RABİA DENİZ
Vali İzzettin Küçük’ü makamında ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) kararıyla ilgili bir soruya yanıt veren Kaynak, sert konuştu. Avrupa Birliği’nin bu kararının kendi geleceğini riske eden ve kendi geleceklerinden kaygı duymaları gereken bir karar olduğunu belirten Kaynak, “Biz Avrupa Komisyonu’nun kurucu ülkelerinden biriyiz ve parlamenter meclisinin aldığı karar aslında onların kendi geleceğiyle kaygı duymaları gereken bir karar” dedi.
AVRUPA’NIN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE’DEN GEÇİYOR
Dünyanın bir terör sarmalıyla karşı karşıya olduğunu ve Türkiye’nin terörle mücadeleyi uzun yıllardan beri çok yönlü, başarıyla yürüttüğünü vurgulayan Kaynak, Avrupa’nın sınır güvenliğinin Türkiye’den geçtiğini belirterek, “Bir yandan Türkiye’nin içinde bir bölgeyi bölmek isteyen PKK terör örgütüne karşı ve onun Suriye’deki, Irak’taki uzantılarına karşı PYD’ye YPG’ye karşı etkin mücadele eden bir ülke. Bir yandan DEAŞ terörüne karşı dünyada en etkin mücadeleyi yapan ülke. Bildiğiniz gibi Fırat Kalkanı Operasyonu’yla, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin destekleri çerçevesinde, Özgür Suriye Ordusu ile yapılan mücadele de bugüne kadar DEAŞ terör örgütüne karşı verilen, kazanılan en önemli başarıdır. DEAŞ terör örgütünün verdiği en büyük zaiyat bu operasyonda olmuştur. Türkiye bir yandan bu jeostratejik konumu itibarıyla Avrupa’nın da güvenliğinin başladığı bir yerdir. Aslında Avrupa batısında İngiltere’nin Brexit ile başlayan çözülme sürecini,doğusunda kendi sınırlarının güvenliğinin ta Türkiye’den başladığını bilmeyen maalesef de akıl tutulması yaşıyor. Avrupa’nın bu gidişatı, birliği oluşturan temel değerlerde de bir sarsılmaya yol açacaktır. Göreceğiz yakın tarihte de müşahede edeceğiz hiç istemesek de Avrupa’da radikalizm gittikçe içe kapanmacı, ulusalcı daha başka bir safhaya geçecektir” diye konuştu.
TEHLİKE ÇANLARI AB İÇİN ÇALIYOR
Türkiye’nin ekonomik kriterlerinin AB ülkelerinin hemen hemen hepsinden daha iyi olduğuna da değinen Kaynak, “Bizden sonra AB üyeliğine kabul edilen Bulgaristan, Macaristan, Romanya gibi birçok ülkenin hem fert başına milli gelir bakımından çok ilerisindeyiz, hem ekonomik büyüklük bakımından ilerdeyiz hem de pratik değerler bakımından ilerideyiz. AB ne derse desin, Kopenhag kriterlerini Ankara kriterleri yaparız, Maastricht kriterlerini İstanbul kriterleri yaparız ve bizim insanımız için yola devam ederiz. Türkiye’deki darbecilerin işkence görüp görmediğine, insan haklarının ihlal edilip edilmediğinin derdine düşmüş bir AB var. Fakat gidişatın AB açısından tehlike çanlarının çaldığını gösterdiğini düşünüyorum. Ne kadar radikal şeyler varsa, kötülük varsa, faşizm, nazizim, aklınıza ne gelirse gelsin, bunların hiçbirinin doğduğu yerler, Anadolu coğrafyası, Anadolu toprakları değildir. Bu kötülüklerin doğduğu yerler maalesef Avrupa topraklarıdır. Umarım aklıselim galip gelir, umarım Avrupa’nın kendi iç savaşları, yüz yıllardır süren iç savaşları önlenir” dedi.