Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Yaşar Üniversitesi Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezi (YAGEM) Proje Uzmanı Fatma Hacıoğlu ile Endüstri Mühendisliği öğrencisi Hanifi Özmenlikan, 1 Mayıs 2015’te yürürlüğe girecek izinsiz mesaj gönderimi yasağını fırsata çevirip alternatif bir proje geliştirdi.

YAGEM desteğiyle, patent almak için başvuran iki gençten Hanifi Özmenlikan, projelerini şöyle tanıttı:

“Yasayla artık firmalar müşterilerine izinleri dışında reklam mesajı gönderemeyecek. Geliştirdiğimiz sistemle, müşteriler firmaların hangi konularda kendileriyle iletişime geçeceklerine kendileri karar verebilecek. Bu noktada hayata geçirdiğimiz mobil uygulama sayesinde, firmanın müşteri ilişkilerine yeni bir soluk getirmeyi hedefliyoruz. Şu an prototip geliştirme aşamasındayız ve konuyu literatüre taşıma adına TÜBİTAK projesi de hazırlıyoruz. Örneğin, bir mağazada beğendiği ürünü telefonuna bizim sistemimizle tanımlayan müşteri, o ürün indirime girdiğinde otomatikman haberdar olacak. Böylece kişi, ancak isteği ürünlerle ilgili mesaj alacak. “

Yasa kapsamında istenmeyen mesajların önleneceğini ve yasağa uymayanların 5 bin lira ceza ödemek zorunda kalacağını vurgulayan Özmenlikan, tüketicilerin yalnızca kendi istedikleri yerden gelen mesajları kabul etmelerine yönelik proje ürettiklerini kaydetti.

Şimdiden projelerine yoğun ilgi olduğuna işaret eden Hanif Özmenlikan, “Katıldığımız üniversite patentleri yarışmasında, sektörün ileri gelen işadamlarından büyük ilgi gördük, teknoparklardan davet aldık. Online alışveriş yapanların oranının ülkemizde yüzde 30.8’e ulaştığı ve gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 70 olduğu düşünüldüğünde, uygulamamamızın ulaşabileceği potansiyel de ortaya çıkıyor. Hem online hem normal alışverişlerde kullanılabilecek. Yakın zamanda bunun bir işe dönüşebileceğini ve ilgi göreceğini düşünüyoruz. Hem vatandaşın hem de ürünlerini satmak isteyenlerin işine yarayacak” ifadelerini kullandı. 

YAGEM Koordinatörü Selçuk Karaata ise öğrencilere daha mezun olmadan proje kültürünün aşılanmasında yardımcı olduklarını, geliştirdikleri proje ve iş fikirleri için de patent almaları için destek sağladıklarını kaydetti.

Öğrencilerin öncelikli olarak olaylara sistemli baktığına işaret eden Karaata, şunları kaydetti:

” Ar-Ge’yi bir harcama değil, yatırım olarak görmeyi öğretmeye çalışıyoruz. İnovasyona dayalı girişimcilik kültürünün oluşmasında köprü olmak istiyoruz. Mentor ve iş melekleri ağlarına ulaşmalarına destek olmaya gayret ediyoruz. İşbirliği kültürünü benimsetmeyi, disiplinlerarası çalışmanın önceliğini hatırlatmaya çalışıyoruz. Daha mezun olmadan kendi işlerini kurmalarını hedefliyoruz.”