Geçen 3 Kasım’da merkez Mezitli İlçesi’nin Merkez Mahallesi’ndeki Eylül Park Apartmanı girişinde meydana gelen olayda, iddiaya göre 2 çocuğunun annesinin başka bir erkekle evlenmesine öfkelenen Metin Gül, sabah yürüyüşünden dönen güzellik uzmanı Hatice Uysal ve emekli öğretmen eşi Seyfi Uysal’ı evlerinin önünde durdurdu.

 

 

Yaşanan tartışma sırasında belindeki tabancayı çeken Metin Gül, şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrıldığı Hatice Uysal’a 5 kurşun, Seyfi Uysal’a 6 kurşun sıkarak öldürdü. Çifte cinayetten sonra tabancayı şakağına dayayan Metin Gül’ü intihardan polisler vazgeçirdi.

 

Metin Gül, tutuklandığı mahkemede verdiği ifadede, elini kana buladığı için değil, son kurşunu kendine sıkmadığı için pişman olduğunu söyledi.

 

Hatice Uysal’ın 2010’da güzellik uzmanı sertifikası aldıktan sonra kendisine soğuk davranmaya başladığını, konuşmak dahi istemediğini öne süren Metin Gül, savunmasında şunları söyledi:

 

 

“Evliliğimiz yürümeyince anlaşmalı olarak boşandık. Yollarımızı ayırdıktan sonra oturduğumuz evi sattık. Parayı yarı yarıya bölüştük. Kendisine 60 bin lira verdim. O da kendisine başka bir yerde ev kiralamıştı. Ayrıldığımızda çocuklar annelerini seçti. Zaman, zaman çocukların sorunları için görüşüyorduk. Yaz aylarında bir gün eşimin evine gittiğim sırada Seyfi Uysal’ın arabasını kapının önünde gördüm. Hatice’ye ‘Bu aracın burada ne işi var?’ diye sordum. O da, kızımıza ders vermek için eve geldiğini söyledi. Bu durumdan kuşkulanmıştım. Daha sonra ikisini de sosyal paylaşım siteleri Fecebook ve Twitter’da takibe aldım. Aynı mekanlarda, ancak ayrı ayrı çekildikleri fotoğrafları görünce ilişkilerini anlamıştım.

 

 Geçtiğimiz ağustos ayında da düğün yaparak evlenmişler. Bu düğüne çocuklarım dahi gitmemiş. Beni keriz yerine koyarak, kandırmaları çok ağrıma gidiyordu. Bu nedenle ikisini de öldürmeye yemin ettim. Kendi kendime, ‘Seninle başladım, seninle bitireceğim’ diyerek karar verdim. Bir araç kiraladım, sabah takip ettim. Ayrıldığım eşime seslenince şoke oldu. İkisine de ‘Neden böyle yaptınız? Beni neden keriz yerine koydunuz’ diye sordum, bir anda kendimi kaybettim. Üzerlerine kurşun yağdırdım. Son kurşunu kafama sıkacaktım, ama kıyıp sıkamadım. Kendime sıkamadığım için çok pişmanım.”