HALİL ÖZÇOBAN

Bursa’da inşaat işlerinde çalışan 25 yaşındaki N.Y., aşık olduğu Ç.E. isimli kızı kaçırdı. Bir süre sonra Ç.E., hamile kalınca bir sağlık kurumuna gitti. Nüfus kaydında Ç.E.’nin 15 yaşından küçük olduğunu gören doktor, herhangi bir resmi nikah da bulunmadığından dolayı polise ihbarda bulundu.

Bunun üzerine N.Y. hakkında “15 yaşından küçük çocuğa karşı nitelikli cinsel istismar, hürriyetinden yoksun bırakmak” suçlarından TCK 103/1a, TCK 109/1 maddeleri gereği  14 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 

‘BİZ BÖYLE MUTLUYUZ’

Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanan N.Y., “Biz birbirimizi sevdik. Kaçmaya karar verince Bursa’ya geldik. Ç.E..’yi eşimle birlikte oturduğumuz eve getirdim. Yaşının nüfusta küçük olduğunu bilmiyordum’ dedi. 

N.Y.’nin eşi  Ş.Y (21) de, “Bizim geleneklerimize göre erkek aşık olduğu bir kadını eve getirebilir. Ç.E., ile aynı evde birlikte yaşıyoruz. Herhangi bir sorunuz yok, mutluyuz’ diye konuştu.

DAVA ORTADAN KALKTI

Bu arada, Ç.E.’nin kemik tespitinde yaşının 15’den büyük olduğu doktor raporuyla kanıtlanınca 2000 olan doğum tarihi nüfus kayıtlarında 1996 olarak düzeltildi. Bunu dikkate alan mahkeme heyeti, eve kuma getiren N.Y.nin ‘hüriyyetten yoksun bırakmak’ suçundan beraatine, şikayetçi olmaması üzerine “Nitelikli cinsel istismar” suçuyla ilgili davanın da düşürülmesine karar verdi.