Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük’ü Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabul etti.

Akıncı, kabulde yaptığı konuşmada, komitenin yararlı çalışmalar yaptığını belirterek, komitenin daha da verimli hale gelmesi için gerekli çabayı göstereceklerini söyledi. 

Adada barışı temenniden öteye taşımanın, cuma günü başlatacakları müzakere sürecinin başarıyla sonuçlanmasına bağlı olduğunu dile getiren Akıncı, kağıt üstünde elde edecekleri sonuçlardan da öte, toplumların bunu içselleştirmesi ve barış kültürünü geliştirmesinin son derece önemli olduğunu kaydetti. 

Cumhurbaşkanı Akıncı, henüz bulunamayan kayıpların, teknolojinin ve DNA testlerinin yardımıyla bulunarak ailelerine ulaştırılmasının, ailelerin acısını tamamen gidermese de bir nebze dindirdiğini belirterek, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarını hep izlediğini ve kayıpların bulunmasından memnuniyet duyduğunu dile getirdi. 

“Kıbrıs’ta yeni bir sayfa açmak istiyoruz”

Kayıplar konusunun Kıbrıs’ın kanayan yarası olduğunu söyleyen Akıncı, “Kayıp şahıslar, Kıbrıs’ın geçmişindeki acı sayfalardan biridir. Biz Kıbrıs’ta artık yeni bir sayfa açmak istiyoruz. Bu yeni sayfada acılar, kayıplar olmasın. Her iki toplumun genç kuşakları daha güzel, iyi, aydınlık, bir geleceği paylaşsınlar. Bu adanın cefasını bizim kuşak dahil geçmiş kuşaklar paylaştı. Gelecek kuşaklar nimetlerini paylaşsın” ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanlığı döneminde bulunamamış kayıp sayısının mümkün olduğu kadar aşağıya düşmesi temennisinde bulunan Akıncı, komitenin çalışmalarına ellerinden gelen her türlü olumlu katkıyı yapma gayretinde olacaklarını vurguladı.

Kıbrıs Kayıp Şahıslar Komitesi Üyesi Küçük de Cumhurbaşkanı Akıncı’nın komiteye vereceği desteğin büyük önem taşıdığını söyledi. 

New York’ta BM nezdinde temaslar yaptıklarını anlatan Küçük, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a hem çalışmaları hakkında bilgi verdiklerini, hem de komitenin Türkçe, Yunanca ve İngilizce olarak yayımlayacağı kitaba önsöz yazmasını istediklerini aktardı. 

Küçük, dünyada kayıpların bir anlaşmadan sonra ele alındığını ancak Kıbrıs’ta halen bir anlaşma olmadan bu konuya el uzatıldığı için politik desteğin çok önem taşıdığını sözlerine ekledi.