Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 81. yılı

Şiirlerinde milli ve manevi duyguları ön plana çıkaran, İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy vefatının 81. yıl dönümünde anılıyor.

Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 81. yılı

İstiklal ve istikbal mücadelesinin en çetin geçtiği dönemlerinde bağımsızlık fikrini İslam coğrafyasına taşıyan Mehmet Akif Ersoy vefatının 81. yıl dönümünde anılıyor. İstiklal Marşı’nın şairi Ersoy, 27 Aralık 1936’da İstanbul’da, Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda vefat etti. 

“Vatan Şairi” ve “Milli Şair” olarak da bilinen Ersoy, Buhara’dan Anadolu’ya gelmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım ile Kosova doğumlu, Fatih Camii medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi’nin çocuğu olarak 20 Aralık 1873’te dünyaya geldi.

Babası, İstanbul Fatih’te doğan milli şaire, ebced hesabıyla doğum tarihini ifade eden “Ragif” adını verdi ama telaffuz zorluğundan arkadaşları ve annesi ona “Akif” ismiyle seslendi ve zamanla bu ismi benimsedi.

İlk öğrenimine Fatih’te Emir Buhari Mahalle Mektebi’nde başlayan Ersoy, iki yıl sonra ilkokul bölümüne geçti ve 1882’de Fatih Merkez Rüştiyesi’nde orta öğrenimine başladı. İlk Arapça derslerini babasından alan şair, aynı zamanda Fatih Camii’nde Farsça derslerini takip etti. Ersoy, rüştiyedeki eğitimi boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca dillerinde hep birinci oldu.

Şiir merakı rüştiye yıllarında başlayan ve şiir kitaplarına yönelen Ersoy’un okuduğu ilk manzum eser ise Fuzuli’nin “Leyla ve Mecnun”u oldu.

Mehmet Akif Ersoy, rüştiyeyi bitirdikten sonra 1885’te dönemin gözde okullarından Mülkiye İdadisi’ne kaydoldu. Babasını 1888’de kaybeden Ersoy’un ailesi, ertesi yıl büyük Fatih yangınında evlerinin yanmasıyla yoksulluğa düştü.

Ersoy, öncelikle meslek sahibi olmak ve yatılı okulda okumak istediği için Mülkiye İdadisi’ni bırakarak, o yıllarda yeni açılan ve ilk sivil veteriner yüksekokulu olan “Ziraat ve Baytar Mektebi”ne başladı. Okul yıllarında spora büyük ilgi gösteren Ersoy, başta güreş ve yüzücülük olmak üzere uzun yürüyüş, koşma ve gülle atma yarışlarına katıldı.

Mektebin baytarlık bölümünü 1893 yılında birincilikle bitiren Mehmet Akif Ersoy’un şiire olan ilgisi, okulun son iki yılında arttı, çeşitli gazete ve dergilerde şiirleri yayımlandı. Ersoy’un, bilinen ilk matbu eseri “Hazine-i Fünun” mecmuasında 1893’te yayımlanan bir gazel oldu.

Şair, “Tophane-i Amire” veznedarı Mehmet Emin Bey’in kızı İsmet Hanım’la 1898 yılında evlendi. 3 kız, 3 erkek çocuğu olan Ersoy’un bir oğlu, henüz 1,5 yaşındayken vefat etti.

Öğretmenlik yaparak ve şiir yazarak edebiyat sahasındaki çalışmalarına devam eden Ersoy’un neşriyat alemine girişi daha çok 1908’de “İkinci Meşrutiyet”in ilanıyla başladı. Bu tarihten sonra Ersoy, arkadaşları tarafından çıkarılan ve ilk sayısı 27 Ağustos 1908’de yayımlanan “Sırat-ı Müstakim” dergisinin başyazarı oldu.

Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi’ne seçildi

Mehmet Akif Ersoy, 1920’de Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi’ne seçildi ve 1921’de Ankara Taceddin Dergahı’na yerleşti.

Ersoy, 500 lira ödül konularak açılan İstiklal Marşı yarışmasına başta katılmadı, Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey’in ricası ve arkadaşı Hasan Basri Beyin teşvikiyle ikna oldu. Onun orduya ithaf ettiği İstiklal Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye’de yayımlandı. İstiklal Marşı, Hamdullah Suphi Bey tarafından Meclis’te okunup ayakta dinlendikten sonra, 12 Mart 1921’de Milli Marş olarak kabul edildi. Ersoy, ödül olarak verilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışladı.

