Roma’da 1800 yıllık tarihi sütuna metal para ile adını kazıyan Türk öğrenciye 2 bin 200 Euro para cezası kesildiğini hatırlatan turizmciler, Türkiye’de cezaların caydırıcı olmaması yüzünden tarihi eserlerin büyük zarar gördüğünü söyledi.
İtalya’nın başkenti Roma’da geçtiğimiz günlerde İmparatorluk Forumları’ndaki (Fori Imperiali) sütunlardan birine metal parayla adını kazıyan Türk öğrenci gözaltına alındıktan sonra 2 bin 200 Euro para cezasına çarptırıldı. Geçen yıl yine aynı bölgede yer alan Kolezyum’un (Flavianus Amfitiyatrosu) duvarına adının baş harfini kazıyan kişi 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Dünyada tarihi eserlerin korunmasına verilen önemin Türkiye’de olmaması turizmcilerin tepkilerine neden oluyor.
LAHİDE SPREY BOYALI MAGANDALIK
Tıpkı Roma’daki eserler kadar tarihi geçmişe sahip İznik Lefke Kapısı çıkışındaki yamaçta yekpare bazalt taşından yapılan Berberkaya Lahidi de magandaların yaptıkları yüzünden büyük zarar gördü. Üzerine nerdeyse lahtin tamamını kaplayacak şekilde sprey ya da yağlı boya ile isimlerini yazanların oluşturduğu görüntü turizmcileri isyan noktasına getiriyor. Sit alanı içinde olmasına rağmen, verilen zararın cezai yaptırımların yetersizliğinden kaynaklandığını savunan turizmciler şöyle konuştu:
“İtalya’da en küçük bir zarar bile cezasız kalmıyor ve örnek oluyor. Kültür ve Tabiat Varlıkları’nı Koruma Kanunu’na göre bu tür zararı verenler 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları gerekiyor. Bizde izinsiz kazı yapanlar ve eşsiz sanatsal ve tarihi değere sahip lahitleri kıranlar bile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor. Bu yüzden vandalların saldırıları devam ediyor.”
İznik’te geçtiğimiz günlerde, sit alanı ilan edilen antik taş ocağındaki Herakles kabartmasının daha önce kırılan sol kolunun ardından asa taşıdığı sağ koluna da zarar verilmişti.
BERBERKAYA LAHİDİ
Halk arasında Berberkayası olarak da adlandırılan lahit, antik çağdan İznik’e kalan eserlerden en önemlisi sayılıyor. Lahtin, Bityhnia kral mezarlarından olabileceği öngörülüyor. Bu varsayıma göre Nikaia ile tek ilişkisi olan 2’nci Prusias, oğlu Nicomedes ile girdiği mücadele sonucu İznik’e sığınmış. Daha sonra İzmit’te öldürüldü. 2’nci Prusias’ın ölümü üzerine hazırlanan yekpare lahtin İznik’e getirilirken çatladığı tahmin ediliyor. Bu varsayıma göre lahidin M.Ö 149 yılına ait olduğu tahmin ediliyor. Fakat bu görüşe katılmayan sanat tarihçisi Prof. Semavi Eyice’ye göre lahit İznik’e hakim bir tepeye yerleştirilmiş depremler veya zemin kayması sonucu tepeden aşağıya yuvarlanarak olduğu yere yan yatarak göle bakan alınlığı kırılmış.