kobani’de, Afganistan’da ne işin var?’ Öyle mi? Ama siz eğer güçlü bir ülke güçlü bir imparatorluğun varisi iseniz, öyle düşünemezsiniz, ‘Evet biz oralarda da varız’ diyeceksiniz. Biz küçük düşünmüyoruz, büyük düşünüyoruz, varız, var olacağız. Gündemi belirlenen bir Türkiye yok artık, gündem belirleyen bir Türkiye var, bunu böyle bileceğiz” diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Anamuhalefet partisinin genel başkanı çıktı bu Somali ziyaretinde, hastanede yapmış olduğum ziyarette meseleyi anlamadan, bilmeden, çocuklara dağıttığım hediyelerin ne olduğunu bilmeden, yalan yanlış bir ifadeyle Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına bir saygısızlık yaptı ve bu saygısızlığın sonunda yine rezil oldu. Klavuzu karga olanın… Biliyorsunuz söylememe gerek yok. Biz çocuklara boyama kitapçığı dağıtıyoruz o bunu anlamıyor, anlamak istemiyor, ona bu aklı veren kimlerse bu yanlışların içerisine sokuyorlar. Hep siyasette ki bugüne kadar kullandığı argümanlar böyle çirkin oldu. Montaja dayalı oldu. Hep böyle yalan yanlış haberlere dayalı oldu, hadi onlar şuursuz, onlar edepsiz ama anamuhalefet partisinin genel başkanı da bu montajı gerçek sanarak, almış getirmiş Mecliste grup kürsüsünde bu edep dışı, ahlak dışı montajı kullanıyor. Sonuçta ne oldu? Kendisi küçüldü, küçük düştü, Türkiye’ye de dünyaya da bir kez daha rezil oldu.
Bunların işi montaj, montaj. Bunlar montajdan başka, şantajdan başka, şantaja alet olmaktan, şantaja boyun eğmekten başka bir şey bilmez. Bunların kılavuzu paralel yapı. Paralel yapıyla el ele, kol kola şimdi montaj sanatını öğrendiler, bunu uyguluyorlar”
Saygısızlığının sonunda yine rezil oldu
Erdoğan, geçen hafta Somali’deki hastaneye yaptığı ziyareti anımsatarak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine saygısızlıkta bulunduğunu söyledi.
“Yapmış olduğum ziyarette meseleyi anlamadan, bilmeden, oradaki dağıtmakta olduğum hediyeleri, çocuklara dağıttığım hediyelerin ne olduğunu bilmeden, yalan yanlış bir ifadeyle Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na bir saygısızlık yaptı ve bu saygısızlığın sonunda yine rezil oldu. Kılavuzu karga olanın… Biliyorsunuz ben söylememe gerek yok” ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Biz çocuklara bir boyama kitapçığı dağıtıyoruz o bunu anlamıyor, anlamak istemiyor, ona bu aklı veren kimlerse onu bu yanlışların içerisine sokuyorlar. Hep siyasette ki bugüne kadar kullandığı argümanlar böyle çirkin oldu, montaja dayalı oldu, hep böyle yalan yanlış haberlere dayalı oldu. Hadi onlar şuursuz, onlar edepsiz ama Anamuhalefet Partisi’nin Genel Başkanı da bu montajı gerçek sanarak, almış getirmiş Meclis’te grup kürsüsünde bu edep dışı, ahlak dışı montajı kullanıyor. Sonuçta ne oldu? Kendisi küçüldü, küçük düştü, Türkiye’ye de dünyaya da bir kez daha rezil oldu.”
Erdoğan, kendisinin 2011’deki Somali ziyareti sonrasında Kılıçdaroğlu’nun “Ben de gideceğim” dediğini, sonrasında da Kenya’ya gidip, oradan dönüp geldiğini dile getirdi.
