4 yıl önce kazada vefat eden Sıla’nın annesi Gülten Özkale ve babası Selahattin Atakan, kızlarının organlarını bağışlama kararı aldı. 12 yaşındaki Sıla’nın organları 5 kişiyi hayata bağladı. Sıla’nın böbreklerinden biri ise 10 sene böbrek bekleyen Ayşegül Harun’a verildi.
Aldığı böbrekle ikinci bir hayata başlayan Ayşegül, bir müddet sonra annesini ve 4 ay önce ise babasını kaybetti. Acısı daha dinmeyen Ayşegül’ü bu sefer bir sürpriz bekliyordu. 4 yıl önce böbreğinin nakledildiği Sıla’nın anne babası karşısına çıktı.
Yeşil Cami’de organ bağışı yapanlar için okutulan mevlitte evlatlarının böbreğini veren anne Ayşegül Harun ve baba Selahattin Atakan’ı karşısında gören Ayşegül Harun, bir ailesini kaybettiğini, ancak ikincisini bulduğunu söyledi.
Balıkesir Edremit’ten Bursa’ya gelerek burada Ayşegül ile karşılaşan anne Gülten Özkale, “Benim kızım kazada vefat etti, ama demek ki Ayşegül’ü yaşatacakmış. Ben kızıma, (Ben ölürsem hiç düşünme organlarımı başkasına ver) demiştim. Ama tam tersi oldu, ben onun yerine karar vermek zorunda kaldım. Pek düşünmedim, çünkü organ bekleyen çok insan olduğunu biliyordum. Bunun için illaki bizim başımıza gelmesi gerekmiyor. Organ nakline bizim de ihtiyacımız olabilirdi. Sonuçta vücut çürüyecek, onun yerine birisi bu sayede hayata tutunsun, sevdikleriyle beraber olsun. İlk gördüğümde sanki yıllardır tanıyormuşum gibi hissettim. Ona dokunmak bile farklıydı. Eşime, (Ben gidip konuşamam) demiştim, çünkü tansiyon hastasıyım. Tansiyonum iniyor çıkıyor, ama idare ediyoruz. Biz onunla daha çok görüşeceğiz, beraber tatil yapacağız. Diğer organ nakli yapılanlardan birisi şu an hastanede yatıyor, fakat diğer üçünü bilmiyorum. Onlar da herhalde görüşmek isterler diye düşünüyorum. Bir şey beklediğimden değil, çocuğumun kalbini görmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Baba Selahattin Atakan ise, “Hem acı, hem de güzel bir duygu. Sonuçta giden gidiyor, geriye kalanlara bir hayat verilmesi hoş bir şey. Yavrumun bir parçası onda. Artık o da bizim bir yavrumuz. Allah onun ömrünü uzun etsin” dedi.
20 yaşındaki Ayşegül Harun ise, “12 yıllık diyaliz hayatım geçtikten sonra organ nakli oldum. Bağışlanan organ bana tam uydu. Öz kardeşim olsa bu kadar uymazdı. Annemi babamı kaybettim. Babamı kaybedeli 4 ay oldu. 4 aydır bir boşluktayım zaten. Elimdeki tek hazinem sağlığım. Şu anda kendimi ikinci aileme kavuşmuş gibi hissediyorum. Birini kaybedince diğerini buldum. Ben hiçbir zaman bana böbrek verenleri unutmadım. Böbreği 10 yıl beklemiştim. Bulununca ikinci hayatımı kavuştum. Öteki hayatım yoktu zaten. Hastanelerde, yoğun bakımlarda geçiyordu ömrüm. Böbreği bulduktan sonra yeniden doğdum. Yeniden yaşamayı öğrendim. Gezmenin, yemenin, içmenin tadını öğrendim. Annem kalp hastasıydı, babam by-pass olmuştu, hiç kardeşim de yoktu. O yüzden böbrek alabileceğim kimse yoktu etrafımda. Nakil için tek şansım kadavraydı. Yani önümde iki yol vardı; biri ölüm, diğeri kadavra. Allah bana en güzelini nasip etti. Allah bütün hastaları kurtarsın ve ölenlerin ailelerine de sabır versin” diye konuştu.