Dr. Aydemir, birçok kadının meme kanseri belirtilerini gözden kaçırabildiğini ifade ederek, “Aslında rahatsızlık başladığında bazı belirtileri oluyor. Ancak dikkat edilmediği takdirde maalesef olumsuz sonuçlar doğuruyor. Kadınlar için çevresel etkenler, ileri yaş faktörleri ve ailesinde meme kanseri olanlar, risk grubunda. Diğer kadınlara göre bu kategoriye giren kadınlarda, meme kanseri oranı iki, üç kat daha fazla olmaktadır. Bu kişiler kontrollerini daha sık yaptırmalı” dedi.
Alkol tüketimi, obezite, fiziksel aktivite eksikliği gibi etkenlerin de meme kanseri riskini artırdığını ifade eden Dr. Adil Aydemir, “Erken teşhis ve gelişen teknolojilerle birçok kadın meme kanserini artık rahatlıkla yenebiliyor. Erken teşhis için kadınların kendi kendilerine yapacakları muayeneler ve 40 yaşından sonra yapılacak olan mamografi, bu hastalıkla mücadele en önemli noktalardan biri” diye konuştu.
Kadınların artık meme kanseri hakkında daha bilinçli hale geldiğini de aktaran Aydemir, tarama programlarının iyi yapılmasına bağlı olarak, kanserin erken evrede saptanabildiğine değindi.
Meme kanserinde erken teşhis için rutin kontrollerin asla ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Adil Aydemir, “Her kadın 20 yaşından sonra, her ay adet sonrası kendi kendine meme muayenesi yapmalı” dedi.
Kadınların en ufak bir anormallik fark etmeleri halinde doktora başvurmaları gerektiğine dikkat çeken Aydemir, ancak 40 yaşından sonra kendi kendini muayenenin yetersiz kalabileceğini, bu nedenle düzenli aralıklarla mamografi çekilmesini önerdi.