Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu polis memuru H.D.S. ile Topkara’nın babası Seyfettin Topkara ile kardeşleri Neslihan Aydın, Aslı Ünal ve Yunus Emre Topkara katıldı.

Duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapan sanık H.D.S, hakkında cezalandırılma istenen mütalaaya katılmadığını belirterek, “Yaralama ve öldürme kastıyla hareket etmedim. Muhafaza altına almak, görevimi ifa etmek için hareket ettim. Kesinlikle kasti bir olay yoktur. Olay sonrasında kameralardan üzüntüden bayıldığım görülmektedir. Çok üzgünüm, aileye tekrar baş sağlığı diliyorum. Öngörülebilir bir olay değildi. Aniden gelişti. Bir anda oldu.” diye konuştu.

Sanık avukatları da müvekkilinin tahliyesini talep etti.

Topkara’nın babası ve kardeşleri de şikayetlerinin devam ettiğini söyledi.

Davayı karara bağlayan mahkeme, sanığı önce “kasten adam öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı, fiili olası kastla işlediği gerekçesiyle de cezayı müebbet hapse çevirdi.

Mahkeme, polis memurunun eylemini, haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddetin etkisi altına haksız tahrikle işlediği anlaşıldığından cezayı 14 yıla, yargılama sırasındaki davranışlarını, iyi halini dikkate alarak 11 yıl 8 aya indirdi.

Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Üye hakimler karara muhalif kaldı

Karara, üye hakim Halil Serin, sanığın “taksirle ölüme sebebiyet vermekten” cezalandırılması, diğer üye hakim Alper Elmas da, haksız tahrik unsurlarının bu eylemde oluşmadığı gerekçesiyle cezasında indirim yapılmaması gerektiği yönünde muhalefet şerhi koydu.

Kararın ardından, maktulün babası Seyfettin Topkara, basın mensuplarının soruları üzerine adalete güvendiklerini belirterek, “İçimiz biraz olsun rahatladı.” dedi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 16 Şubat 2017’de Ömer Barış Topkara (16) ile arkadaşının hırsızlık sonrasında kolluk kuvvetleri tarafından yakalandığı, ardından sağlık raporu alınmak üzere Esenyurt Devlet Hastanesi’ne götürüldüğü belirtiliyordu.

İddianamede, elleri birbirine kelepçeli Topkara ile arkadaşının işlemleri sırasında kaçarken, takipteki polis memurunun hastane kapısında havaya bir el ateş ettiği anlatılarak, kovalamaca yaşandığı, teslim olmak üzere durmalarına rağmen polis sanık H.D.S’nin (20), maktul Ömer Barış Topkara’nın, omuz hizasına silah bulunan eliyle vururken, silahın ateş alması sonucu maktulün vefat ettiği anlatılıyordu.

İddianamede sanık H.D.S’nin ”çocuğu, beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi olası kast ile öldürme” suçundan, müebbet hapisle cezalandırılması isteniyordu.