“Onlar durdurmanın, yavaşlatmanın mücadelesini verecek”
“Bunların işi montaj, montaj. Bunlar montajdan başka, şantajdan başka, şantaja alet olmaktan, şantaja boyun eğmekten başka bir şey bilmez. Bunların kılavuzu paralel yapı. Paralel yapıyla el ele, kol kola şimdi montaj sanatını öğrendiler, bunu uyguluyorlar” diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Başbakanlığım esnasında defalarca Kırşehir’e geldim, Cumhurbaşkanlığı vazifemde daha 5’inci ayı doldurdum, kalktım 6’ıncı il olarak Kırşehir’e geldim. Başbakan olarak Cumhurbaşkanı olarak Kırşehir’e de Mogadişu’ya da gidiyorum, gidemeyenler utansın. Bırakın Mogadişu’yu şu güzel Kırşehir’e dahi gelemeyenler utansın. Biz bunlara aldanmayacağız, biz işimize bakıyoruz, işimize bakacağız, gelecek Kırşehir’de açılış yapacak, gidecek Somali’de açılış yapacak, Cibuti’de temel atacak. İnşallah ekonomisiyle demokrasisiyle dış politikasıyla özellikle de kardeşliğiyle Türkiye’yi daha da büyütmenin mücadelesini vereceğiz. Onlar durdurmanın, yavaşlatmanın mücadelesini verecek, biz Türkiye’yi daha da büyütmenin, yüceltmenin mücadelesini vereceğiz. Millet yanımızda olduğu müddetçe dur durak tanımayacağız. İster Gezici olsun, ister paralel olsun ister yerli, yabancı medya olsun kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın milletin iradesinden asla ve asla taviz vermeyeceğiz.”
“Aşkınan çalışan yorulmaz”
Kırşehirli Muharrem Ertaş’ın “Aşkınan çalışan yorulmaz” sözlerini hatırlatan Erdoğan, dün kendisini ziyaretine gelen sanatçıların da “Bu enerjiyi nereden buluyorsunuz” diye sorduklarını, onlara da aynı şeyi söylediğini anlatan Erdoğan, “Ben şimdi Kırşehirli kardeşlerimi görür de buradan enerji depolamam mı” ifadesini kullandı.
Erdoğan, millete sevdayla hizmet ettiklerini, bu yolda da son nefeslerine kadar yorgunluk tanımayacaklarını kaydetti.
“Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa için”
Bu yılın önemli bir yıl olduğunu ve 7 Haziran’da genel seçime gidileceğine dikkat çeken Erdoğan, “Bu seçimlerin önemli bir yanı şu, 2023. 2023 hedeflerine giderken cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken de “yeni Türkiye” demiştim. Bir de yarıda kalan bir şey vardı, başaramadık o da yeni anayasa. Şimdi diyorum ki, yeni Türkiye ve yeni anayasa için siz iradenizi ortaya tam manasıyla koymalısınız. Nasıl cumhurbaşkanlığı seçiminde millet iradesini ortaya koyduysa, sağlam irade ortaya çıktıysa, milli irade ortaya çıktıysa inanıyorum ki 7 Haziran’da da siz, gerekli tavrı, yeni anayasayı kuracak gücü ortaya koyacak ve yeni Türkiye’nin temellerini atacaksınız” diye konuştu.
“Biz büyük düşünüyoruz”
Çekinmeden, korkmadan “Ya Allah” deyip Somali’ye gittiklerini, programları harfiyen uyguladıklarını belirten Erdoğan, orada gerçekleştirdikleri ziyaretleri, resmi görüşmeleri ve yaptıkları açılışları anlattı.
Somali Cumhurbaşkanı’nın kendisine, “Sizin buraya gelmenizden dolayı Somali’de, Mogadişu’da çok büyük sevinç var. Eğer serbest bıraksaydık 1 milyon kişi yollara dökülür, sizi karşılamaya gelirdi ama güvenlik nedeniyle biz buna izin vermedik, veremedik” dediğini anlatan Erdoğan, “Bu muhabbeti, sevgiyi, dostluk ve kardeşliği çok çok iyi anlamak durumundayız. Hiç kimsenin el uzatmadığı, Türk’ten, Türkiye’den başka hiç kimsenin gitmediği, herkesin kendi kaderine terk ettiği, yalnız bıraktığı Somali’ye Türkiye olarak biz sahip çıktık, çıkıyoruz. Neden? Çünkü Somali bize Devlet-i Aliyye-i Osmaniye’nin emanetidir. Ecdadımız oralara kadar gitti, oralarda yüzyıllar boyu hüküm sürdü, oraları adaletle yönetti” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ecdat ayrıldıktan sonra, oralarda sömürü, yağma, kavga, çatışma başladığına dikkati çekerek, “Bizim Somali’ye el uzatmamız önce insani bir vazifedir, ardından da tarihi bir vazifedir, vecibedir” ifadesini kullandı.
