Doğası ve sonbahardaki renk cümbüşüyle görenleri adeta büyüleyen Karagöl, henüz tam olarak sonbaharın kendini tam hissettirmemesine rağmen sıcak ve açık havayı fırsat bilen ilk ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.
İzmirli Emine tamay, AA muhabirine, eşiyle ilk kez geldikleri Karadeniz’in yeşiline ve muhteşem doğasına hayran kaldıklarını belirtti.
Tamay, sonbaharda bölgeyi ziyaret etmenin ayrı bir güzellik olduğunu vurgulayarak, “Geldiğimiz zaman böyle bir manzarayla karşılaşacağımızı bilmiyordum. Çok büyüleyici, huzur verici, yani eşsiz bir doğa harikası. İyi ki gelmişiz. Burası adeta bir yeryüzü cenneti.” dedi.
Fotoğraf tutkunlarının uğrak yeri
İstanbul’dan gelen Hatice Karakan da 7 yıldır amatör olarak sokak fotoğrafçılığı yaptığını, birçok fotoğraf grubuna üye olduğunu fade etti.
Artvin’e 4 yıl önce geldiğini ve çok beğendiğini söyleyen Karakan, “Karagöl dağlarla, ormanla, ağaçlarla ve güzel kayıklarla ayrı bir güzellik. Geçen geldiğimde sadece doğayı çekmiştik ama şimdi kayıklarla birlikte daha bir resmin dansı şeklinde olmuş.” değerlendirmesinde bulundu.
Trabzon’dan gelen Nuray Usta da Karagöl’ün doğa harikası bir yer olduğunu kaydetti. İnsanların buraya akın akın geldiğini ifade eden Usta, şunları söyledi:
“Ama her gelen insan çöpünü etrafa atıyor, bu bizi üzdü. Bu kadar güzellik korunmalı. Eşi fazla olmayan niteliği olan bir göl. Buna daha güzel şeyler katabiliriz ama niçin kirletiyoruz bunu anlayamıyorum. Buna çok üzüldük. Dış mekan çekimleri bile yapılıyor. Gelinler ve damatlar geliyor. O kadar güzel bir yer ki renkler hala yeşil ama sonbaharın renklerinin bir hafta sonra daha farklı olacağını bizler de biliyoruz. Rengarenk olacağını biz de biliyoruz. Bu güzelliği hep birlikte lütfen koruyalım. Rica ediyorum buradan sesleniyorum lütfen çöplerinizi yanınıza alıp götürün. Etrafa saçmayın.”
Gelin ve damatlar dış mekan için tercih ediyor
Filiz-Sinan Eksilmez çifti de düğün fotoğraflarının çekilmesi için Karagöl’e geldiklerini aktararak, “Bu mutlu günümüzü ölümsüzleştirmek için burasını seçtik.” dedi.
Amatör fotoğrafçı Yüksel Dağlaroğlu da 10-15 gün sonra bölgenin sapsarı bir renge bürüneceğini kaydederek, “Kartpostallara benzeyen ve doğal güzelliklerini görmek için nasip olursa tekrar geleceğim. Ama bugün geldim yine çok güzel. Yine insanlar çok kalabalık. Manzara güzel, ortam güzel, hava güzel.” değerlendirmesinde bulundu.
Dağlaroğlu, fotoğrafçılıkla uğraşanları bölgeye davet ederek, “Gelip görmelerini mutlaka istiyorum. Sonbaharla birlikte arkamda gördüğünüz ağaçlar hepsi farklı farklı renk alıyor. O renkler yeşil, sarı, turuncu, çok çok farklı renklerde. Üstte bakıyorsunuz kar var altta ağaçların farklı farklı renkleri altında göl var. Hepsi göle yansıdığı zaman çok değişik bir manzara çıkıyor.” diye konuştu.
Karagöl’ün sonbahar mevsimindeki güzelliğini görmek için Hatay’dan iki aile olarak yöreye geldiklerini anlatan Nimet Yanar, “O kadar güzel bir tabiat var ki burada özellikle ormandaki o renk cümbüşü insanı sarhoş etmekte. Yani bunu Türkiye’nin bir başka yerinde göreceğimi zannetmiyorum.” sözlerine yer verdi.
Ordu’dan gelen Nigar Memişoğlu da dileklerinin bu görüntünün, doğanın bozulmaması olduğunu vurguladı.
Karagöl
Türkiye’nin saklı cennetlerinden biri olarak gösterilen Karagöl, yöredeki diğer bazı göller gibi 1800’lü yılların başında meydana gelen heyelanda küçük bir derenin önünün toprak kütlesiyle kapanması sonucu oluştu.
İlçe merkezine 27 kilometre mesafedeki göl ile çevresindeki vadiler ve yaylalarda sonbaharda ortaya çıkan renk cümbüşü, şehrin ve iş yaşantısının stresinden uzaklaşıp, doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenler ile fotoğraf tutkunlarını yöreye çekiyor.