Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda yüzde 60,5 oy alarak KKTC’nin dördüncü cumhurbaşkanı seçilen Mustafa Akıncı, Lefkoşa Adliyesinde, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Şafak Öneri’den mazbatasını aldı.
Mustafa Akıncı burada yaptığı açıklamada, seçimlerde adayla birlikte demokratik sürece ciddi katkı sağladıklarını ifade eden Akıncı, “Halkın takdiri benim yönümde tecelli etti. Tüm gücümle çalışacağım” diye konuştu.
“Ben öteden beri, ana vatan-yavru vatan sevgisinin yüreklerde bir sevgi olması gerektiğini düşünüyorum” diyen Akıncı, “KKTC diye bir varlık var. Bu varlığı Türkiye Cumhuriyeti tanımış durumda. Bu varlığın hükümeti var, Yüksek Seçim Kurulu var, yargı organları var. Bu varlığın bir de Cumhurbaşkanı var ki dün onu halkımız yüzde 60’dan fazla oyla seçti, birazdan da mazbatasını alacak” ifadelerini kullandı.
Mustafa Akıncı, Türkiye ile ilişkilerde birbirini tanıma ilişkisi içinde olan iki devletin söz konusu olduğunu belirterek, “bu gibi ilişkilerde büyüklük küçüklük çok fark etmez. Lüksemburg, Avrupa Birliği’nin en küçük ülkesi ama bu bünye içerisinde eşit bir varlık. Biz de bir kardeş ilişkisi içinde olalım” dedi.
“Kıbrıs Türk toplumu artık yavruluktan kurtulup, emekleme dönemini aşıp, kendi ayakları üzerinde dursun” diyen Akıncı “KKTC kendi kendini yönetme becerisine sahip kendi evinin efendisi olsun. Bu tür yapılanmanın Türkiye için de çok daha hayırlı sonuçlar doğuracağını öngörüyorum. Böylesi bir yapıdaki Kıbrıs Türk varlığı Türkiye’yi rahatsız etmemeli. Böylesi bir kardeşlik ilişkisi Türkiye için de çok daha iyi olur diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“Erdoğan ile telefonda görüştüm”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefonda görüştüğünü ifade eden Akıncı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sayın Erdoğan, ben canlı yayındayken aramıştı. Ben henüz konuşmamın sonlarındayken. Telefonla da konuşmak, tebrik etmek istedi. Hoş sohbet havasında konuştuk. Bazılarının beklediği gibi gerginlik yaşanmadı. Sayın Erdoğan ‘ana hiçbir zaman analığını bırakmak istemez’ dedi. Ben de ‘çocuklar büyümek ister’ dedim. Böyle sohbet ettik. Bu çocuğun genç olma ve kendi ayakları üzerinde durmaya ihtiyacı var. Bunları gülerek, sohbet havasında konuştuk. Erdoğan, ‘herhalde ilk ziyaretinizi Türkiye’ye yaparsınız’ dedi. Ben de ‘davet olursa memnuniyetle’ dedim. Azerbaycan’a, KKTC’ye davet beklemeden geldiklerini, ilk resmi ziyaretlerini bu ülkelere yaptıklarını söyledi. ‘Bu geleneği bozmazsın herhalde’ dedi. Bozmak diye bir şey yok. Mazbatamızı aldıktan sonra elbette Türkiye’ye ilk fırsatta ziyaretimizi gerçekleştireceğiz.”