Puigdemont Finlandiya’da katıldığı bir etkinliğin ardından karayoluyla Belçika’ya dönerken Danimarka’dan Almanya’ya girişte gözaltına alınmıştı.
Olay
Hakkında, 27 Ekim’deki tek taraflı bağımsızlık ilanı sonrası soruşturma başlatılan Puigdemont, dört eski bakanla Belçika’ya kaçmıştı. Özerk yönetimlere müdahale etme imkanı veren Anayasa’nın 15’inci maddesini işleten merkezi hükümetin aldığı karar çerçevesinde 21 Aralık’ta yapılan erken seçimlerde, ayrılıkçı partiler çok az farkla hükümet kurma çoğunluğunu elde etmişti.
Katalonya Parlamentosu Başkanı Roger Torrent, görevden alınan Puigdemont’u özerk yönetim başkanlığı için yeniden aday göstermiş, 30 Ocak’ta da oylama yapılacağını duyurmuştu.
Ancak İspanya Anaysa Mahkemesinin Puigdemont’un ancak şahsen katılması durumunda başkanlık edebileceği yönündeki kararı sonrası, eski başkan geri adım atmış, yerine hapisteki Katalan sivil toplum liderlerinden Jordi Sanchez aday gösterilmişti ancak Sanchez’in de tahliye talebi reddedilince Turull’un adı gündeme gelmişti.
Katalonya Özerk Yönetimi Parlamentosu, 22 Mart’ta erken seçimden üç ay sonra başkanlık seçimi için toplanmıştı.
Oturumda, Puigdemont ile hapisteki Katalan sivil toplum liderlerinden Jordi Sanchez’in ardından adı ön plana çıkan ayrılıkçı Jordi Turull’un adaylığı ele alınmıştı.
Ancak oturuma kısa bir süre kala ayrılıkçı partilerden Halk Birliği Adaylığı Partisi (CUP), hükümet programının bağımsız bir devlet kurulmasını öngörmediği gerekçesiyle Turull’a destek vermeyeceğini açıklamıştı. Turull, seçilebilmek için yeterli oyu alamamıştı.
Yasa dışı bağımsızlık referandumu ve tek taraflı bağımsızlık ilanındaki rolleri nedeniyle aralarında Puigdemont’un da olduğu ayrılıkçı Katalan siyasetçilerin “devlete isyan” suçlamasıyla yargılanmaları isteniyor.