Yaşar Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Umutlu, Geçici Serbest Bölgelerin kurulabilmesi için öncelikli olarak sınır güvenliğinin sağlanması gerektiğini söyledi. Türkiye’deki serbest bölgelerin işleyişinde yaşanan sorunların giderilmesine yönelik değişiklikleri içeren tasarı TBMM’ye sunuldu. Meclis Sanayi Komisyonu’nda ele alınacak olan tasarıda ’Geçici Serbest Bölgelerin’ kurulması yönünde yeni bir düzenleme de yer aldı. Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye, ekonomisindeki yüzde 25’i geçen kayıt dışılık oranı ile ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Son yıllarda alınan önlemlere ve kaydedilen aşamalara rağmen kayıt dışı ekonomi, ülke açısından halen önemli sorun alanlarından birisi olmaya devam ediyor. Kayıt dışı ekonominin azaltılması, orta ve uzun dönemde ekonomik istikrar, gelir dağılımı ve istihdam gibi birçok makroekonomik unsurun iyileşmesine, ekonomide verimlilik düzeyi ve rekabet gücünün yükselmesine, ayrıca kamu gelirlerinin artmasına katkıda bulunması anlamına geliyor. Kalkınma Bakanlığı’nın hazırladığı ve 2015 Ocak’ta açıklanan Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı Eylem Planı’na göre, 2016’da rakamın yüzde 24’e gerilemesi hedefleniyor. Türkiye’de hedeflenen yüzde 24’lük kayıt dışı ekonomi seviyesine ulaşılsa bile bunun rakamsal karşılığı yaklaşık 450 milyar TL olarak ortaya çıkıyor. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2015 yılında 20 milyar 260 milyon dolar ticaret hacmine ulaşan 19 serbest bölgenin ihracatı ve döviz girişini artırdığını belirten Yaşar Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Umutlu, “Serbest bölgelerde vergi, resim, harç, kambiyo, gümrük vergisi gibi muafiyetler uygulandığından ticaret daha cazip hale gelmektedir. Ülkemizdeki mevcut serbest bölge örneklerine bakıldığında bu bölgelerin ihracatı ve döviz girişini arttırdığı, yabancı sermaye girişini teşvik ettiği ve istihdam olanakları yarattığı görülmektedir. Sınır bölgelerinde kurulması gündemde olan ’Geçici Serbest Bölgeler’ ise uluslararası ticareti hızlandırarak kaçakçılığın önünü kesme ve kayıt dışılığı azaltma gibi etkiler yaratabilir” dedi. “LOJİSTİK ELVERİŞLİ, SINIR GÜVENLİĞİ TAM OLMALI” Olumsuz etkilerin önüne geçebilmek için alınması gereken tedbirlere değinen Yrd. Doç. Dr. Umutlu, “Serbest bölgelerde görülen olumlu etkilerin Geçici Serbest Bölgelerde de görülebilmesi için öncelikle bu bölgelerde sınır güvenliğinin sağlanması, altyapının uygun hale getirilmesi, erişilebilirliğin yeterli düzeye çekilmesi ve lojistik olarak elverişli bir lokasyonun belirlenmesi gibi faktörler göz önünde bulundurulmalı. Ayrıca ticareti destekleyen bankacılık, sigortacılık gibi sektörlerin gelişmişlik düzeyi de Serbest Bölgelerin beklenen faydaları sağlaması konusunda önemli rol oynayacaktır” şeklinde bilgi verdi. EN FAZLA TİCARET EGE SERBEST BÖLGESİ’NDE Ekonomi Bakanlığı verilerine göre, 2015 yılında Serbest Bölgelerde 20 milyar 260 milyon dolar ticaret hacmine ulaşıldı. En fazla ticaret 3,8 milyar dolarla Ege Serbest Bölgesi’nde gerçekleşti. Son verilere göre serbest bölgeler aracılığıyla en fazla ticaretin yapıldığı ülkeler, 8 milyar 106 milyon dolar ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri oldu. Bunun 6 milyar 378 milyon dolarlık kısmı AB ülkelerine yapılan ticaretten oluştu.
Kayıt Dışında Umut Geçici Serbest Bölgelerde
Yaşar Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Umutlu, Geçici Serbest Bölgelerin kurulabilmesi için öncelikli…