‘Kimse kriz peşinde koşmasın’

Başbakan Davutoğlu, “Bankacılık sistemimiz sapa sağlamdır, kimse kriz peşinde koşmasın” dedi.

‘Kimse kriz peşinde koşmasın’

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasına,  AK Parti Grup Başkanvekilleri ve 228 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran Anayasa değişikliği teklifine değinerek başlayan Davutoğlu, bunun Türk demokrasisi açısından tarihi bir adım olduğunu söyledi.

Partilerin kapatılmasının demokrasiler için bir kara leke olduğuna işaret eden Davutoğlu, Türk demokrasisinde geçmişte pek çok partinin kapatıldığını, her kapatmanın kamu vicdanını derinden etkilediğini belirtti. 

Davutoğlu, “CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, son bir hafta içinde vehimlerden hareketle CHP’ye karşı bir parti kapatma davası açılacağını ve AK Parti’nin bunu destekleyeceğini ifade etti. Tam bir vehim siyaseti. O vehimlerle uğraşırken, biz vizyonla uğraşıyoruz. Demokrasi hedefinde yürüyoruz. İşte hodri meydan, eğer gerçekten demokrasiyi savunuyorlarsa, eğer gerçekten parti kapatılmasına karşılarsa işte gün bugündür. Demokrasi günü bugündür” diye konuştu. 

2010 yılındaki anayasa değişikliğinin, parti kapatmanın imkansızlaştırılmasına yönelik bir düzenlemeyi de kapsadığını, ancak muhalefet partilerinin karşı çıktığını belirten Davutoğlu, “Ama o zaman CHP de MHP de HDP’nin öncüsü olan BDP de bu teklife karşı çıktı. 327 oyla, 330’a ulaşamadığımız için bu teklif maalesef referanduma sunulacak anayasa paketi içinde yer almadı” dedi.

“CHP aslında bütün parti kapatma girişimlerinin arkasındaki partidir”

Davutoğlu şunları kaydetti:

“Neden karşı çıktı CHP biliyor musunuz? Şimdi mağduriyet edebiyatı yapan CHP aslında bütün parti kapatma girişimlerinin arkasındaki partidir. 27 Mayıs’ta Demokrat Parti’yi sadece askeri darbeciler kapatmadı. O darbeye sessiz kalan CHP de Demokrat Parti’nin kapatılmasına ve Genel Başkanı merhum Başbakanımız Adnan Menderes’in idam edilmesine yol açacak o kara döneme imza atmıştır. Ey Kılıçdaroğlu, CHP’nin tarihine bak, parti kapatma tarihini de oradan oku. Daha sonra 12 Mart’ta partileri kapatan dönem başlarken CHP eski Genel Sekreteri Nihat Erim Başbakan. CHP’den hiçbir ses çıkmadı. 12 Eylül’de CHP diğerleriyle birlikte kapatıldı ama rahmetli Ecevit dahi bugün CHP’nin liderliğini üstlenen veya öncüleri olan kişilerin takındığı tavır sebebiyle partisinden istifa etti. 28 Şubat’ta iktidara ortak olan parti kapatılırken CHP neredeydi? Darbecilerin verdiği brifinglerdeydiler. Peki 2008’de arkasında 6,5 yıllık tarihi bir başarı hikayesini yazan büyük çoğunlukla iktidarda olan AK Parti’ye kapatma davası açıldığında CHP neredeydi? Tam siper ‘AK Parti kapatılsın da benim önüm açılsın diye bekliyordu. CHP Parti kapatılmasının yasaklanması konusunda hiçbir zaman samimi olmadı, bugün de samimi değiller.”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun parti kapatılması üzerinden bir mağduriyet edebiyatı geliştirmeye çalıştığını ifade eden Davutoğlu, bu yolla halkın dikkatini çekmek istediğini kaydetti. 

Davutoğlu, “23. dönemde demokrasiye sahip çıkmamıştınız. 24. dönemin son aylarında size bir şans veriyoruz. Eğer gerçekten demokrasiye saygılıysanız, gerçekten parti kapatılmasını ebediyen tarihe gömmek istiyorsanız, işte hodri meydan. İşte meydan, işte TBMM” dedi.

“Ey Kılıçdaroğlu, demokrasi senin ağzına yakışmıyor ki”

Kılıçdaroğlu’nun bir konuşmasında “Demokrasi, medya özgürlüğü entelektüellerin ilgi alanında. Vatandaşın ilgisini çekmiyor. Biz vaatlerimizi ekonomi alanında yoğunlaştıracağız” dediğini aktaran Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ey Kılıçdaroğlu, demokrasi senin ağzına yakışmıyor ki vatandaşın dikkatini çeksin. İtiraf ediyor. Allah aşkına kargaya bülbül sesi yakışır mı? CHP demokrasinin kargasıdır, demokrasi türkülerini söyleyen bülbül sesleri de bu AK Parti Grubundan çıkar. Senin ağzına demokrasi yakışmaz, medya özgürlüğü hiç yakışmaz. Niye? Daha 10 gün önce CHP Genel Sekreteri, ‘Biz iktidara gelirsek bu gazetelere el koyacağız’ dedi. İktidara geldiklerinde gazetelere el koymayı marifet olarak, hedef olarak seçim öncesinde vatandaşın önüne sunuyor bunlar. Biz iktidarımız döneminde, şimdi de son haftaları bile yaklaşsa, ne zaman demokrasiye katkıda bulunma imkanı varsa AK Parti Grubu çelikten bir kale gibi demokrasinin önünde, demokrasinin bekçisi olur.”

