Dilek Atlı
Alışveriş merkezleri ve dev süpermarket zincirlerinin hayatımıza girmesiyle birlikte değişen alışveriş kültüründen, kırtasiyeler de nasibini aldı. Kapısından içeri girenleri saran defter, kalem, silgi kokusuyla çocukları heyecanlandıran, yetişkinleriyse çocukluğuna götüren kırtasiyelerin sayısı gün geçtikçe azalıyor. Marketlerin geçici ürün reyonlarında yer alan kırtasiye malzemelerinin günden güne belini bürktüğü mahalle kırtasiyeleri, rekabet gücünü kaybetmişe benziyor. Okulların açılmasıyla birlikte alışverişin canlandığı kırtasiyeler artık, mahalle aralarına kadar sızan büyük market zincirlerinden ve alışveriş merkezlerindeki satış noktalarından sonra üçüncü sırada geliyor.
REKABETTE ZORLANIYORUZ…
Eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla kırtasiye ihtiyaçlarının artık mahallelerdeki ya da okul yakınlarındaki kırtasiye dükkânlarından karşılanmadığını belirten Hanifi Pala, “Marketlerin geçici ürün reyonlarındaki sezonluk okul ihtiyaç malzemeleri tüketiciler tarafından tercih ediliyor. Çeşit olarak az olmasına rağmen, kırtaciyeciden defter, kalem, silgi ya da benzeri okul ihtiyaçlarını almak adeti günden güne yok oluyor” dedi.
Bir dönem bakkal dükkânlarında satılan lise defterleri, kalem ve silgileri hatırlatan Pala, “İhtiyaca yönelik olarak kırtasiye dükkânları ortaya çıktı. Öğrencilerin ihtiyaçlarını bol seçenek ve kaliteli ürünlerle karşıladık. Ben, 1986’dan beri Setbaşı’ndaki İpekçilik Caddesi üzerinde kırtasiyecilik yapıyorum. Mahallemizde bir ilkokul, bir ortaokul, iki de lise var. Dolayısıyla 7 tane kırtasiye dükkânı bulunuyordu. Bunlardan 4’ü kapandı, 3 kırtasiye dükkânı kaldı. Şimdiyse süpermarketler kırtasiye ürünleri satıyor. Onların toptancıdan aldığı miktarlar yüksek olunca, ucuza geliyor. Biz, küçük işletme olarak sınırlı mal alıyoruz ve daha pahalıya geliyor. Satarken ise aynı fiyata tüketiciye sunuyoruz. Biz, 12 ay boyunca satış yaparken, market zincirleri sezonluk satışlarla kâr ediyor. Rekabette zorlanıyoruz. Bu da bizim belimizi büküyor” diye konuştu.
DOSTANE İLETİŞİM…
Sıcak iletişim ve samimiyeti tercih edenlerin, mahalle sakinlerinin ve okuldaki acil ihtiyaçlarına yanıt arayan miniklerin, kırtasiye dükkânlarına gelmesinin sevindirici olduğunu sözlerine ekleyen Pala, şunları kaydetti: “Kitabevlerinden hiç rahatsız değiliz. Onların kırtasiye malzemesi satması gayet normal. Eskiden öğrenci olup bizden alışveriş yapanlar, şimdi çocuklarıyla gelip onların okul ihtiyaçlarını karşılıyorlar. 31 yılda o kadar çok öğrenci gördüm ki, bugün yetişkin olanların birçoğunu halen kapıdan içeri girdiklerinde tanırım. Bunlar, mahalle kültürüne katkı sağlayan güzel duygular, sıcak ve dostane ilişkiler. Marketlerin soğuk yüzünden ayrı olarak, yüz yüze iletişimin kuvvetli olduğu bir kültür. Ben de ürünümü çoğaltmak, malzemelerimi renklendirmek istiyorum. Ama haksız rekabetle mücadele edip, ayakta kalmak için çalışmaktan bunlara yönelemiyorum.”