Özdal, yazısında gözlemlerini şöyle aktardı:
Pazar günü Türkiye Komünist Partisi Bursa örgütünün, milletvekili adayları tanıtım toplantısını izledim.
Seçimlere 1 yıldan uzun bir zaman olmasına rağmen, milletvekili olmak isteyenler adaylık başvurularını yapıyor TKP’de.
Pazar günü de işçi, emekli, öğrenci gibi farklı kesimleri temsil eden isimler, kendilerini tanıtarak adaylık yoluna girdiler.
***
Toplantıya Genel Sekreter Kemal Okuyan’ın konuşması damga vurdu.
TKP’nin seçim stratejisini içeren konuşma, bir siyasi manifesto niteliğindeydi adeta.
***
Okuyan’ın söylediklerini özetleyerek paylaşayım:
“Seçimi bir noktaya sıkıştırmak istiyorlar. Diyorlar ki, ‘20 yıllık karanlıktan çıkmak için AKP’den kurtulmak gerekir.’ Evet kurtulmak gerekir ama nasıl? Hatırlayın Ecevit, 1970’lerde ‘bu düzeni değiştireceğiz’ iddiasıyla kitleleri arkasına aldı. Ancak iktidara geldiğinde kendisine destek veren milyonları düzene bağlamaya çalıştı. Türkiye’yi AKP’den, özelleştirmelere imza atan Babacanlarla mı, Erdoğan’ın önce danışmanı ardından dışışleri bakanı olan Davutoğullarıyla mı ya da bugün bize tonton dede olarak gösterilen gerici Temel Karamollaoğullları ila mı kurtaracaksınız? Gezi direnişini gerçekleştiren halkın karşısına umut diye Ekmeleddin’i çıkardılar, hakaret eder gibi. Ekmeleddin nerde şimdi? MHP’de. Parlamenter sistemi değiştireceğiz diyorlar sürekli. Oysa halkın gündeminde açlık ve yoksulluk var. Bu kafayla Erdoğan bunların tümünü yine alt eder.”
Okuyan’ın eleştirilerinden Kılıçdaroğlu da nasibini aldı:
“5’li çete deyip duruyorlar, sanki Türkiye’nin tüm sorunu buymuş gibi. Kılıçdaroğlu, elektrik dağıtım şirketlerinin birinin sahibine 5’li çete diye tepki gösteriyor ama evinin elektriğini kesmeye gelen şirkete, ‘onlar görevini yapıyorlar’ diyerek tepki göstermiyor. Oysa Sabancı Holding’in görevi para basmak. Kılıçdaroğlu Sabancılara, Koçlara sesini çıkaramıyor.”
Okuyan’ın şu saptaması da kayda değerdi:
“Kriz dönemlerinde insanlar güçlü liderler ararlar. Bunların güçlü liderleri de yok. Güçlü liderleri olmadığı için Erdoğan yine öne çıkıyor.”
Okuyan, son olarak şunları söyledi:
“Bakın Türkiye’de önümüzdeki seçimde, ‘Ben boyun eğmiyorum, ben başka bir düzen istiyorum’ diyenlerin sayısında radikal bir artış sağlamamız lazım. Dersim’de bir belediye başkanı seçildi, ne kadar büyük bir umut yarattı, heyecan yarattı. Halbuki Türkiye’de bir sürü il var, hiçbir belediye başkanı o kadar heyecan yaratmadı. Boyun eğmediğimizi, çoğaldığımızı, alnımız dik bir şekilde yürüdüğümüzü ve başarılı olmaya başladığımızı gösterdiğimizde düzen değişikliği isteyenler de çoğalacaktır.”
***
Bugün köşemde, farklı bir siyasi partinin görüşlerine yer verdim.
Çünkü, Cumhur ve Millet İttifakı’na sıkışmış siyaset gündeminde, Kemal Okuyan farklı şeyler söylüyor.
Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal’ın yazısının tamamı için tıklayın…