“Demokrasi Fırat Operasyonu ile herkesi sınava sokuyoruz”

Bir süre önce gerçekleştirilen Şah Fırat Operasyonunu hatırlatan Davutoğlu, bu operasyonla Türk Silahlı Kuvvetlerinin Türkiye’nin caydırıcı gücünü gösterdiğini söyledi. Davutoğlu, “Yine bir gece yarısı, dün gece Demokrasi Fırat Operasyonu ile herkesi sınava sokuyoruz. Buyrun sınav burada, gelin” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, “Bizim partilerin kapatılması konusunda var olan yasa çerçevesinde bir korkumuz yok” değerlendirmesinde bulunduğunu anlatan Davutoğlu, “Korkun yok da niye günlerdir ağlıyorsun, sızlanıyorsun, duygu istismarı yapıyorsun?” diye sordu.

“Kurduğunuz her partinin adına bir demokrasi koydunuz ama…”

Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da “HDP parlamentoda olmazsa AK Parti erken seçime gitmek zorunda. Bu bir tehditse, evet tehdittir. AK Parti’yi demokrasiyle tehdit ediyoruz” dediğini belirterek, şunları kaydetti:

“Ey Demirtaş, eğer iki kelime varsa yan yana birbirine yakışmayan, demokrasi ve tehdittir. Biz gücümüzü demokrasiden alırız. Siz ise tehdit diliyle 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi demokrasiye darbe vurma peşindesiniz. İşte bir karga daha. Sizin ağzınıza da demokrasi yakışmıyor. Kurduğunuz her partinin adına bir demokrasi koydunuz ama Diyarbakır sokaklarında 6-7 Ekim’de demokrasiyi siz katlettiniz. Sizin dışınızda düşünenlere hiçbir fırsat vermediniz. Sizin dışınızda düşünen gençleri apartman katlarından attınız. Demokrasinin bu ülkedeki öncüsü de hamisi de gelecekteki garantörü de sadece AK Parti’dir, AK Parti olacaktır.”

Partisinin Grup Başkanvekilleri ile görüştüğünü, süreci hızlandıracaklarını ve  en kısa zamanda Anayasa değişikliği teklifini Genel Kurul’a indirmek için çalışmalarını artıracaklarını ifade eden Davutoğlu, “Göreceğiz. Takke düşüp, kel görünecek. Herkesin demokrasi sınavından ne not alacağını millet de görecek” dedi.

“Bir daha inşallah TBMM ve Türk yargısı bu tür hatıralarla anılmayacak”

Davutoğlu, 10 Mart’ın iki acı hatırası olduğunu belirterek, 10 Mart 1972’de TBMM’nin Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam kararını onadığını, 10 Mart 2000’de de Diyarbakır 1 numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kapatılan Refah Partisi Genel Başkanı merhum Necmettin Erbakan’ı bir yıl hapse mahkum ettiğini hatırlatttı. Davutoğlu, “Biz bu topraklarda bir daha genç fidanların toprağa düşmemesi, genç nesillerin geleceğe yürüyebilmesi için karşılıklı demokrasi ve tolerans fikrini ülkemize egemen kılacağız. Ve bir daha inşallah TBMM ve Türk yargısı bu tür hatıralarla anılmayacak” diye konuştu.

“Siz kriz akbabasıysanız, biz Anadolu’nun aslanlarıyız, size ekmek yedirmeyiz”    

Dünyadaki ekonomik hareketliliğe dikkati çeken ve kriz akbabalarının ortaya çıktığını belirten Davutoğlu, “Kılıçdaroğlu’nun ekonomiden bahsetme sebebi bu. Şimdi ümidi bu. Kendisinin heybesinde hiçbir şey olmadığı için, önümüzdeki aylarda dünyada bir kriz olur, bu kriz Türkiye’ye yansırsa bana bir ekmek düşer diye düşünüyor. Eğer siz kriz akbabasıysanız, biz Anadolu’nun aslanlarıyız, size ekmek yedirmeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye’nin ekonomik göstergeleri sağlam”

ABD’ye yaptığı ziyaret ve burada ekonomi alanındaki görüşmelerine ilişkin bilgi veren Davutoğlu, kapsamlı toplantılar yaptıklarını ve yabancı yatırımcıları Türkiye’ye davet ettiklerini anlattı.

Davutoğlu, şunları söyledi:

“Biz bu çalışmaları yürütürken, Türkiye’deki bazı çevrelerde bu küresel ekonomideki dalgalanmalardan istifade kriz çığırtkanlığı yapmaya kalktılar. Burada dört hususu hem grubumuzun hem de kamuoyumuzun dikkatine getirmek istiyorum. Birincisi, Türkiye’nin ekonomik göstergeleri şu anda dünyanın diğer ülkeleri ile karşılaştırıldığında en sağlam göstergeleri arasındadır. New York’da yaptığımız görüşmelerde hemen hemen bütün yatırımcıların, ekonomi gözlemcilerinin mutabık kaldığı husus, Türkiye’nin ekonomik göstergelerindeki istikrara yapılan vurguydu.

2014 yılında bütçe açığımız yüzde 0.7’ydi. Bu 2002’de yüzde 10.4. Yüzde 10.4’den aldık, yüzde 0.7’ye düşürdük. 2015’te yüzde 0.5’e düşüreceğiz. İnşallah 2017’de yüzde 0.1 artı ile bütçe fazlası döneme geçeceğiz. Bütçemiz sağlam.” 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X