Kellik sorununu ortadan kaldırmak amacıyla bir Türk firması tarafından geliştirilen ilacın son faz araştırması, İÜ-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Server Serdaroğlu’nun koordinatörlüğünde Türkiye’de başladı.
Faaliyetlerini Amerika’da sürdüren Türk firması tarafından saç dökülmesi tedavisinde kullanılabilecek bir molekül ve bu molekülden kellik tedavisinde kullanılabilecek bir ilaç geliştirildi.
Kafa derisine sürülerek uygulanan ilacın iki deneme fazının başarıyla tamamlanmasının ardından üçüncü faz araştırmalarına geçildi.
Bu kapsamda son faz araştırması Türkiye’de yürütülecek olan araştırma, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Server Serdaroğlu’nun koordinatörlüğünde yaklaşık 4 ay önce başladı.
Araştırma, 10 şehirdeki 14 merkezde toplamda 625 vatandaşın katılımıyla bir yıl boyunca sürdürülecek. Gelecek yıl ağustos ayında tamamlanması planlanan araştırmanın bu aşamadan da başarıyla geçmesi halinde ilacın, yakın gelecekte piyasaya sunulması planlanıyor.
İlaç, kellik sorununun çözümü için umut vadederken aynı zamanda Türkiye’nin ilk patentli ilacı olma özelliğini de taşıyacak.
“Saç dökülmesi konusunda yapılacak çok şey var”
Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Araştırma Koordinatörü Prof. Dr. Serdaroğlu, saç dökülmesinin bir belirti olduğunu ve bunun arkasında birçok nedenin yer alabileceğini söyledi.
Bu kapsamda en sık görülen şeklin erkek tipi dökülme olduğuna işaret eden Serdaroğlu, bunun hem kadın hem de erkekleri etkileyebildiğini aktardı.
Prof. Dr. Serdaroğlu, içinde bulunulan coğrafyada kadınların yüzde 50-55’inde, erkeklerin ise yaklaşık yüzde 75’inde saç dökülmesinin görülebildiğini ifade ederek, “Aslında hastalık mı değil mi, bir kader gibi de kabul edilir her zaman için ama bu konuda yapılacak çok şey var.” diye konuştu.
Serdaroğlu, diğer saç hastalıklarına ilişkin de bilgi vererek, şunları kaydetti:
“Cerrahpaşa olarak bunlarla yoğun şekilde uğraşıyoruz. Bu hastalık gruplarında da oldukça iyi sonuçlar, başarılar elde ediyoruz. Türkiye’nin birçok yerinden, hatta çevre ülkelerden de çok sayıda hasta geliyor ve bizi oldukça meşgul ediyor. Keşke her yerde saç hastalıkları merkezleri olsa. Bizim merkezimiz Cerrahpaşa’da 15 yıldır var. Türkiye’deki tek saç hastalıkları merkezi. Hem eğitim hem de araştırma olarak hastaların tedavisini yürütüyoruz.”
“Faz 1 ve 2 çalışmalarında oldukça önemli ışık görüldü”
Serdaroğlu, son faz aşamasına geçilen çalışmanın oldukça geniş kapsamlı bir araştırma olduğunu, ilacın bu süreç içerisinde yaklaşık 625 kişi üzerinde deneneceğini anlattı.
“Bu araştırma çok iyi dizayn edilmiş bir çalışma. Sağlık Bakanlığının ve çalışma içinde yer alan üniversitelerin etik kurullarının onayları var. İyi bir çalışma olacağını düşünüyorum. Ayrıca çok umut verici olarak görülüyor.” diyen Serdaroğlu, denemelerin 18-45 yaş arası erkeklerde yapılacağını söyledi.
Prof. Dr. Serdaroğlu, bir yıl sonra tamamlanması beklenen çalışmanın sonuçlarını merakla beklediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Çok umut olduğunu biliyoruz çünkü bu aşama, faz 3 çalışması. Faz 1 ve 2 çalışmaları tamamlandı. Faz 1 Avustralya’da, faz 2 ise Amerika’da uygulanmış ve oldukça önemli ışık gördüklerini biliyoruz. Bu çalışmaya başladık. Tabii orijinalinde bir Türk firmanın olması hoş bir durum. Çünkü bu çalışma başarılı olup, ilaç olduğu andan itibaren Türkiye’nin belki de ilk ilacı olacak. Çalışma burada yapıldığı için Türkiye’ye mal edilecek. Bu açıdan gurur verici bir şey olacak. Ayrıca çalışmaya katılan bütün arkadaşlarımız çok heyecanlı.
Çalışma başarılı olduğu taktirde biz mesleki olarak en azından bütün dünyada refere edilen hekimler olacağız. Bu açıdan akademik anlamda çok onur verici bir çalışma olacak. Onun ötesinde tabii ülkeye getireceği artılar da var. Ülkenin ilk ilacı olacak. Zaten çok büyük bir yatırım yapıldı bu ilaç için. Güvensiz bir ilaç da değil, ama her denek olası risklere karşı sigortalandı ve çalışma bu şekilde sürdürülüyor. Hem güvenli hem de etkili olacağını düşündüğümüz bir ilaç olacak. Tabii sonucu ben de henüz bilmiyorum ama şu ana kadarki veriler umut vadediyor. Bu açıdan gelecekte saç dökülmeleri kader olmayacak diyebiliriz.”
“Çalışma başarılı olursa ilaç 2-3 yıla kadar kullanıma sunulabilir”
Prof. Dr. Server Serdaroğlu, çalışmanın şu anda belli bir dökülmenin görüldüğü bireylerde kullanıldığını dile getirerek, “Tam saç kaybı olan kişilerde başarısı ne olacak bilmiyorum ama eğer başarılı olursa en azından saçı yeni dökülmeye başlamış tüm erkekler ve sonrasında tüm kadınlarda kellik tarih olabilir. Ama saçlarını kaybetmiş kişiler için de bir umut olabilir mi? Onu daha sonraki araştırmalar gösterecek.” şeklinde konuştu.
Gelecek ay denek alma süresinin dolacağını, bu tarihten itibaren de çalışmanın yaklaşık bir yıl süreceğini vurgulayan Serdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çalışma şu anda İstanbul – Ankara – Bursa – Samsun – Trabzon – Kayseri – Mersin- Kocaeli – Denizli ve İzmir’de yürütülüyor. Bir yıldan sonra bütün sonuçlar, protokoller açılacak. Doğru hastalar, doğru grupların içinde mi ve bunlar faydalandı mı bunlara bakılacak. İstatistikler yapılacak, ardından ne kadar önemli olduğuyla ilgili bir makale yazılacak ve kabul görecek hakem denetiminden geçmiş bir dergi de yayınlanacak. Bundan sonra ilaç olma şansı var. Bunların hepsi toplamda 2-3 yıllık bir süreç. Bu sürenin sonunda artık çalışma ilaç olmuşsa başarılı olmuşsa herkes bundan faydalanacak.”