Kurtuluş Savaşı ve zafer sonrası uzunca bir süre Mısır’da yaşayan ve orada Türkçe dersleri veren Mehmet Akif Ersoy, 17 Haziran 1936’da tedavi için İstanbul’a döndü.

Şiirlerini “Safahat” eserinde toplayan şair, 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul’da, Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda vefat etti. 

“Mehmet Akif Ersoy, kalplerin beraber atması için mücadele vermiştir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 81’inci yılı nedeniyle mesaj yayımladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “milli değerleri, karakteri ve idealleri yansıtan eserleriyle, şiirleriyle ve mücadeleci kişiliğiyle bugünü aydınlatmaya ve yol göstermeye devam eden Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle, minnetle yad ettiğini” belirtti.

Mesajında, “İstiklal ve istikbal mücadelemizin en çetin geçtiği dönemlerinde bağımsızlık fikrini İslam coğrafyasına taşıyan Mehmet Akif Ersoy, dünyadaki tüm Müslümanların kalplerinin bir ve beraber atması için mücadele vermiştir” değerlendirmesini yapan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Mehmet Akif, Balkanlardan Kafkasya’ya, Afrika’dan Ortadoğu ve Hint alt kıtasına kadar tüm Müslümanların, kendine Mekke’yi, Kudüs’ü kıble bilen tüm kardeşlerimizin ittihadını savunuyor, zalimlere karşı hep birlikte mücadele idealini taşıyordu. Coşkulu, heyecanlı ve daima umutlu kişiliğiyle milletimize öncülük eden istiklal şairimiz, çıkardığı dergiler, yazıları, kürsü konuşmalarıyla bir düşüncenin, inancın, idealin taşıyıcısı olmuş, şiirleri ve İstiklal Marşı ile bu misyonu en veciz ifadelerle dile getirmiştir.

Aldığı geleneksel ve modern eğitim ile son derece donanımlı bir alim, idrak kabiliyetiyle arif, savaşta cepheye atılacak kadar vatansever biri olan Mehmet Akif, hakiki bir mütefekkirdir. Ülkemizin bekasını sürdürmenin, İslam coğrafyasındaki haksızlıkları, hukuksuzlukları, zulmü sona erdirmenin yolu, İstiklal Marşımızdaki o ruhu daima canlı tutmayı başarmaktan geçiyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “samimi, sahici kişiliği, tertemiz ahlakı, mütevazılığı, ahde vefası ve dinine, milletine sadakati İstiklal Marşı’nda tecessüm eden Akif’in bu mirasını gelecek nesillere aktarmanın, onun düşünce ve ideallerini yaşatmanın en büyük vazife olduğunu” kaydetti. 

“Mehmet Akif’in yazdığı kahramanlık destanları, milletimizin istiklal ve hürriyet aşkının en güzel örneğidir”

Başbakan Binali Yıldırım da, Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 81’inci yılı nedeniyle mesaj yayımladı.

Başbakan Yıldırım mesajında, Ersoy’un, “İstiklal Mücadelesi’nin, ilim ve irfan geleneğinin sembol isimlerinden olduğunu, ebedileşen eserleri, mücadeleci kişiliği, derin ilmi ve örnek ahlakıyla gönülleri fethetmeyi, edebiyat, sanat ve fikir dünyasına rehberlik etmeyi sürdürdüğünü” belirtti.

Ersoy’un, “işgalcilere kahramanca direnen milletin şahlanması ve tarih sahnesine yeniden çıkması için istiklal meşalesini tutuşturan örnek bir mücadele adamı olduğuna” dikkat çeken Yıldırım, şunları kaydetti:

“Milli Mücadele ruhuna ömrünü fedakarca vakfeden merhum Mehmet Akif’in Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda yazdığı kahramanlık destanları, milletimizin istiklal ve hürriyet aşkının en güzel örneğidir. Milletimizin bağımsızlığa olan tutkusunu, vatan ve bayrak sevgisini, mücadeleci ruhunu ve milli birlik ve beraberliğimizin temel unsurlarını en veciz şekilde anlatan Mehmet Akif’in eserlerini okumak, anlamak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir. Aramızdan ayrılışının 81’inci yıl dönümü vesilesiyle İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u bir kez daha rahmet ve hürmetle anıyorum.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X