Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan JW Marriott Otel’de düzenlenen 3. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu’na katıldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’daki ihlallerine değinerek, “İsrail’in askerlerinin, polisinin üç semavi dinin kutsal kabul ettiği Mescid-i Aksa’daki uygulaması asla kabul edilebilir bir şey değildir. Kapıları kırmak, içeride mukaddes kitabımızı yerlere atmak, onları yakmak, bütün camları kırmak suretiyle bu yaptıkları kabul edilebilir bir şey değildir. Türkiye, burada tam aksine farklı inançların buradaki mabetlerini ihya ederken hatta inşa ederken bu tür şeylerle karşılaşmak bizleri ciddi manada rahatsız etmektedir. Bunun, küresel bazı olumsuz gelişmeleri de tetikleyeceğinden endişe ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Suriye’deki sorun, rejimin halkına zulmü sorunudur”
Erdoğan, Suriye’deki sorunun, rejim sorunu olduğunu belirterek, “Suriyedeki sorun, rejimin halkına zulmü sorunu olduğu açıkça ortadayken, meseleye hala uluslararası güç dengeleri ve siyasi hesaplar zaviyesinden bakmak, vicdanları kurutur. Bakın hala bazı ülkeler Suriye’ye uçaklar gönderiyor, yardımlar devam ediyor” şeklinde konuştu.
“Çözüm tel örgü ve duvardan geçmiyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa’daki dostlarımızın bir defa şundan emin olması lazım. Sınırlarına gelen insanların nihai hedefi, onların ülkeleri değildir. Biz bunu görüyoruz. Bu insanlar aslında kendi vatanlarına, kendi ülkelerine kavuşmak istiyorlar. Ama kendi ülkeleri onlar için yaşanması mümkün olmayan bir hale gelmiş durumda. Mülteci sorununun çözümü, kapıları bu insanlara kapatmaktan, sınırlara tel örgüler, duvarlar çekmekten geçmiyor. Asıl çözüm, bu insanların geldikleri yerlerdeki, kendi ülkelerindeki çatışmaların bir an önce durmasını, halkın sesine ve taleplerine kulak verecek yönetimlerin iş başına gelmesini sağlamaktır” dedi.
“Milletimizi bölmek için yapıyorlar”
“Terörizme, teröristlere bu kadar güçlü silahları veren mahfiller neresidir? Bu destekleri verenler neresidir?” diye soran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İçeriden, dışarıdan, bu destekler bir yerden geliyor. Bu destekleri verenler, bilesiniz ki bu ülkenin içinden değil, dışından. Bunu verirken de sadece bu güzel ülkemizi parçalamak, milletimizi bölmek için yapıyorlar.”
“Milletimizi birbirine düşürmeye çalışıyorlar”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütü ve onunla aynı çizgide olmaktan hicap duymadığını gördüğümüz güya siyasetçi, güya medya mensubu, güya sivil toplum kuruluşu temsilcisi bir güruh, milletimizi birbirine düşürmeye çalışıyor” ifadelerini kullanarak, “Yapılan eylemlerin, verilen demeçlerin, atılan manşetlerin, yazılan köşe yazılarının, sosyal medyada kesintisiz yürütülen manipülasyonların tek hedefi, Türkiye’de bir toplumsal çatışmanın zeminini oluşturmaktır. Sadece ülkeme, halkıma değil tüm dünyaya sesleniyorum, Türkiye’yi bölmek, bu milleti parçalamak size ne kazandıracaktır?” dedi.
“Bizim ileri demokrasi hamlemizi engelleyemeyecekler”
Türkiye’nin otokratik rejimle idare edilen bir ülke olmadığını, tam aksine, demokrasiyi sindirmiş, demokrasiyi hazmetmiş bir ülke olduğunu belirten Erdoğan, “Ama bu ülkede, silahlarla tehdit edilmek suretiyle oy verme durumunda kalan vatandaşlarımızın olduğunu özellikle bilmenizi istiyorum. AGİT’in mensupları geldiği zaman raporlarını da buna göre vermesi, bunu görmeleri lazım. Bunu görmemezlikten gelmek suretiyle hazırlamış olduğu raporlarla bu ülkedeki bizim ileri demokrasi hamlemizi hiçbir zaman engelleyemeyeceklerdir, bunu da bilmelerini istiyorum” şeklinde konuştu.
“İhanet senaryosundaki rollerini ezberlemişler”
Erdoğan, “Terör örgütüne yönelik en küçük bir operasyon karşısında dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Sokak köşelerindeki detay görüntüler üzerinden kamuoyuna bir Suriye, bir Mısır, bir Libya intibaı vermek için canhıraş gayret içindeler. Terör örgütünün öldürdüğü masumların suçunu güvenlik güçlerine atmak için çırpınıyorlar” diyerek, “Terör örgütünün eylemleri yüzünden hayatları alt üst olan vatandaşlarımıza ve onlarla birlikte tüm ülkeye hedef olarak devleti, hükümeti ve şahsımı gösteriyorlar. Terör örgütüyle siyasetçisiyle medyasıyla herkes bu ihanet senaryosundaki rolünü ezberlemiş, her fırsatta her ortamda sahneliyor, sergiliyor” ifadelerini kullandı.
“Türkiye devleti ve milletiyle dimdik yürümeye devam edecek”
Şahısların gelip geçici ve fani olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ama bu vatan, bu millet bakidir. Türkiye, devleti ve milletiyle ezelden ebede, bu yolda dimdik yürümeye devam edecektir. Dün bu ülkeye ve millete karşı her türlü alçaklığı yapanlar yok olup gitti. Bugün aynı emelin peşinde koşanlar da benzer bir akıbete uğrayacaklar.”