Kanoute, Zorlu PSM’de gerçekleştirilen “Next by TRT World Forum”un spor oturumuna katıldı.

Spor dünyasında ırkçılığı engellemek için daha sıkı önlemler alınması gerektiğini belirten Kanoute, “Irkçılığın önüne geçebilmek için sahalardan önce toplumda bu durumla mücadele etmemiz gerek ve bu da belli bir zaman alacak. Bundan kurtulmak için politik ve sosyal anlamda daha fazla cesaret gerekli. Futbol dünyasında ırkçılıkla ilgili alınan inisiyatifleri destekliyorum. Hepsi pozitif adımlar ama ırkçılığı engellemek için yeterli değil.” ifadelerini kullandı.

Başarılı olabilmek için yapılan işi sevmek gerektiğini vurgulayan Kanoute, “Spor yaparken elinizden geleni sergilemeli ve kendinize güvenmelisiniz. Günümüzde insanlar her şeyin bir an önce olmasını istiyor. Yaptığınız işte güzel sonuçlar elde edebilmek zaman alan bir şey. Futbola başlama sürecimde aileme minnettarım. Bana hiç baskı yapmadılar. Çocuğunuzu desteklemek güzeldir ama fazla baskı uygulamak olumlu sonuçlar doğurmaz. Eğlendiğim için futbola başlamıştım ve son aşamaya kadar profesyonel futbolcu olma hayali kurmamıştım. Ancak yaptığınız işi seviyorsanız işler biraz daha kolaylaşıyor.” şeklinde konuştu.

Kariyerinde yaşadığı başarılardan da bahseden eski Malili futbolcu, “Olimpik Lyon, West Ham United ve Tottenham’da oynadım ama Sevilla’da büyüdüğümü hissettim. Ulusal ve uluslararası alanda birçok kupa kazandık. Harika bir tecrübeydi. 2006’da ilk Avrupa kupasını kazandığımızda tüm o çalışmalarımın boşuna olmadığını fark ettim. Yetenek çoğu zaman yeterli değil. Kariyerim boyunca fazla çalışmanın önemini anladım. Bunun için çok fazla fedakarlık ve sabır gerekli. Şu an bildiklerimi futbolculuğum sırasında bilseydim, daha büyük futbolcu olabilirdim.” şeklinde görüş belirtti.

“Atletlerin hayatlarına bakış” paneli

Foruma katılan İngiliz atlet Nick Butter, Hint olimpik yüzücü Maana Patel ve Türk kadın pilot Seda Kaçan, “Atletlerin hayatlarına bakış” isimli panelde konuşma yaptı.

Her ülkede bir maraton koşan ilk sporcu unvanına sahip İngiliz atlet Nick Butter, “Spora kayak yaparak başladım. Gerçek bir iş bulmak için sporu bıraktım ve bankada işe başladım. Ancak bu işi hiç sevmedim ve spora dönme kararı aldım. Yüzlerce maratona katıldıktan sonra sponsorların ilgisini çektim. Ailem çok fazla seyahat ederdi. Bir anlamda ben de onların adımlarını takip ettim. Tek farkı koşarak seyahat etmeyi seçtim. Daha fazlasını yapabilmek için kendinizi zorlamalısınız. Başarılı olabilmek için ilk önce bunu istemelisiniz. Başarısızlık da bu işin bir parçası ama tutkunuzu kaybetmemelisiniz.” yorumunu yaptı.

2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda yarışan Hint yüzücü Maana Patel ise küçüklüğünden beri spor yapmaktan keyif aldığını dile getirerek “10 yaşında profesyonel yüzme kulübüne girdim ve yarışmalara katılmaya başladım. Ailem çok destekleyici oldu. Antrenmanlardan gerçekten keyif alıyorum. Yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum. Yüzmeye başlarken olimpiyatlara katılmak aklımda yoktu ama kariyerimde bunu başardığım için mutluyum. Tokyo 2020’de yer almak benim için fiziksel, duygusal ve mental olarak çok büyük bir meydan okumaydı.” diye konuştu.

Türkiye Pist Şampiyonası’nda yarış kazanan ilk kadın pilot Seda Kaçan da motor sporlarına başlarken karşılaştığı zorluklardan bahsederek “Türkiye’nin küçük şehirlerinden Kırklareli’nde büyüdüm. Karting alanları ve motor sporlarıyla ilgilenen yoktu. Bilgisayar oyunları oynayarak bu spora merak saldım. Kendi içimde motor sporları sevgimi keşfettim. Türkiye Şampiyonası’nda kadın sporcu olmadığını fark ettim ve şansımı denemek istedim. Bu spora başlarken çok fazla negatif yorum aldım. Bunun bir erkek sporu olduğu söylendi. Motor sporlarında kadınların da yer alabileceğini ispatlamayı amaçladım.” değerlendirmesinde bulundu.