Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’de geçen yıl 746 bin 395 otomobilin trafiğe kaydı yapıldı.

Buna göre, geçen yıl satışı yapılan 746 bin 395 sıfır otomobilin 300 bin 378’ini (yüzde 40,2) 1501-1600 silindir hacimliler oluşturdu. 2011’de trafiğe kaydı yapılan 602 bin 248 araç içindeki 1501-1600 silindir hacimli otomobillerin oranı yüzde 28,9’du.

1401-1500 arası silindir hacmine sahip otomobillerin trafiğe kaydı yapılanlar içindeki oranı ise 2011’den geçen yıla kadar yüzde 17,3’ten yüzde 22,4’e yükseldi.

Motor hacmi düşük olan otomobillere olan ilgi yıllar içinde azalarak, 2011’den 2015’e kadar yüzde 21,3’ten yüzde 14,6’ya indi. 1300 cc’den daha küçük motorlu araçların oranı da aynı yıllarda yüzde 19,8’den yüzde 17,1’e geriledi.

10 yıl öncesine göre düşük hacimli motorlar güçlendi

Bir otomobil firmasının Bursa bayisinin satış müdürü Mehmet Araz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda 1500-1600 silindir hacimli otomobillerin satışında büyük artış olduğunu söyledi.

Yaklaşık 10 yıl önce 2000 motorlu dizel araçta 130-140 beygir güç alındığını anlatan Araz, bugün yeni teknoloji ve turbo beslemesi sayesinde 1400 veya 1600 silindir hacimli motorlardan da aynı gücün elde edildiğini belirtti.

Vatandaşların hem güçlü araç satın almak hem de daha fazla ödememek için 1500 ve 1600 silindir hacimli otomobilleri talep ettiğini dile getiren Araz, “2000 cc motorun performansında 1600 cc’lik 174 beygir gücünde motorlar üretildi. Tüketiciler, 1600 silindir hacimli otomobili alırken hem Özel Tüketim Vergisinden (ÖTV) büyük oranda indirim sağlıyor hem de Motorlu Taşıtlar Vergisinden de (MTV) yarı yarıya kazanç elde ediyorlar” diye konuştu.

Teknolojinin bu yönde geliştiğini ve ilerleyen dönemlerde motorların hacminin düşüp gücünün daha da artacağına değinen Araz, “Küçük motorlar, büyük güçler ve yakıt ekonomisi. Bu doğrultuda tüm markalar mükemmel motorları çıkarmaya başladı ve bu motorları daha da geliştireceklerine inanıyorum” dedi.