TİSK’in aralık ayına ilişkin ekonomi bülteni yayımlandı. Bültende Fed’in faiz oranını artırması ile enflasyonun daha kritik bir değişken haline geldiği ifade edilerek, ABD kaynaklı likidite bolluğu döneminin sona erdiği kaydedildi. Faiz artışının devam etmesi ile küresel ölçekte doların fiyatının daha da yükseleceğinin altı çizilen bültende, ”Türkiye de para çıkışı yaşanacak ülkeler arasında sayılıyor. Likidite bolluğu dönemine özgü borçla büyüme yönteminin artık uygulanamayacağı, yatırım ve ihracat temelli büyüme dönemine girildiği görülüyor” değerlendirmesinde bulunuldu.
PASİF BİR POLİTİKA
TCMB’nin, dünya emtia fiyatları düşük düzeyde seyrederken, likidite bolluğu sürerken döviz kurunda istenilen stabiliteyi sağlayamadığı dile getirilen bültende, Fed’in faiz artırımına rağmen, TCMB’nin faiz oranlarını artırmamasının, olası döviz kuru hareketlenmelerine karşı Bankanın pasif bir politika yürüteceğine işaret ettiği vurgulandı. Fed’in faiz oranını artırması ile enflasyonun daha kritik bir değişken haline geldiği, TCMB’nin enflasyon hedefini tutturması gerektiği ifade edilen bültende, aksi halde, döviz kuru artışının kaçınılmaz olacağı ve TCMB’nin faiz oranlarında artış yapmak zorunda kalacağı bildirildi.
GIDADA DÜŞÜŞ KISA SÜRER
Bültende, Rusya’ya sebze ve meyve ihracatının durmasının kısa vadede gıda fiyatlarında gerileme yaratabileceğinin altı çizilerek, orta vadede enflasyonda kalıcı bir gerilemeye neden olmasının beklenmediğine işaret edildi.