Kılıçdaroğlu, Gimat Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Ankara Toptancılar Derneği’ni ziyaret ederek esnafla bir araya geldi.
Anayasa değişikliği konusunda düzenlenen toplantıda konuşan Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Recai Kesimal, CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un açıklamalarını hatırlatarak tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun “barış dilini” çok iyi kullandığını, milletin de barışa prim verdiğini aktaran Kesimal, “Bazen söz kurşun gibidir. Yani mümkünse bu dilden biraz daha uzak duralım. Sizin kullandığınız barış dilinin tüm Türkiye’ye hakim olmasını diliyorum.” dedi.
Kesimal, 210 bin metrekare alanda, bin iş yerinden oluşan GİMAT’ın tüm Türkiye’nin gıda ihtiyacının karşılanmasında önemli bir role sahip olduğunu da kaydetti.
“Her siyasetçinin dilini kontrol etmesi lazım”
Kesimal’dan sonra söz alan Kılıçdaroğlu ise az önce Şırnak’tan 3 şehit 5 yaralı haberi aldığını söyledi.
“Artık terörden bıktık.” diyen Kılıçdaroğlu, şehit askerlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifa dileğinde bulundu.
Terörün önlenmesi konusunda hükümete istediği her türlü desteği verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, “Teröre karşı milli duruş sergilememiz lazım. Bıktık artık terörden. Terör belasından bu ülkeyi el birliği ile kurtaracağız.” dedi.
Kesimal’ın barış dilinden söz ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin en çok bu dile ihtiyacı olduğunu söyledi.
“Bu memleketin en çok huzura ihtiyacı var, kullanacağımız dil çok ama çok önemlidir.” diyen Kılıçdaroğlu, “Önce dilimize hakim olacağız. Diline hakim olamayan, memleketi iyi yönetemez. Milli iradenin üzerinde hiçbir güç yoktur. Öyle ‘Asarım, keserim, denize dökerim’, bunlarla olmaz.” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“(Hayır oyu kullananlar teröristtir) diye suçlamalar da oldu. Çıktım, ‘hayır oyu kullanan da evet oyu kullanan da başımız üzerindedir’ dedim. Hiçbir zaman kimseyi suçlamadım, hiçbir arkadaşımın suçlamasına da izin vermem, doğru da bulmam. Kavga yapmıyoruz, bir referandum yapıyoruz. Konuşacağız, tartışacağız, bir araya geleceğiz, sonra gidip 16 Nisan’da kararımızı vereceğiz. Her arkadaşımın, her siyasetçinin dilini kontrol etmesi lazım. Sadece içeride değil, dışarısı için de öyle olması lazım. ‘Üç tane alkış geldi’ diye diline hakim olamamak doğru değildir. O zaman o siyasetçi çabuk gaza gelir ve memleketi felakete götürür. Sağ duyulu olmak, artıyı, eksiyi bir arada görmek, bir arada tartmak hepimizin görevidir. O nedenle konuşmayı tasvip etmediğimi dün söyledim. Doğru bulmuyorum, bu memleketin huzura ihtiyacı var, birlikte yaşama irademizi ortaya koymak zorundayız.”
Türkiye’nin dostu çok olan bir ülke olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “(Kim bizim dostumuzdur) diye dönüp geriye baktığımızda tarihsel süreci göreceğiz. Kurtuluş Savaşı’nda kim bize yardım ettiyse o dostumuzdur. Onun dışında ne vardır, ülkelerin çıkarları vardır.” diye konuştu.
Devletlerin dış politikalarını, çıkarları üzerine inşa etmesi gerektiğini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, “Kavga etmezler. ‘Asarım, keserim, vururum, öldürürüm, şuraya giderim, buraya giderim…’ Lafla peynir gemisi yürümez.” dedi.