Marmara Depremi’nin 16. yılı dolayısıyla Kavaklı sahilindeki Deprem Anıtı’nın önünde düzenlenen törende felaketin meydana geldiği 03.02’de saygı duruşunda bulunuldu. Yaşamını yitirenler anısına anıta çelenk bırakıldı, denize güller atıldı ve dua edildi.
Gölcük Kaymakamı Adem Yazıcı, depremin Türkiye’yi derinden etkilediğini belirterek, doğal afetlerin insanları birbirine kenetlediğini söyledi.
Ağır yıkımın ardından devlet ve milletin bir araya gelerek çabuk toparlanmasını bildiğini ifade eden Yazıcı, depremin yol açtığı yıkımın izlerinin silindiğini ancak yüreklerdeki acısının taze olduğunu kaydetti.
Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş de yaklaşık 6 bin kişinin Gölcük’te “şehit” olduğunu dile getirerek, o dönemde depreme hazırlıksız olunduğu için ağır bedeller ödendiğini anımsattı.
Depremzede Fatma Balaban da acıların insanların yüreklerinde hala taze olduğunu ifade ederek, benzerlerinin yeniden yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını istedi.
Yalova
Yalova’da da Marmara Depremi’nde hayatını kaybedenler için 03.02’de anma töreni düzenlendi.
Depremin 16. yılı dolayısıyla kent sakinleri, akşam saatlerinden itibaren felakette yıkılan binaların enkazı üzerine kurulan Deprem Anıtı’na akın etti.
Afette hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu beton bloklara çiçek bırakan vatandaşlar, anıtın içindeki fotoğraf sergisini de gezdi.
İl Müftülüğü görevlileri tarafından dualar okundu, ilahiler söylendi. Depremde yakınlarını kaybedenler, gözyaşlarına hakim olamadı.
Anma törenine Yalova Valisi Selim Cebiroğlu, Belediye Başkanı Vefa Salman, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, kurum amirleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Sakarya
Sakarya’da Marmara Depremi’nde hayatını kaybedenler için felaketin meydana geldiği 03.02’de anma töreni düzenlendi.
Sakarya İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneğince (SİMDER) Kent Meydanı’nda gerçekleştirilen törende konuşan AK Parti Sakarya Milletvekili Recep Uncuoğlu, depremin üzerinden 16 yıl geçtiğini belirterek, “Değişen bütün yönetmeliklerimizle, hesap esaslarımızla, imar planlarımızla, mevzuatımızla depreme karşı daha güvenli yapı üretme disiplinimizi gerçekten koruduğumuzu, koruyabildiğimizi ve bütün sektördeki, toplumumuzun her kesiminin daha bilinçli yaklaştığını, deprem gerçeğini aklından çıkarmadığını biliyoruz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından imamlar tarafından Kur’an-ı Kerim ve deprem kasidesi okundu.
Depremde evlerinin üzerine bitişikteki binanın yıkılması sonucu 12 yaşındaki kızı Tuğba’yı kaybeden Firdevs Akgül, acılarının hala taze olduğunu söyledi.
Kızlarını sanki dün kaybetmiş gibi aynı acıyı yaşadıklarını anlatan Akgül, “O kadar çok duygulanmayabilirdim ama sergideki bir fotoğrafta bizim evimiz var. 5 katlı apartman üzerimize yıkılmış vaziyette. O an ‘Yerin dibine doğru gidiyoruz’ gibi zannettim. Eşimle konuşuyoruz ama kalkamıyoruz. O kadar şiddetliydi” şeklinde konuştu.
Akgül, yıkılan binayı yapan müteahhit ve mühendislere karşı dava açtıklarını, suçlu bulunarak tazminata mahkum edildiklerini ancak ödeme yapmamak için bütün mal varlıklarını kaçırdıklarını ileri sürerek, “Bu dünyada her şeyi kaçırabilirsiniz ama bir gün evladınızın ayağına taş değerse beni anlarsınız” değerlendirmesinde bulundu.