İnan, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Özgürlük.

Demokrasi.

Barış.

Küçük, büyük, kadın, erkek herkesin en çok kullandığı ve dilinden düşürmediği sözcükler.

Her yaşta insanın dilinde olmasına rağmen yaşamda pek az rastladığımız ya da bulduğumuz sözcükler.

Ben bu üç sözcüğü özgürlük, demokrasi ve barış’ı doğada nadir elementler olarak sınıflanan altın, gümüş gibi benzeri madenlere benzetiyorum.

Nadir elementler doğada kıt olduğu için değerliler elbet.

İnsan yaşamını anlamlı, değerli ve güvenli hissettiren bu sözcüklerdir. Tabii bu sözcüklerle yaşayan toplumlarda olan insanlar için.

En radikalinden liberaline, muhafazakârından sosyal demokratına kadar hepsinin dilinden düşmez.

İşte temel çelişki bunda.

Herkesin çok istediği demokrasi, özgürlük ve barış ne yazık ki pratikte yok.

Şiirler, şarkılar, romanlar yazılmış özgürlük üzerine… Sayısız barış hikâyeleri var. Ama yazıldığı kâğıtların içinden çıkıp da hayatın içine yerleştirememişiz.

Mehmet Eroğlu’nun deyişi ile “Özgürlük! Kimsenin hazmedemeyeceği kadar büyük olan o kutsal şey! ”

Barış, özgürlük, sevgi sözcükleri kızlarımıza, oğullarımıza isim olmuş.

Türküler söylenmiş özgürlük üzerine. Barış ve sevgi adına.

Özgürlük ve barış uğruna durmaksızın mücadele edilmiş. Bedeller ödenmiş. Tarihe en onurlu sayfalar yazdırmış özgürlük kahramanları.

“Ey Özgürlük” şiirini bazıları bilmez ama şarkı olarak hemen herkes bilir.

Şiir Fransız şair Paul Eluard’ındır. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın Fransa’yı işgali üzerine 1942’de yazmıştır. Dilimize de “Ey Özgürlük” olarak çevrilmiştir.

Şiirin şarkı sözü olmuş hali…

Okulda defterime

Sırama, ağaçlara

Yazarım adını

Okunmuş yapraklara

Bembeyaz sayfalara

Yazarım adını

Yaldızlı imgelere

Toplara, tüfeklere

Kralların tacına

En güzel gecelere

Günün ak ekmeğine

Yazarım adını

Tarlalara ve ufka

Kuşların kanadına

Gölgede değirmene yazarım

Uyanmış patikaya

Serilip giden yola

Hıncahınç meydanlara adını

Ey Özgürlük

Kapımın eşiğine

Kabıma, kacağıma

İçimdeki aleve

Camların oyununa

Uyanık dudaklara

Yazarım adını

Yıkılmış evlerime

Sönmüş fenerlerime

Derdimin duvarına

Arzu duymaz yokluğa

Çırılçıplak yalnızlığa

Yazarım adını

Geri gelen sağlığa

Geçen her tehlikeye

Yazarım ben adını, yazarım

Bir sözün coşkusuyla

Dönüyorum hayata

Senin için doğmuşum haykırmaya

Ey Özgürlük

Olay Medya İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali İnan’ın yazısının tamamı için tıklayın…