Uluabat Gölü’nün kıyısında, bir yarımadanın üzerinde kurulan ve “leylek köyü” olarak anılan Karacabey ilçesine bağlı Eskikaraağaç Mahallesi’ne her yıl Afrika kıtasından göç ederek gelen leylekler, bu yıl ailelerine yeni katılan yavrularını büyütüyor.

Türkiye’nin, Avrupa Leylek Köyü Ağı’na üye olan tek mahallesinde, evlerin çatılarına ve direklerin tepelerine yuvalarını yapan leylekler, burada kuluçkaya yatıyor. Yumurtadan çıkan yavrularını büyüterek, uçmayı öğreten leylekler, ardından sıcak yerlere göç etmek üzere bölgeyi terk ediyor.Göldeki yaşamın kameralarla izlendiği, leyleklerin telef olmaması için elektrik tellerinin kaplandığı Eskikaraağaç’ta mahalleliler ise 4-5 Haziran’da bu yıl 12’ncisi yapılacak “Eskikaraağaç Uluslararası Leylek Festivali” için gün sayıyor.

YÜKSEK GERİLİM TEHLİKE

Mahallenin muhtarı Rıdvan Çetin, leyleklerin önceki yıllarda daha fazla geldiğini belirten Çetin, “Son yıllarda sayılarında azalmalar oldu. Eskiden 20-25 yuvamız vardı, şimdi 13 yuva var. Azalmayla ilgili ‘Leylek Dostu Köyler Projesi’ kapsamında çalışmalar yapılıyor.” diye konuştu.

Mahallenin 2011’de Avrupa Leylek Köyü Ağı’na dahil olduğunu anlatan Çetin, şöyle devam etti:

“Leylekleri ve doğayı korumak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Kirli suların göllere salınmaması, çöp atılmaması için çalışıyoruz. Leyleklerin en büyük düşmanı, iplik ve naylon poşetler. Bunlar leyleklere dolandığı zaman havalanamadıkları için ölüyorlar. Leylekler açıktaki elektrik tellerinden de zarar görüyor. Bu yüzden leyleklerin telef olmaması için köyümüzdeki elektrik telleri kaplandı. Arazilerdeki yüksek gerilim hatlarına da fosforlar taktık. Bir nebze koruyor ama daha iyi korunması için tellerin kaplanması ya da yer altına alınması talebiyle başvurular yapıldı.”

Rıdvan Çetin, mahalle sakinlerinin leylekler konusunda çok duyarlı olduğunu, zarar görmemeleri için büyük çaba sarf ettiklerini dile getirerek, “Leylekler buraya mart-nisan döneminde gelir. Yavrular yumurtadan yeni çıktı, anneleri tarafından besleniyor, büyütülüyor. Daha sonra anneler, yavrulara bir öğretmen gibi uçuş eğitimi veriyor. Zamanı geldiğinde de köyümüzü, ülkemizi terk ediyorlar” ifadelerini kullandı.