Bazı siyasi partilerin genel başkanlarının kendilerine, “Ne işiniz var Somali’de? Türkiye’yle ilgilenin” dediğini belirten Erdoğan, 81 vilayette, 780 bin kilometrekarenin tamamıyla, 78 milyon vatandaşın herbiriyle ilgilendiklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Biz onlar gibi küçük düşünmüyoruz, biz büyük düşünüyoruz. Adama sorarlar, ‘Acaba sizin 10 bin kilometreyi aşkın mesafeden gelip de Irak’ta, Kobani’de, Afganistan’da ne işin var?’ Öyle mi? Ama siz eğer güçlü bir ülke, güçlü bir imparatorluğun varisiyseniz, öyle düşünemezsiniz, ‘Evet biz oralarda da varız’ diyeceksiniz. Biz küçük düşünmüyoruz, büyük düşünüyoruz, varız, var olacağız. Gündemi belirlenen bir Türkiye yok artık, gündem belirleyen bir Türkiye var, bunu böyle bileceğiz. Biz kendi vatandaşımızın arzuları istikametinde bu adımları atıyoruz. Uzanabildiğimiz her yere uzanacağız. Dünyanın neresinde mazlum, mağdur varsa oraya da uzanacağız.”
“Ecdadımızın bize bıraktığı mirasları biz görmezden gelemeyiz”
Nerede ata yadigarı varsa, cami, medrese, külliye, köprü, çeşme, türbe, şehitlik varsa onu bulup, gün yüzüne çıkardıklarına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Burada (Cibuti) sizin dedeleriniz vardı biliyor musunuz?’ dediler. Biliyorduk da özelliği neydi deyince, Cumhurbaşkanı dedi ki ‘Buranın bir Tajura şehri var. Bu Tajura şehrinde şu anda iki Osmanlı ailesi hala var’ dedi. ‘Burada onların eserleri var’ dedi. Yoğun da programımız var. Ben de Başbakan Yardımcımız Numan Kurtulmuş Bey’e dedim ki hemen buradan bir heyetle beraber, bir helikopterde istedik Cumhurbaşkanından, Cumhurbaşkanından alalım helikopteri siz hemen oraya gidin, yerinde bu incelemeyi yapın ve TİKA olarak biz bu eserleri yeniden kazanalım ve insanlığa kazandıralım dedik ve Numan Bey bir heyetle beraber eşini de yanına alarak oraya gittiler. Orayı gezdiler gördüler, tespitleri yaptılar. TİKA orada mimarıyla mühendisiyle hemen ilk incelemeleri yaptı ve döndü. Oradaki o ailelerle de görüşmeler yaptılar ve döndüler. Oradaki muhabbeti anlattılar, nasıl bize muhabbetleri var bunu anlattılar. Ah kardeşlerim ah! Bu yeryüzünde ecdadımızın bize bıraktığı mirasları biz görmezden gelemeyiz. Her zaman onlarla yatıyoruz, onlarla yatacağız, onlarla kalkacağız ve onları da inşallah bu nesle ve geleceğe kazandıracağız. Kapımıza gelen, bizden yardım isteyen kim olursa olsun kapımızı açıyoruz, soframızı, ekmeğimizi paylaşıyoruz.”
“Büyük bir devlet, büyük bir millet olmanın gereği neyse yerine getireceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yıl önce, Türkiye’nin geri kalmış ülkelere 45 milyon dolar destek verdiğini şimdi ise bu rakamın 4,5 milyar dolara çıktığını bildirdi.
Büyük devletin böyle olunduğunu ifade eden Erdoğan, bu milletin, Ahi Evran’ın duasını almış, onun çizdiği istikamette yürüyen bir millet olduğunu vurguladı.
Erdoğan, ahiliğin şartlarının kapıyı, sofrayı açık, dilini, belini, gözünü bağlı tutamak olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Bize ne işiniz var Somali’de, Suriyeliler neden Türkiye’de?’ diye soranlar, ahiliği de, ahilik ruhunu, ahilik felsefesini de anlamayanlar Kırşehir’in bu manevi havasından nasibini alamayanlardır. Biz Allah’ın izniyle ahilerimize, Ahi Evran gibi kutlu gönül insanlarımıza, milletimize, şehitlerimize inşallah mahcup olmayacak, büyük bir devlet, büyük bir millet olmanın gereği neyse onu yerine getireceğiz. Biz paylaşmanın eksiltmediğini, tam aksine arttırdığını, bereketlendirdiğini bilen, buna inanan insanlarız.”
Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Kırşehir ve çevre illerin bazı milletvekilleri, Kırşehir Valisi Necati Şentürk, Belediye Başkanı Yılmaz Bahçeci ve çok sayıda vatandaş katıldı.