Oyuncu Hülya Avşar’ın askeri darbe döneminde idam edilen ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun hayatının anlatıldığı ’Veda Mektubu-Ankara Yazı’ filminde rol alacağı belirtilmişti. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, ’Mustafa Pehlivanoğlu’nun aziz hatırasına saygısızlık yapılacağı iddialarına’ ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “TRT’nin Türk sinemasının 100. yılı nedeniyle desteklediği 33 sinema filminden biri olan ‘Veda Mektubu-Ankara Yazı’nda 1980 askeri darbesinde 22 yaşında idam edilen şehit ülküdaşımız Mustafa Pehlivanoğlu’nun hayatı ve idamın ardından ailesinin yaşadığı dramın beyazperdeye yansıtılacağı basına yansımıştır. Dönemin Başbakanı Erdoğan TBMM kürsüsünden şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlu’nun mektubunu işine gelmeyen kısımlarını atlayarak okumuştu. İhtimaldir ki hükümetin arka bahçesi olan Tayyip Recep Televizyonu TRT işine geldiği gibi şehidimizin hayatını beyaz perdeye aktarmayı planlamaktadır. Kendi çocuğuna anne olmaktan uzak bir tipi de şehidimizin annesi rolünde oynatma hadsizliğine soyunan bu kanal bilmelidir ki, şehitlerimizin istismar malzemesi yapılmasına asla müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“HERKES AKLINI BAŞINA ALSIN”

Büyükataman, açıklamasında şunları kaydetti:

“AKP hükümetlerinin ihanet projelerine desteğini her fırsatta açıklayan Hülya Avşar’ın ya da yeni öğrendiğimiz ismi ile Ello kızı Malakan’ın TRT tarafından bu şekilde ödüllendirilmesi elbette sürpriz değildir ancak şehidimiz Pehlivanoğlu’nun annesi rolünün Ello kızı Malakan’a verilmesi elbette kötü niyetli bir yaklaşımdır. Ello kızı Malakan’a yakışacak rol aslında bölücübaşının akrabalarını canlandırması olacaktır. Olmazsa ihanetin diğer sacayağını oluşturan çözüm paketi mucidi siyasilerin akrabaları da Ello kızı Malakan’ın canlandırabileceği rollerdir. PKK ve bölücübaşı ile uzun süredir pazarlık masasında oturan AKP hükümetinin genel seçimlerin yaklaştığı bu günlerde ihanetlerine perde çekmek, gündem değiştirmek üzere piyasaya sürdüğü bu yeni oyun ile sözde kaybedecekleri milliyetçi muhafazakar oyları toparlamaya çalışmaktadır. Ancak hesaba katmadıkları bir husus şehidimizin kemiklerini sızlatacak ve ülkücü milliyetçileri de derinden yaralayacak bu hareketin ters tepeceğidir. Hesabının her şekilde sorulacağıdır. Ülkücülerin neler çektiğini, ülkücünün çilesini romanlarda dahi okumayanlar, ülkücüleri anlamazlar. O dönemlerde biz mücadele ederken top peşinde koşanlar bizim mücadelemizi anlayamazlar. Kimse Milliyetçi-Ülkücü hareketin değerleri üzerinden hesap yapmaya kalkmamalıdır. O setleri hesap sahiplerinin başına yıkarız, altından kalkamazlar. Herkes aklını başına alsın. Türk milleti, Suriye’de vatan toprağını terk edenlere, ecdat yadigârına sahip çıkamayanlara, Ülkücüleri istismar etmeye kalkanlara 7 Haziran’da dur diyecektir.”